Tunceli Jandarma Alay Komutanı'yken 1994'te intihar ettiği iddia edilen Albay Kazım Çillioğlu'nun silahlarının, üç yıl sonra Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı adına düzenlenen sahte belgelerle ailesinden alındığı ortaya çıktı.
Radikal gazetesinin haberine göre, oğlu Gökhan Çillioğlu, "O tarihte bu işlemin hangi sebepten yapıldığını sorduğumuzda 'rutin bir kontrol' cevabını sözlü olarak vermişlerdi. Biz teslim alınan silahın namlusunun ve iğnesinin daha sonra değiştirilmiş olabileceği şüphesindeyiz" dedi.
Mezarı açılmıştı
1994'te lojmanında ölü bulunduktan sonra dış otopsisi yapılarak "intihar ettiği" yönünde rapor verilen Albay Çillioğlu'nun soruşturma dosyası, oğlunun müracaatı üzerine Haziran 2011'de yeniden açıldı.
Malatya Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, soruşturma kapsamında 600'ün üzerinde kişinin de ifadesini aldı.
Soruşturma kapsamında "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ile "Bozo" kod adlı Yusuf Geyik hakkında da yakalama kararı çıkarılmasını sağlayan savcılık, "kırmızı bülten" için bakanlığa başvurdu.
Jandarma: Silahları biz istemedik
Savcılık, Çillioğlu'nun ölümünden üç yıl sonra Düzce'deki evine giden iki askerin Çillioğlu'na Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) verdiği iki silaha hangi maksatla el konulduğunu, bu silahlarla ilgili ne gibi incelemeler yapıldığını Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı'na sordu.
Jandarmadan gelen yanıtta, hiçbir tarihte söz konusu silahların kendilerince istenmediği belirtilerek, "Buna ilişkin belge bize ait değil, imzası bulunan kişinin kurumla bağı yok" denildi.
Soruşturmayı genişleten Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı, silahları teslim alan iki askerin şüpheli sıfatıyla ifadesine başvurdu. Askerler, ifadelerinde kendilerine verilen emirleri yerine getirdiklerini söylediler.
"Bu ciddi bir delildir"
Gökhan Çillioğlu, 12 Kasım 1997'de, iki rütbeli askerin "teslim tebellüğ belgesiyle" babasının silahını aldığını ve belirli bir süre sonra teslim ettiklerini belirtti ve şunları anlattı:
"O tarihte bu işlemin hangi sebepten yapıldığını sorduğumuzda 'rutin bir kontrol' cevabını verdiler. Yıllarca aklımızda soru işareti olarak kaldı. 2010'da soruşturma dosyasına ıslak imzalı belgeyi (silahların teslim tebellüğ belgesi) sunduk. Bu belge babamın öldürülmesi ile ilgili ciddi bir delil."
"Olay yeri tespit raporunda çantadan 7/65 çapında bir merminin alındığı tespiti var. Mezar açıldıktan sonra sol kürek kemiğindeki deliğin 7/65 çapında olması bu silahın cinayet anında kullanılmış olabileceği şüphesini uyandırdı."
Çillioğlu, "Silahın namlu ve iğnesinin daha sonra değiştirilmiş olabileceği şüphesindeyiz" diye konuştu.
Çillioğlu, Yeşil (Mahmut Yıldırım) ile Bozo'nun (Yusuf Geyik) yakalanmasıyla birçok dosyanın aydınlanacağı düşüncesinde olduğunu da ekledi. (AS)