İç İşleri Bakanlığının ağ sayfasında yayınlanan küçük adaylar arasında bazıları şu şekilde: I Pirati (Korsanlar), Casapound Italia, Democrazia Atea (Ateist Demokrasi), Fare per fermare il declino (Düşüşü Durdurmak İçin Harekete Geçmek), Forza Nuova (Yeni Güç), Partito Comunista dei Lavoratori (İşçilerin Komunist Partisi), Fiamma Tricolore (Üç Renkli Ateş) ve Amnestia, Giustizia, Liberta' (Af, Adalet ve Özgürlük)...
Aslında liste çok daha uzun ancak ulusal alanda bir çok eyalette seçime katılacak ve içinde siyaset arenasına yeni olmayan yüzlerin bulunduğu oluşumlar bunlar.
Korsan Parti İtalya'da
Bilhassa Kuzey Avrupa ülkelerinde son senelerde doğan ve yerel ve ulusal seçimlerde hızlı bir şekilde oyunu arttıran Korsan Parti geleneği bu seçimlerden itibaren İtalya'da da var artık. Kuruluş manifestosunu tabandan gelen demokratik kararlarla program oluşturmaya ve hareket etmeye bağlayan Korsan Parti, İtalya'da da Liquidfeedback sistemini kullanıyor. Kendini etkileşimli demokrasi olarak tanımlayan sistem yerel ve ulusal yönetimlerin hizmetine sunulmuş bir bilişim yeniliği. Avrupa'da ve yavaş yavaş İtalya'da da bir çok küçük belediye ve partinin kullanmaya başladığı sistemin özelliği yurttaşların belirli konular üzerinde ağda tartışmasını ve yerel yöneticilere geri dönüşüm vermesini sağlamak. Böylelikle ilk olarak bir çok kağıt yazışması engelleniyor ve masraflar azaltılıyor. Ardından klasik tarzda geri dönüş mekanizmasına uymak istemeyen bir çok kişi bir iki tıklama ile fikirlerini belirtebiliyor. Korsanlar Partisi İtalya ayağı da bir çok konuyu halk ile tartışarak güncel ideolojik tecrübelere bağlı olmadan hizmet sunmayı hedefliyor.
Seçimlere katılanlar arasında sağ kanatta olan parti ve organizasyonların çokluğu göz çekiyor. Zaman zaman şiddet olayları zaman zaman da nasyonel sosyalist yapıya yakınlıkları ile dikkat çeken ve bazısının açıkça Mussolini'yi lider olarak tanıdığı bu oluşumlar ulusal seçimlere katılarak meclise kendi duruşlarını sokmak istiyor.
Casapound'un simgesi Ezra Pound
Casapound 1990'lı yıllarda Roma merkezli doğan bir ulusal siyasi hareket. Önce toplantılarla sonra sosyal merkezle yapılanmaya giden Casapound 2002 yılında Roma'da terk edilmiş bir binanın işgali ile ilk merkez şubesini açar. 2003 yılında da devam eden işgaller Roma Termini tren istasyonunun etrafına yayılır. Kısa zamanda spordan sanata, sosyal yardımlardan protestoya, işgalden kitle eylemine, maddi dayanışmadan fakirlere desteğe kadar bir çok konuda harekete geçer. Son yıllarda Francesco Storace'nin öncülüğünü yaptığı La Destra (Sağ) ve tarihi sağ hareket Fiamma Tricolore (Üç Renkli Ateş) adlı siyasi oluşumlarla koalisyona girip yerel seçimlere katılır. Halen iki bin üyesi, yirmi barı, sekiz spor salonu, web radyosu, web televizyonu ve aylık dergisi olan Casapound, İtalyan kültürü ve İtalyan olmak onurunu ön plana koyan bir siyasi duruş.
İsmini siyasetçi ve edebiyatçı Ezra Pound'dan alan Roma merkezli oluşum Ezra'nın Mussolini'ye yakınlığı ve faşizme hayranlığını benimsiyor. Mussolini'nin faşist İtalya'sını 'Avrupa'da uluslararası iktisadi baskıya karşı direnen tek ülke' olarak tanımlayan Ezra, bugün Casapound'un sembolü niteliğinde. Ulusal değerlerin korunması, bankaların devlet denetimine girmesi, dışarıya kapalı Avrupa Ticari Merkezi'nin kurulması, çok ırklı bir topluma karşı çıkılması, göçmen akışının durdurulması, emeğin sosyal bir zorunluluk olarak tanımlanması, doğal kaynakların devlet denetimine girmesi, barınma hakkının koşulsuz olarak herkese verilmesi ve İtalya'nın uluslararası üstünlüğünün her alanda sağlanması seçim programının maddelerinden bir kaçı.
Ateist Demokrasi'nin talepleri
2013 genel erken seçimlerine katılan bir diğer siyasi liste ise Ateist Demokrasi. 1922 doğumlu bilim insanı Margherita Hack'ın önderliğini yaptığı oluşumun hedefleri şöyle; Vatikan ile Mussolini zamanında imzalanan Lateran anlaşmasının iptal edilmesi, ötenazi, kök hücresi deneyleri ve organ bağışı özgürlükleri ve bunların üzerine yapılan bilimsel çalışmaların arttırılması, anayasanın 29. maddesinde yer alan 'İtalyan toplumu aile üzerine kurulmuştur' maddesinin kaldırılması ve bireysel özgürlüklerin arttırılması, boşanma ve emek üzerine olan bir çok sayıda iş kanunu ve medeni kanunun yeniden gözden geçirilip kadınları zor durumda bırakan noktaların değiştirilmesi, engelli ve yaşlılar üzerine yapılan yatırımların kesintiye uğramaması, Gelmini adlı eğitim yasasının iptal edilip üniversiteler adanan kaynakların arttırılması, özel okullara yapılan her türlü devlet yardımının kaldırılması ve ceza yasasında bulunan 403 nolu maddede yer alan 'bireyin dini değerlerine hakaret' suçunun iptal edilmesi. Bilimsel araştırmaları ve birey özgürlüklerini dinin önüne koyan ve çekinmeden ateist olduğunu belirten bu oluşum iktisat, çevre, göçmenlik ve emek konusunda da bir çok öneriyi sunuyor.
Amaç serbest piyasa
Diğer katılımcılar arasında Fare per fermare il declino adlı ve serbest piyasa iktisadi yapısını örnek alan ve özelleştirmeler ile serbestleştirmelerle siyasi yatırım yapmayı ön gören liste var. Bu oluşumun öncülüğünü Oscar Giannino adlı ve 1961 doğumlu gazeteci yapıyor. Meclise seçim barajını biraz geçerek girme olasılığı olan bu liste bilhassa ağ üzerinde yaptığı ilginç reklamlarla tanınıyor.
Militanlıktan seçimlere
Seçime katılan bir diğer sağcı oluşum ise Forza Nuova. Zaman zaman militanlarının şiddet eylerine katılmaları ve yargılanmaları ile gündeme gelen Forza Nuova da seçim programında göçmenlik karşıtı, devletçi ve İtalyan kimliğini ortaya çıkarak bir duruş sergiliyor.
Askeri yatırımlara hayır
İşçilerin Komunist Partisi ise 2006 yılında kurulan bir siyasi parti. Öncülüğünü Marco Ferrando'nun yaptığı bu komunist parti diğer sol oluşumlarla koalisyona gitmemesi ve meclis arenasındaki diğer komunist partileri devrimci olmamakla suçlamasıyla tanınıyor.
İşçilerin Komunist Partisi öncüsü Ferrando geçmişte yer aldığı Yeniden Kuruluş Komunist Partisi ile merkez sol koalisyon hükümetlerinin askeri yatırımlarını protesto etmesi ile ön plana çıktı.
Merkez sağdan eleştirel çıkış
Seçim yarışında yer alan bir diğer siyasi parti ise Fiamma Tricolore. İtalyan bayrağının üç rengini alan ve futurist kültürün sıkça kullandığı ateşi sembolüne ekleyen oluşum da sağ kanatta yer alıyor. Fiamma Tricolore Roma merkezli bir parti. Sosyal devrim yapmak amacıyla yola çıktığını ağ sayfasında dile getiren Fiamma Tricolore sadece eşcinsel olduğundan dolayı bir bireyin uğradığı şiddetin cezasının arttırılmasına karşı çıkması üzerine programında şiddet hakkında bir maddeye yer veriyor.
Silahlı güvenlik güçlerinin çalışma koşulları üzerine önerilere yer veren Fiamma Tricolore, Monti hükümetinin uyguladığı ek vergi siyasetine de karşı çıkıyor. Tarihi olarak merkez sağa yakın olan ve bir o kadar da eleştirel bakan bu siyasi oluşum yüksek gelir kaynaklarına ek vergi konulmasından yana.
Ulusal sanayiye desteğin arttırılması için yaptıkları planları programında açıklayan Fiamma Tricolore çalışanların şirketlerinin karlarına katılımını ön gören bir çalışma sistemini istiyor.
Avrupa Birliği'nin güvenliğinin arttırılmasını talep eden oluşum kayıt dışı ekonominin sebeplerinden birini de göçmenler olarak tanımlıyor.
Genel af için
Son ele alacağımız katılımcı ise Af, Adalet ve Özgürlük listesi. Öncülüğünü bireysel özgürlük ve hakları hedef alan ve kendisini sağ veya sol parti olarak tanımlamayan Radikal Parti'nin yaptığı bu listenin üç ana hedefi ismi ile bağdaşıyor. Avrupa'nın en hızlı şekilde hapishaneleri dolan ülkesi olan ve gene Avrupa'nın en zor hapis şartlarının yaşandığı ülke olan İtalya'da genel af yıllardır tartışılan bir konu.
Öncülüğünü Radikal Parti'nin yaptığı bu liste bu konuda görev alması durumunda uzun bir yasal ve uygulama temelli hareketler ön görüyor. Bilhassa adalet sistemi ve gerekli kanunsal yapıyı geliştirmeyi hedef alan liste bu seçimlere bazı eyaletlerde sağcı partilerle girmeyi karar vermesi ile eleştirildi.
Seçimler için iki senaryo
Kamu oyu yoklamaları az bir farkla da olsa merkez solun seçimlerin galibi olacağını söylüyor. Ancak ülkeyi yönetmek için gerekli çoğunluğu oluşturacağa benzemiyor.
Bu durumda sol kanadını yaralayarak Mario Monti ile koalisyona gidebilir.
Bu karar merkez solun sol ortaklarını koalisyon dışına çıkartabilir ve o durumda hesaplar gene yeterli sonucu vermeyebilir.
Öte yandan Berlusconi ve arkadaşlarının koalisyonu da tek başına kazanacağa benzemiyor ve Mario Monti ve merkez partileri ile ortaklık yapmayacaklarını söylüyorlar.
Bu durumda Movimento 5 Stelle'nin elde edeceği yirmiyi aşkın sandalye önem taşıyabilir ancak o da hiçbir ortaklığa göz kırpmıyor.
Kanımca ortada iki senaryo var; ya İtalya ikinci bir erken seçime gidecek ya da biri veya birileri ezber bozacak ki bu durumda da siyasi olarak ciddi bir sınava girmiş olacak. İzleyelim ve beraber görelim. İyi seçimler. (MÇ/HK)
Yazı Dizisi: İtalya'yı Seçime Götüren Süreç
3- Merkez Sol Olası Zafere Hazır mı?
4- Hakim Igroian'ın Solcu Sivil Devrimi