Dernek tüzüğünde "cemevi ibadethanedir" yazan Çankaya Cemevi Yaptırma Derneği'ne kapatma davası reddedildi.
Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesi, derneğin tüzüğünde yer alan "Cemevi ibadethanedir" ifadesinin suç olmadığına hükmetti.
Davanın avukatı Kazım Genç, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) daha önce Sinan Işık'ın nüfus cüzdanından din hanesinin kaldırılması davasını kazandıklarını hatırlatarak şöyle dedi:
"AİHM kararında, 'devletin hiçbir inancın tarifini yapmaması ve hiç bir inanca karışmaması gerektiği, her inanca eşit mesafede durmak ve yurttaşın inancına saygılı davranmak zorundadır' olduğunu hüküm altına almıştır. Biz de dernek kapatma davasında mahkemenin AİHM kararını baz aldığını düşünüyoruz."
Genç, savcılığın büyük ihtimalle mahkeme kararını temyiz edeceğini ve Yargıtay'ın nihai kararının onama yönünde olması halinde kendileri açısından davanın kazanılmış olacağını,Yargıtay'ın yerel mahkeme kararını bozması ve mahkemenin de bu bozmaya uyması durumunda da, Anayasa Mahkemesine bireysel başvurma ve devamında da AİHM'e başvurma haklarını kullanacaklarını ifade etti.
Ne olmuştu?
2004'te Ankara kurulan dernek tüzüğünün 2. maddesinde "Çankaya'da yaşayan Alevi inançlı yurttaşların inanç ve ibadetlerini yerine getirme merkezleri olan cemevlerini yapmak ve yaptırmaktır", 4. maddesinde derneğin işleri "Alevi inanç ve ibadet merkezi olan cemevleri yapmak ve yaptırmak..." ibareleri yer alıyor.
Konu, 17 Aralık 2004'te Diyanet İşleri Başkanlığı'nın İçişleri Bakanlığı'na "İslam'ın bir alt yorumu olan Aleviliğin İslam'ın ortak ibadet yerleri olan 'cami ve mescit'ler dışında ayrı bir ibadet yerinin olmayacağı, belirtilen sebeplerle, Cemevi ve benzeri yerlerin ibadet yeri kapsamında değerlendirilmesine imkan bulunmadığı" görüşünü yazmasıyla başladı.
İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı da 30 Mart 2005'de Ankara Valiliğine gönderdiği yazısında Diyanetin söz konusu yazısından bahsederek derneği'nin tüzüğünden cemevlerinin ibadethane olarak değerlendiren hükümlerin çıkarılmasını istedi.
Ankara Valiliği üç kez derneğe tüzükteki bu maddelerin çıkartılmasını istedi. Derneğin bunu reddedip, "tüm Alevi toplumunun ortak görüşü olarak Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edildiğini, tüzük hükümlerinin değiştirilmeyeceğini" valiliğe bildirmesi üzerine konu yargıya yansıdı.
Valilik, bunun üzerine derneğinin kapatılması istemiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Başsavcılık da Ankara 16. Hukuk Mahkemesi'ne başvurdu. (NV)