Click here to read the article in English / Haberin İngilizcesi için buraya tıklayın.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile üst düzey Avrupa Birliği (AB) yetkilileri Jean Claude Juncker ve Donald Tusk arasında düzenlenen “mülteci krizi” toplantısının tutanakları sızdı.
Yunanistan’da yayın yapan euro2day internet sitesinde yayınlanan tutanaklara göre, Erdoğan Junker ve Tusk’ı Türkiye’deki mültecileri otobüslere bindirerek Yunanistan ve Bulgaristan üzerinden AB’ye göndermekle tehdit ediyor.
Juncker ise Erdoğan’a 1 Kasım seçimleri sonrası 8 Kasım 2015’te açıklanan AB İlerleme Raporu’nun açıklanmasını seçim sonrasına ertelediklerini itiraf ediyor.
Diken’den Umut Özkırımlı’nın haberine göre, toplantıdan şu konuşmalar sızdı:
Erdoğan: Mültecileri koyar otobüse AB’ye göndeririz
* Erdoğan, “3 milyar mı, 6 milyar mı?" diye soruyor. Juncker "3 milyar" deyince Erdoğan, "Ne olursa olsun Türkiye’nin AB’nin parasına ihtiyacı yok” dedi. Erdoğan AB’den gelecek paraya ihtiyaçları olmadığını, istedikleri zaman Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarını açıp mültecileri otobüslere bindirip gönderebileceklerini söyledi. “Eğer iki yıl için 3 milyar avro verecekseniz hiç konuşmayalım.”
* Erdoğan retorik bir soru sordu. “Peki anlaşamazsak ne yapacaksınız, tüm mültecileri öldürecek misiniz?”
AB İlerleme Raporu
* Juncker, Türkiye’nin mülteci krizi için anahtar olduğunu, ama 5 Ekim anlaşmasını uygulamaya geçiremezsek başka çözümler aramak zorunda kalacaklarını söyledi. “Lütfen İlerleme Raporu’nu seçim sonrasına ertelediğimizi unutmayın.” Bu yüzden eleştirildik de. Para konusunda Donald (Tusk) ve ben daha fazla oynama yapamayız. Bir an önce rakamı açıklığa kavuşturmamız lazım.”
* Feridun Sinirlioğlu araya girip “Ama 3 milyar avro hakaret” dedi.
* Erdoğan, İlerleme Raporu’nun AKP’nin seçimi kazanmasına katkıda bulunmadığını, bu raporun zaten bir tür hakaret olduğunu söyledi. “Kim hazırladı bu raporu? Nasıl böyle bir raporla ortaya çıkarsınız? Bu gerçek Türkiye değil. Gerçeği duymak için bana gelip sormadınız. Birçok Türk bu gibi raporlar yüzünden AB üyesi olmak istemiyor.”
* Juncker bunun üzerine İlerleme Raporu’nun seçim sonrası yayınlanmasının Erdoğan’ın isteği üzerine gerçekleştiğini hatırlattı. “Yoksa neden erteleyip eleştirilmeyi göze alalım? AB ile anlaşmak istediğinizi sanıyordum. Şimdi ise kendimi aldatılmış hissediyorum. Biz üzerimize düşeni yaptık.”
Erdoğan: Tek sözünüzü tutmadınız
* Erdoğan, Juncker’e “Tutulan tek bir söz, somut bir ilerleme örneği gösterin” dedi. Juncker, gerekli kaynakların toparlandığını, üyelik konusunda adım atmak için gerekli iradenin olduğunu, vize antlaşmasının hızlandırılacağını, ama bunların zaman aldığını söyledi.
* Erdoğan AB’nin Türkiye için hiçbir şey yapmadığında ısrar etti. “Para mülteciler için, Türkiye için değil. Üstelik üyelik öncesi fonlarını kullanıyorsunuz. Ortada hiçbir şey yok. Tek bir müzakere başlığı yok. 53 senedir bekliyoruz. Bizimle dalga geçiyorsunuz.”
* Juncker bu 53 sene zarfında Türkiye’nin demokratik bir yönetime sahip olmadığı zamanlar olmadığını not etti. Erdoğan büyük bir savaşa imza atan İngiltere ve Almanya’nın da demokratik olmadığı dönemler olduğunu söyledi. Ya da Yunanistan, İspanya, Portekiz’in. Erdoğan, Juncker’in Türkiye’yi Lüksemburg’la kıyaslamasının yanlış olduğunu, Lüksemburg’un Türkiye’de bir şehirden büyük olmadığını söyledi.
Erdoğan: Ben 3. Dünya ülkesi lideri değilim
* Juncker anlaşma meselesine geri döndü ve 15 gün içerisinde bir çözüme ulaşmalıyız dedi. “Çok çalışıyoruz ve sizi Brüksel’de bir prens gibi ağırladık.” Erdoğan cevap verdi: “Prens gibi mi? Tabii ki, ben bir 3. dünya ülkesi lideri değilim.” Juncker Türkiye için 28+1 zirvesine hazır olduklarını, bunun hiçbir ülke için yapılmadığını ekledi. Erdoğan, “Tabii ki. Ben de aynısını yapardım. Ama yüzüme baka baka hakaret etmeyin.” Çevresindekilere dönerek “Ben 80 milyonu temsil ediyorum. Juncker’in konuşma tarzı saygısızca” dedi.
* Erdoğan “Bence AB Türkiye’yi istemiyor. Öyleyse bunu açıkça söyleyin. Bizim açımızdan da bir rahatlama olur. Bir de Juncker seçimleri İlerleme Raporu’nun ertelenmesini sağladığını iddia ediyor” dedi. (EKN)