Roboski'den dördüncü hayat hikayesi...
İstatistik değil "insanım"! Benim de bir hikayem var...*
Ben Cemal Encü'yüm;
1994 yılının soğuk bir gecesinde doğmuşum.
Eğer katletmeseydiniz bu yıl 18'ime girecektim.
Geleceğe dair bütün umutlarım lise sıralarının üzerine karalanmış halde kaldı. Oysaki bu sene sınava girecek, üniversiteyi kazanacak ve öğretmen olacaktım. Kilometrelerce yolu bu hayalimi gerçekleştirmek için yaya yürüyordum.
Malum çalışıp dokuz kişilik aileye bakabileceğimiz bir işimiz yok. Ben de aileme bakmak ve bir kısmını da okul harçlığıma ayırmak için sınıra giderdim.
Bu ikinci gidişimdi. Babam birincisinde nasıl geçtiğini sorunca iyi dedim. Oysaki çok zorlanmıştım. Ama bir daha göndermemelerinden korkup öyle dedim. Birinci gidişte katırın sırtından hiç inmedim. Kilom az olduğundan katır yorulmamıştı bile.
O gün Şerafettin ile anlaştık. Sınıra gidecek, dönüşte de okulun kantinine olan borcumu ödeyecektim.
Normalde bir kilometre bile yürüyemeyen annem, bomba seslerini duyunca yaklaşık dört kilometrelik yolu koşarak hem de o çamura rağmen yanıma gelmiş ve devletin bilmem kaç kiloluk bombaları ile parçalanmış bedenimi görüp dizlerinin üzerine çökmüş. Babam o gün bu gündür dalıp gidiyormuş, kardeşlerim hala benim yolumu bekliyorlarmış.
O gün içime doğdu sanki sınıftaki sıramın üstüne ölüm yılımı 2012 diye yazdım, zamanı az farkla ıskalamışım, kusuruma bakmayın...
...
Belki kızacaksınız ama bir çift sözüm var;
Eğer beni öldüren bombalar adaleti de öldürmediyse,
Adalet talep ediyorum.....
Herkesin hakkı değil mi adalet?
Yoksa
O kocaman, pahalı bombalarınızı beni öldürmekte harcadığı için
devletten özür dilemeli,
hedefi şaşırmayıp beni öldürdüğü için Genelkurmaya teşekkür mü etmeliyim!?
* Roboskiye Adalet Platformu Uludere'nin bombalanarak öldürülen Roboski ve Gülyazılı 34 insanın hayat hikâyesini yayınlıyor. 34 gün boyunca her gün yayınlanan bu hikâyeler Cumhurbaşkanlığı Başbakanlık, Adalet bakanlığı ve İçişleri Bakanlığına faks ve mail yoluyla gönderiliyor.