Haberin İngilizcesi için tıklayın
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Kurum Açma Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği’ne karşı dava açtı.
Dava dilekçesinde yönetmelikle ilgili yürütmenin durdurulması da istendi.
Eğitim kurumlarının açılması, kapatılması, düzenlenmesi ve isim değişikliği ile ayrıntılı düzenlemelerin yer aldığı “Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği” 24 Haziran'da Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmişti.
Yönetmelikle eğitim kurumlarında abdesthanenin yanı sıra “İbadet ihtiyacı için doğal aydınlatmalı uygun mekânda kadın ve erkek için ayrı ayrı olmak üzere mescit” açılması zorunlu hale getirilmişti.
Eğitim Sen konuyla ilgili yaptığı açıklamada, bu durumu “Eğitimin ve toplumsal yaşamın dini kurallara göre düzenlenmesi çabasının en son örneği olarak” nitelemiş ve yönetmeliği eleştirmişti.
TIKLAYIN - EĞİTİM SEN'DEN DERS SAATLERİ DÜZENLEMESİNE TEPKİ
İmam hatip koşulu
“Yönetmelik ile imam hatipler için daha önce 50 bin olan nüfus koşulu 5 bine düşürülürken, Fen liseleri için kontenjan limiti yüzde 5’e düşmüştür. Fen liselerinde öğrenci kontenjan limiti, ildeki 8. sınıf öğrenci sayısının yüzde 5’i ile sınırlanmıştır.
“Son 10 yılda binin üzerinde imam hatip lisesi açan MEB, Anadolu İmam Hatip Lisesi açılması için gereken 50 bin nüfus koşulunu, yerleşim birimi merkez nüfusu için 5 bine kadar düşürdü. Öğretim binasında ise en az 8 derslik, binada veya bahçesinde uygulama mescidi, geleneksel/görsel sanatlar atölyesi, mûsikî/müzik dersliği bulunması, okulun açılacağı yerleşim birimi merkez nüfusunun 5 bin veya yerleşim birimine bağlı mahalle ve köyleri ile birlikte en az 10 bin olması kararlaştırılmıştır.
“MEB, yeni yönetmelik ile her mahallede bir imam hatip okulu açılmasının önünü açarken, bugüne kadar izlediği ayrımcı politikayı daha da pekiştirmiştir.
"Devlet eliyle ayrımcılık"
“Eğitim kurumları olması gereken okullarda, ‘her inancın farklı ibadet biçimi olduğu gerçeği’ yok sayılarak, fiilen tek bir dinin ve tek mezhebin inancı doğrultusunda abdesthane ve mescit açılması, devlet eliyle ayrımcılık yapılmasından başka bir şey değildir ve okullarda sonuçlarını tahmin bile edemeyeceğimiz düzeyde tehlikeli sonuçlar ortaya çıkaracaktır.” (YY)