Kaybeden ile kazanan arasında kalmak!

*Fotoğraf: Pixabay. 

Sonu 21 ile biten yılı da geride bıraktık. Şehrin plakasının 21 olması, Yerel Gündem 21'ler ve daha hayli yirmibirler ne çok keyiflendirmişti halbuki 21'li yıla ramak kala cemi cümlemizi.

Öyle olmadı işte! Çok zor geçti çok zor!

Hayatı çok ama çok zorlaştıran Covid-19 süredurması! Üstüste aşılar; zatürre, grip ve olmazsa olmaz sinovac ve biontech'ler. Üstelik biri yetmez, üçer ay arayla bir kaç dozu birden...

Ve Covid-19'dan resmî rakamlara göre günde en az 150-200 ölüm vakasının haber değerinin bile olmaması...

Covid-19 belası dünyanın başına musallat olurken aklı selim sahiplerinin totaliter yönetimlerin ahlak ve sınır tanımazlıklarının hayli artacağı öngörüsünün ispatı vücut bulması...

Asgari yaşam koşullarının yazarın kitabından müsemma hâliyle bilcümle yurttaşı ölmeye yatırması...

Mahpus damından hak ihlalleri haberlerinin, yetmez hasta tutsak ölümlerinin gün geçmesin ki haberlerinin neredeyse rutine dönmesi...

Öldürülen, hep öldürülen kadınlarla, erkek şiddetinin eski tabirle 3. sayfa haberi kadar bile basında artık yer almaması...

"Dolar mı yükseldi, Türk lirası mı düştü" tartışmasında bir karara varılamazken noktayı "düşmez kalkmaz bir Allah"a bağlayıp yılı sonlandırmak...

Bu paragraf paragraf tablo uzadıkça uzar dileyene, iyisi mi burada noktayı koymak.

Önceki gün 1800'li yılların ortalarında Kıta Amerika'sında kuzeylilerle güneyliler arasındaki iç savaşın içinden çok insani bir film izledim. Belki de filmden replikle yıla noktayı koyarken yeni yıl 2022'nin ilk gününde bu dilekle seneye merhaba etmek en doğrusu...

Soğuk Dağ filminin son sahnesinde diyordu ki; "Kaybettiklerimiz bir daha asla geri dönmeyecek. Çok kan aktı. Bu topraklar iyileşmeyecek, kalbimizdeki yaralar kapanmayacak. Tek yapabileceğimiz geçmişle barışmak ve ondan ders almaya çalışmak."

Aralık 2021 Diyarbekir

(ŞD/PT)