"İlle de ailemden birisinin ölmesine gerek yok, biz Ezidiler hepimiz bir aileydik. Şimdi dört bir yana parçalandık" diyor Ezidi bir kadın.
Binlerce yıldır yaşadıkları katliamlarla sayıları tüm dünyada 1 milyona düşen Ezidilerin şu anda üçte biri Irak, Türkiye ve Rojava'da göçmen.
IŞİD’in Şengal'e saldırısının ardından hala sayıları bilinmeyen binlerce Ezidi öldürülürken yüzlerce kadın rehin alındı.
Ezidilerin erkeklerine son soykırımda ölmek düşerken, kadınlar savaşın ve soykırımın en ağır biçimene maruz kalıyor.
Kaçırılan kadınların ne sayısı, ne akıbeti biliniyor. Tek bilinen Müslümanlaştırılarak pazarlarda satıldıkları. Soykırımda öldürülmeyen kadınlara tecavüze edilerek bu yolla benlikleri de yok ediliyor.
İşte Türkiye’den milletvekilleri, sivil toplum örgütleri, sendika temsilcileri ve gazetecilerin olduğu 25 kişilik bir kadın heyeti Ezidi soykırımında kadınların yaşam mücadelesine dikkat çekmek için Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ni ve Rojava’yı ziyaret etti.
Kadınlar, Ezidilerin kaldığı Duhok ve Zaho’daki kampları, Rojava’daki Ezidi kampını, Kürdistan Bölgesel Yönetimi Parlamentosu’nu ve son olarak IŞID’in saldırısında boşaltılıp yeniden kurtarılan Mahmur kampını ziyaret etti.
Geçici vatandaşlık ve sağlığa erişim
Heyet yola çıkmadan, Halkların Demokratik Partisi (HDP) vekili Ayla Akat Ata, Batman, Diyarbakır, Urfa, Şırnak’a yerleşen Ezidilerin durumu hakkında bilgi verdi.
Türkiye'de tıpkı Şengal'de yaşadıkları gibi uğradıkları katliamlar ve ayrımcılıkla sayıları 500'e düşen Ezidilerin sayısı göç edenlerle şu anda 20 bini geçti.
Ata, Şengal’de katliam yaşayan Ezidilere ''geçici vatandaşlık'' verilmesi için Dışişleri Bakanlığı ile görüştüklerini, özellikle sağlığa erişim sorunlarının çözülmesini umduğunu söyledi.
''AFAD’ın çok sınırlı yardımları dışında hükümetin hiçbir desteği olmuyor. Yetkililer günde ancak 60 kişiyi kayıt altına alıyor. Belediyeler imkanlarının çok ötesinde bir gayretle Ezidilere barınma koşulları yaratmaya çalışıyor.
“Dürüst olalım, bu ülkede Ermeniler gibi Ezidiler de yıllar boyu Müslüman Kürtlerin zulmüne uğradı. Ama biz artık tüm halkların özgürlüğü için mücadele ediyoruz.''
Güney Kürdistan'da da Ezidilerin durumu aynı
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki kentlerde de mülteci Ezidilerin durumu çok kötü. Zaho ve Duhok’ta sayıları 250 bine varan Ezidilerin bir bölümü çadırlarda, büyük bir bölümü ise inşaatlarda, köprü altlarında barınmaya çalışıyor.
Üstelik IŞİD nedeniyle evini terk etmek zorunda kalanlar sadece Ezidiler değil, Süryaniler başta olmak üzere birçok Hıristiyan da Erbil'de 26 farklı noktada kilise ve derneklere sığınmış durumda.
Kampların büyük bir çoğunluğunu erkekler öldürüldüğü, ya da bir bölümü Şengal’de savaşmak için kaldığı için kadınlar ve çocuklar oluşturuyor. Türkiye’de olduğu gibi burada da merkezi Irak hükümetinin Ezidiler yokmuş gibi davranmasından şikayet ediliyor.
Türkiye hükümeti adına şu ana kadar AFAD’ın Duhok kentinde bir kamp kurma çalışması var, ayrıca Kızılay 30 ton kuru gıda yollamış.
Ayla Akat Ata, Türkiye hükümetinin Ezidilere sınırdan geçiş izni verdiğini ancak "gel" demediğini söylüyor; ''Bu yüzden de Ezidilerin Türkiye'ye gelmemesi için Irak’ta kamp kurmaya çalışıyorlar''.
Parlamento Kadın Komisyonu kamplarda
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetim Parlamentosu’nda görüştüğümüz Kürdistan Demokratik Partisi'nden (KDP) Keldani vekil Waheeda Xaqw Hormez ve Yekürdi İslami Partisi vekili Kazhal Hadi ''Kürdistan’ın dört parçasından bir araya gelip dünyaya sesimizi duyurmamız gerekiyor” diyorlar.
Parlamentodaki kadın komisyonu, kamplarda tek tek ailelerle konuşarak IŞİD’in elinde ne kadar kadın olduğunu tespit etmeye çalışıyor.
Vekillerin verdikleri bilgiye göre, IŞID’in elinde en az 600 Ezidi kadın var, içlerinde Türkmen kadınlar da var. Bu kadınlar eş ve hizmetçi olarak Musul pazarında satılıyor. Sadece satılmıyorlar, bir bölümünün boşaltılmış okullarda, çocuklarla birlikte rehin tutuldukları tahmin ediliyor.
Kadın vekiller kadınları satın alanlar arasında bir Arap aşiret reisinin de olduğu satışların genelde Suriye’deki IŞİD militanlarınca yapıldığını ancak Katar gibi başka ülkelerden de gelenler olduğunu aktardılar.
Lahey'e başvuracaklar
Vekiller, IŞİD’in elinde ne kadar kadın olduğunu tespit ettikten sonra parlamentoda oluşacak bir komisyonla yaşananların soykırım olarak kabul edilmesi için Lahey Uluslararsı Ceza Mahkemesi’ne başvuracaklarını belirttiler.
Kampta yaşayan kadınların durumuna da değinen vekiller, Kürdistan yönetiminde Suriye’deki savaş nedeniyle zaten yüzbinlerce mülteci olduğunu üstüne Ezidilerin gelmesiyle altından kalkamayacakları bir duruma düştüklerini ifade ettiler.
Şu an için parlamentonun kış koşulları için hazırlık yaptığını, sadece kamptaki kadınlar için 100 bin dinar bütçe ayırdığını ancak merkezi Irak hükümetinin hiçbir destekte bulunmadığını hatırlatarak uluslararası destek talep ettiler.
Dört parçadan temsilciler AB'ye gitmeli
Batman milletvekili Ayla Akat Ata, Ezidilerin Şengal’e dönmesini sağlamak için IŞİD’i bitirmek adına uluslararası işbirliğinin desteklenmesi gerektiğini belirterek HDP’nin YPG gerillalarının ve peşmergelerin bu konudaki işbirliğini olumlu karşıladıklarını belirtti.
Ata, bir sonraki aşama olarak da özgün bir inanca ve kültüre sahip Ezidilerin yaşadığı Şengal bölgesinin özerk bir statüye kavuşturulması gerektiğini ifade etti.
Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin Lahey’de yaşananların bir Ezidi soykırımı olduğunun kabul edilmesi ve kadınların IŞİD’in elinden kurtarılması için yapacakları çalışmaya destek olacaklarını belirtti. Bunun için de Kürdistan Bölgesel Yönetimi’ndeki kadın vekilleri Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını ve diğer partileri ziyaret etmeye çağırdı.
Melda Onur da bu konuyu CHP’nin gündemine alacağını belirtti. Heyet, izlenimlerini raporlaştırarak kamuoyuna açıklayacak ve Avrupa ülkelerinin elçiliklerine sunacaklar. Ayla Akat Ata da dört parçadan temsilcilerin Ezidilerin durumunu anlatmak için Avrupa Birliği’ni ziyaret etmesinin uluslararası kamuoyunda büyük bir baskı oluşturacağına dikkat çekti. (NV)
Heyette kimler vardı: HDP milletvekilleri Sebahat Tuncel ve Ayla Akat Ata, CHP İstanbul milletvekili Melda Onur, Mardin Belediyesi Eş Başkanı Februniye Akyol, DBP'den Nihayet Taşdemir, TTB'den Filiz ünal İncekara, KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, SES Genel Başkanı Gönül Erden, HDP'den Hüda Kaya ve Dilek Yağlı, İHD'den Şenel Karataş, Barış için Kadın Girişimi'nden Züleyha Gülüm, Kürdistan Hukukçular Birliği'nden Semra Baylan, Diyarbakır Barosu'ndan Kezban Yılmaz, Şırnak Barosu'ndan Aycan İmrez, gazeteciler Nuray Mert, Pınar Öğünç, Esra Açıkgöz, Burcu Cansu, Asiye Tekin, Güler Can, Müge İplikçi, Nilay Vardar. |