Antkapitalist Müslüman Gençler örgütlenmesi ile tanınan Araştırmacı-Yazar İhsan Eliaçık, Taksim-Gezi Parkı direnişine aldırmayan AKP hükümetini, “Zengin sevici dindar” şeklinde tanımladı.
Antikapitalist Müslüman Gençler, günlerdir Gezi Parkı’nda süren direnişe Taksim Dayanışması’nın bileşenlerinden biri olarak katıldı. Geçtiğimiz gece Gezi Parkı’nda biber gazından dolayı iki arkadaşlarının travma geçirdiğini söyleyen Eliaçık’ın da ayağı incindi. Travma geçiren arkadaşlarından birinin halen Taksim İlkyardım Hastanesi’nde olduğunu dile getiren Eliaçık, “Ben de dün gece oradaydım, sabah da İlkyardım Hastanesi’nde yaralıları ziyaret ettim, kafası şişmiş, burnu kırılmış, ağır travma geçirenler vardı” dedi.
Direnişe renk kattık
Antikapitalist Müslüman Gençler’in söz konusu direnişte bulunmasını yadırgayanlar olduğunu ifade eden Eliaçık, “Orada Çarşı Grubu, LGBT, Redhack gibi gruplar var, onlarla bizi bir arada düşünülemeyecek gibi görünenler, bize bunu sordular. Çünkü yatsı vakti olunca bizim gençler abdest almaya gitti. Biz insanları dillerinden, dinlerinden, cinsiyetlerinden, mülkiyetlerinden, kavmiyetlerinden dolayı ayırmıyoruz, Kur’an’a göre insanlar zalimler ve mazlumlar olarak ikiye ayrılır, dolayısıyla haksızlığa uğrayan herkesin yanında o hakkı almak için yan yana olmaktan çekinmeyiz, mazluma kimliğini sormayız. Bu nedenle bizim orada olmamız sorun değil, hem de renkli ve güzel bir tablo oluyor” diye konuştu.
Taksim Gezi Parkı’ndaki direnişe katılmalarının doğa katliamı yapılması ve siyasi gerekçeleri olduğunu belirten Eliaçık, Gezi Parkı’na yapılması düşünülen AVM’nin ortaklarından birinin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç olmasının da manidar olduğunu vurguladı.
Dindarlıktan çıkan rant sevgisi
Eliaçık şöyle konuştu:
“Orada bir doğa katliamı var; şehrin ortasına çok yakışan bir park Gezi Parkı ve orada bulunan 70 yıllık ağaçlar şehrin akciğeri. Kimseye ait değil, fakir fukaranın para vermeden oturacağı tek yer, şehrin en pahalı yerinde çok güzel bir park, bunun katledilmesine seyirci kalamayız, mevcut hükümet dindarlığı AVM, rezidans yapmak, rant kazanmak olarak görüyor. Çıka çıka dindarlıktan bu çıktı. Dindarlık her şeyden önce doğa sevgisi, insan sevgisi, fakir fukara sevgisi ama bunlardan zengin sevici bir dindarlık çıktı.”
Başbakanda diktatörlük eğilimleri gözleniyor
Eliaçık, Başbakan Erdoğan’ın tüm direnişlere rağmen Gezi Parkı’nın kıyımı konusundaki ısrarını ise firavunluk göstergesi biçiminde tanımladı. Eliaçık, “Başbakan Erdoğan’da diktatörlük eğilimleri gözleniyor. Mesela Roboski olayları oldu kürtajı ortaya attı; çok saçma bir tartışma. Halbuki kendisi yanlış bilgiyle vur emri verdi ve sonra kendi yaptığını temizlemeye çalıştı. Reyhanlı’dan sonra da içki tartışması başlattı. Bilerek, gayet diktatörce bir yöntemle ‘gündemi, sizin tartışacağınız şeyi, hatta meydanı da ben belirlerim’ diyor. Bu basbayağı firavunluktur. Çünkü firavun, ‘Siz benden izin almadan ibadet mi ettiniz’ demiştir. İkisinin birbirinden farkı yoktur” ifadelerini kullandı. (SK/HK)