Baro Genel Sekreteri Mahmut Vefa'nın kamuoyuna duyurduğu raporun Giriş bölümünde, Devlet Su İşleri (DSİ) Ilısu Barajı ve HES çevre değerlendirme raporu eleştiriliyor ve boşaltılan-yakılan köyler sorununun doğal karşılandığı ve birçok boyutunun da gözardı edildiği belirtiliyor. Proje kapsamda hukuksal tespitlere yer veriliyor.
Demokratik kitle kuruluşları çalışma yapmıyor
"Köy Yakma -Boşaltma Uygulamaları, Nedenler ve Sonuçlar" başlıklı bölümde, Güneydoğu'da 15 yıllık çatışma ortamı sonucu olarak ortaya çıkan boşaltılmış, yakılmış, göçertilmiş köyler-yerleşim birimleri sorununun halen güncelliğini koruduğu,büyük mağdur kitlesi yaratma etkisini sürdüğü, bu alanda demokratik kitle kuruluşlarının, mağdur milyonlarca insanın sorunlarını tespit etmek ve çözmek amacıyla ulusal veya uluslar arası kuruluşlarla birlikte çözüm ve faaliyet planları sunamadığı belirtildi.
Şüphe üzerine yakma ve boşaltma
Raporda, şu noktalara dikkat çekiliyor:
* Köy boşaltma-yakma olaylarının 1990'da başladığı, 1993-94-95 yıllarında doruğuna ulaştığı ve bu dönemde PKK üyelerine yardım ettiklerinden şüphelenilen köylerin, hiçbir gerekçe gösterilmeden Karakol Komutanının ve/veya köy korucularının kararları doğrultusunda boşaltıldığı veya yakıldığına.
Boşaltılan-Yakılan Köylerin tespiti
Boşaltılan-Yakılan Köylere ilişkin hukuksal sorunlar arasında; bu yerleşim birimlerinin sayılarının tespit edilmesi ve proje kapsamında kalan boşaltılmış-yakılmış yerleşim yerlerinde ikamet edenlerin-mülk sahiplerinin durumunun belirlenmesinin bulunduğu...
Projenin çeşitli yönlerde eksiklikler içerdiği, hukuksal açıdan da bu eksikliklerin sürdürüldüğü, bu durumun özellikle yakılan-boşaltılan yerleşim yerleri açısından büyük sakıncalar doğuracağı...
* Böylesi bir durumun, vatandaşın hak kaybına, korucuların ise haksız mülkiyet kazanımlarına açık olacağı..
Rapor şu önerilerle son buluyor :
* OHAL ve buna dayanan koruculuk sistemi derhal kaldırılmalı,
* Boşaltılan yerleşim yerlerindeki insanların dönüşleri ve güvenlikleri teminat altına alınmalı,
* Öncelikle titiz ve gerçeklere dayanan bir kadastro çalışması yapılarak gerçek hak sahipleri belirlendikten sonra, projenin uygulanabilirliği bir kez daha gözden geçirilmelidir.
Raporda, 1995'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) verilen bir soru önergesine, İçişleri Bakanı'nın verdiği yanıtta boşaltılan ve yakılan köylerin illere göre dağılımına ilişkin bir tablo da yer alıyor. (EÖ/NU)