26 Nisan 1986 gecesi 01.24'te bugün Ukrayna ve Belarus sınırında bulunan Çernobil nükleer enerji santralinin dördüncü reaktöründe meydana gelen patlama, 20. Yüzyılın en büyük nükleer kazasıydı. Patlama sonucunda açığa çıkan radyasyon Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının toplamından 200 kat fazlaydı.
Çernobil kazasının sağlık üstündeki ilk doğrudan etkisi, 237 temizlik işçisinin akut radyasyon sendromu yaşamasıydı; bunlardan 28'i 1986'da, 19'u da 1987-2004 arasında öldü.
TIKLAYIN - ÜMİT ŞAHİN YAZDI: Ç.E.R.N.O.B.İ.L +22
400 bin kişi yerinden oldu
Patlamaya en yakın yerleşim merkesi Pripyat kentiydi. Ukrayna’da, Beyaz Rusya sınırına 7 km, başkent Kiev’e 130 km mesafede, Çernobil’e 3 km uzaklıkta bulunan kentte yaşayanların çoğunluğu santralde çalışıyordu. Pripyat’ın nüfusu 16 bini çocuk olmak üzere 45 bindi.
Pripyat 27 Nisan’da boşaltıldı. Santralın çevresinde halen yasak bölge olan 30 km çapındaki alanda bulunan 76 yerleşim yerinde ise 130 bin kişi yaşıyordu. Patlamadan sonraki 10 gün içinde bu alan boşaltıldı. Kaza nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalanların toplam sayısı 400 bine yakın.
Türkiye'nin 5'te 1'i kadar bir alan radyoaktif
Nükleer sızıntıdan etkilenen alanın büyük bölümü hâlâ yarı ömrü 30 yıl olan Sezyum-137 kirliliği altında. Ağır düzeyde radyoaktif Sezyum-137 kirlenmesine uğrayan alan 150 bin kilometre kareye yakın (Türkiye yüzölçümünün yaklaşık beşte biri). Beyaz Rusya’da tarım arazisinin yüzde 22’si, ormanların yüzde 21’i radyoaktif kirlenmeye uğradı.
Radyasyona karşı önlem geç alındı
Radyasyonun büyük kısmı ilk 10 gün içinde çevreye dağıldı. Radyasyon sık sık yağan sağanaklarla geniş bir çevreye yayıldı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) yönetimi, iyot tableti dağıtımına işe yaramayacak kadar geç bir tarihte, Mayıs’ın 23’ünden sonra başladı.
Anmalar
Bugün anma etkinlikleri Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko'nun da katılımıyla santralin bulunduğu Slavutiç kasabasında yapılacak.
Türkiye'de ise Çernobil'in "30. Yılında Nükleere Karşı Yaşam Şenliği" adlı bir anma yapılacak.
Etkileri
Çernobil’in üzerinden 30 yıl geçti ve verdiği zarar hala sürüyor. Greenpeace nükleer felaketin etkilerini 30. yıl için derledi:
* Birleşmiş Milletler tarafından 2011 yılında yayımlanan bir rapor, Çernobil bölgesinde 7000 kadar çocuğun tiroid, akciğer, göz gibi kanser hastalıklarına yakalandığını ortaya koydu.
* Binlerce çocuk, tiroid, göz, akciğer kanseri gibi pek çoğu ölümcül kanser hastalığının yanı sıra, kalp hastalıkları en çok görülen hastalıklarla yıllar geçmesine karşın baş ediyor.
* Yapılan araştırmalar, radyoaktif kirliliğe maruz kalan bazı kasabalarda, test edilen sütlerin yüzde 93’ünün kabul edilebilir düzeyden çok daha fazla miktarda kimyasal sezyum oranı içerdiğini ortaya koydu.
Ekonomik ve çevresel zarar
* Ukrayna’da 18.000 km2’lik tarım toprakları radyoaktif kirlenmeye maruz kaldı. Ülke ormanlarının yüzde 40’ı (toplam 35.000 km2) kirlendi.
* Kazanın Ukrayna’ya maliyeti 2000 yılı itibariyle 148 milyar dolardı.
* Beyaz Rusya, 2016 yılına gelindiğinde Çernobil’in ekonomisine etkisinin 235 milyar dolar olacağını tahmin ediyor.
Türkiye nasıl etkilendi?
* Türkiye’de de Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ve Pediatri Ana Bilim Dalları’nda yaptığı çalışmaya göre lösemi vakaları, 1986 öncesi yüzde 0,7’den, 1986 sonrası yüzde 2’ye çıktı.
* Kanserle Savaş Dairesi Başkanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de 1984 yılında yüz binde 19,2 olan kanser vakaları, 96 yılında yüz binde 63,46 olarak bildirildi.
* 4 Mayıs günü Kapıkule-Edirne yolunda İstanbul’da havadaki radyasyonun tam 1000 katı olan ve Çernobil nedenli Türkiye’de ölçülen en yüksek değer olarak tarihe geçen, 16 miliröntgen/saat değeri ölçüldü.
* Kaza’dan 5 gün sonra Akçakoca’da havadaki radyasyonun gittikçe arttığı fark edildi. Karasu Bölgesi’nde o bölgenin doğal radyasyon düzeyinin 20 katı fazla olan 150 mikroröntgen/saat düzeyinde ölçüm yapıldı.
Türkiye nükleer santral kurmak istiyor
Türkiye’nin ilk nükleer santralini Mersin'in Büyükeceli ilçesinde Akkuyu mevkinde Rus şirketi ROSATOM’un kurduğu Akkuyu Nükleer A.Ş. yapmak istiyor. 20 milyar dolara mal edilmesi planlanan santralde toplamda 4800 MW’lık dört reaktör kurulması planlanıyor. 14 Nisan 2015’te temeli atıldı.
İkinci nükleer santral ise Sinop İnceburun’da kurulmak isteniyor. Toplamda 4480 MW’lık dört reaktör kurulması planlanıyor. Santralin yapımını Japonya’dan Mitsubishi Heavy Industries, Itochu Corp. ve Fransa’dan GDF Suez şirketleri 22 milyar dolar bedelle üstlenmişti. Reaktörleri de Mitsubishi Heavy Industries ve Fransa’dan Areva şirketi imal edecek.
Üçüncü santralin ise Kırklareli İğneada bölgesinde yapılması planlanıyor. (HK)