ABD'de bir yargıç, bugün ABD vatandaşı olan Şilili eski subay Pedro Barrientos’un Şilili sanatçı Victor Jara'ya işkence yapmak ve yargısız infaz yoluyla öldürmek suçlamalarıyla yargılanmasına karar verdi.
BBC Türkçe’nin haberine göre, Barrientos'a karşı davayı Jara'nın eşi Joan ve kızı Amanda açtı.
Ailenin avukatı Almudena Bernabeu karardan memnuniyetlerini ifade ederken bir yandan da sanığın "insanlığa karşı suçlar" kapsamında yargılanması talebini kabul etmemesinden hayalkırıklığı duyduklarını söyledi.
Şili tutuklanmasını istemişti
Şili’de Jara soruşturmasını yürüten Şilili yargıç 2012’de Barrientos hakkında da uluslararası tutuklama emri çıkartmış fakat ABD yetkilileri bu emri yerine getirmemişlerdi.
Barrientos'un yargılanması konusunda Florida'daki adli makamlara 2013 yılında başvuru yapılmıştı.
Jara'nın mezarı 2009'da açılmış, cinayet soruşturmasının derinleştirilmesi amacıyla kemikleri incelenmişti.
Jara'nın öldürülmesiyle ilgili olarak Şili'de de bazı eski subaylar yargılandı.
Şili’nin sesi
Şair, tiyatro yönetmeni, şarkıcı ve bestecisi Victor Jara 1960'lar ve 70'lerde ülkesinin en tanınmış sanatçılarından biriydi.
Victor Jara, Şili'de General Augusto Pinochet'nin komutasındaki ordunun, seçimle işbaşına gelmiş Salvador Allende’nin hükümetini devirdiği 1973 yılının 13 Eylül günü başkent Santiago'daki stadyuma doldurulan binlerce muhaliften biriydi.
Jara burada işkencelerden geçirilmiş, sonunda vurularak öldürülmüş ve diğer öldürülenlerle birlikte stadyumun dışına atılan cesedi eşi tarafından teşhis edilmişti.
Jara bestelediği Şili'nin egemen sınıflarını eleştiren popüler protesto şarkılarıyla Şili dışında da tanınıyordu. (YY)
"İmkansız vahşeti görüyordum" |
Yarım Kalan Şarkı adlı kitabında eşi Joan Jara, onun ölüm haberinden sonra yaşadıklarını şöyle anlatıyordu. "Şok geçiriyordum ama içimdeki esas yara Victor'un çektiği acıydı. "Gözümü her kapatışımda ölü bedenini, morgu, geçirdiğim son dört haftanın dehşet görüntülerini, silahsız sivillere uygulanan askeri şiddetin sonuçlarını, had safhada orantısız, inanılması neredeyse imkansız vahşeti görüyordum. "İçim yarım kalmış bir mücadelenin; düşmanlarının koyduğu ama uymadığı kurallara uyarak barışçıl yollarla toplumlarını değiştirmeye çabalayan bir halkın mücadelesinin hisleriyle doluydu. Sanki bir değil, binlerce, milyonlarca kişiydim..." |