Öylesi bir dönem, öyle bir 17 yıl yaşadık ki şaşıracağımız hiçbir oluşum kalmadığı için seçim süreci ve sonuçları kısmında yaşanan ve yaşanmaya devam eden olaylar için de ne yazık ki şaşıramıyoruz!
Seçim sürecinde inebileceği en alt seviyeye inen söylemlere de şaşırmadık, tehditlere ve şantajlara da!
Hiçbir şekilde yenilmek istemeyen iktidar cephesi, belki de sonuçları tahmin ettiği için, İçişleri bakanı, Zonguldak’ta yaptığı konuşmasında; “Sevgili milletim bizi Kandil’in önünde boynumuzu eğik bırakmayın ne olursunuz? Aynı zamanda FETÖ denilen şarlatana bizi güldürmeyin. Elimizi aynanın karşısında zayıf bağlattırmayın. Bizi zayıfa düşürmeyin. Bu seçim ders verme seçimi değildir. Bu seçim fire verme seçimi değildir” diyerek oy istiyordu!
Şaşırmadık.
Süresi dolan YSK üyelerinin süreleri uzatıldı. Seçmen kütükleri ve bölgeleri kendi işlerine geldiği gibi planlandı. Özellikle doğuda birçok bölgede seçmenlerin yerleri değiştirildi. Kırsal alanda yaşayanlar açıkça tehdit edildi. Devletin tüm imkânlarını, bütçesini, araçlarını, askeri ve polisini, medyanın neredeyse tamamını kullanmalarına rağmen, sonuç tahmin ettikleri gibi oldu.
Büyük bir oy kaybı yaşandı, iktidar cephesinde. Özellikle de İstanbul ve Ankara çok büyük hayal kırıklığı yaşattı iktidara!
Elbette İstanbul ve Ankara’da sonuçların bu şekilde olmasında ketıl sahibinin payı büyüktü. Ketıl ile gönderdiği, “Bağrınıza taş basın, yaşadıklarınızı unutmayın, biraz hatırım varsa faşizme karşı oyunuzu verin” mesajının etkisi büyük oldu.
Milletvekili seçimlerinde İstanbul’da bir milyon iki yüz bin, Ankara’da iki yüz bin oy alan HDP’nin oyları CHP’ye gitti ki kazanmak için yetti.
HDP’nin aday göstermediği diğer illerde de durum aynı oldu ve birçok belediye bu sayede CHP’ye geçti.
Şırnak, Ağrı ve Bitlis ise bizleri şaşırtmayan uygulama ve taktiklerle AKP’ye geçti!
Günlerdir İstanbul’u yeniden geri almaya çalışan iktidar cephesi, yine bizleri şaşırtmamayı başarıyor. İtirazlar, tehditler, seçimin iptali için yapılan denemeler ve yoğun kara propagandayla İstanbul geri alınmaya çalışılıyor. Tehdit edilenler arasında il seçim kurulları da var!
Devlet bütçesinin neredeyse yüzde 10’una sahip bu iki ilin mali gücünü kaptırmak istemeyen iktidar elinden geleni yapmaya devam edecek gibi görünüyor!
AKP Genel Sekreteri Fatih Şahin, "Seçime Cumhur İttifakı'nın AK Parti'li adayı olarak giren Sayın Mehmet Özhaseki'nin oyları bin 805 arttı. Bu, bizim beklentilerimizi karşılamaktan uzak bir sonuç. Bu nedenle hukuki süresi içinde bugün ve yarın Ankara İl Seçim Kurulu Başkanlığına yeniden müracaatlarımızı gerçekleştireceğiz." dedi.
Beklentiler karşılanamamış!
Beklenti, seçimi kazanmak! Kazanana kadar itiraz devam edecek! Kazanana kadar gereken her şey yapılacak! Kazanana kadar!
Anlayış ve gidişat bu!
“İstanbul’da oyların tekrar sayımını durduran sandık hilelerine ve usulsüzlüklerine ortam açan kim varsa tüm bağlantıları araştırılmalı, mutlaka sonuca bağlanmalıdır FETÖ’yle iltisakları varsa tespit edilip gereği yapılmalıdır.” diyen Devlet Bahçeli de İstanbul’u geri alma savaşına farklı katkılar sunuyor. İl seçim kurulu ve çalışanlarını tehdit ediyor!
Dersim’de seçimi kazanan “komünist başkan” lakaplı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun mazbatası, “söylenemeyecek güvenlik gerekçeleri” ile verilmemişti. Bugün verildi.
İktidar cephesinde “B” planı zaten var. Seçim propagandaları sırasında söylenmiş olan “kayyum” planı. İstediği belediyeye kayyum atayarak geri alma planı. Seçenek olarak bir köşede duruyor! Yapıldığında şaşırmayacağımız.
“C” planı da hazır. “Hesap sormak” olarak söylenen, seçilenlere dava açıp yerlerinden etmek! Hiçbir zaman şaşırmadığımız yeni suç biçimleri düzenlenerek açılacak davalarla cezaevlerine gönderilme ihtimalleri de seçenek olarak duruyor.
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın bir konuşma yaptığı, HDP'nin 27-28 Ekim 2018'de Diyarbakır'ın Sur ilçesinde düzenlediği "Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü" adlı konferansta dinleyici olarak bulunan HDP Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na “susarak örgüt propagandası yapma” (3) suçlamasının yöneltilmesi en güzel örneklerden birisidir, bu çözüm yollarının kullanılabileceği üzerine…
Onlar kazanmak için her türlü yolu deneyecek. Bunu gözümüzün içine bakarak yapacaklarını söylüyorlar. Bizler de şaşırmamaya devam edeceğiz. (NT/AS)