Temkinliler, korkaklar, sıradanlığa uyum sağlayanlar, normlara boyun eğenler, beat kuşağı sevmeyenler bilmezler; hayatı büyüleyici kılmanın yegane yolu tutkuyu yakalamak ve kendini onun ebedi kollarına bırakmaktır. Tutku alevin mavisi, akışın iksiridir.
Gündelik işlerle uğraşırken kulağıma bir şarkı takılıyor, nefis bir ses beni karanlık tarafa çağırıyor, iyi vakit geçireceğimizi söylüyor. Zevkle icabet ediyorum.
Müziğin kendisi müthiş bir tutku ve Bishop Briggs'in Dark Side'ı tutkunun müziği. Dinlerken başka zamanları ziyaret ediyorum; sadece geçmişi değil geleceği de, tutku buna muktedir. Hayaller geleceğe kurulur, tutku geleceği yaratır.
Yere çakılmayı düşünmeksizin uçurumdan atladığında uçabildiğini öğrenmek, boğulmaktan korkmadan derinlere daldığında yepyeni ve renkli bir dünya keşfetmek gibi.
Tutku ihtiyata, dizginlere ve taktiğe mahal vermez; sizi özgürleştirmek için koşulsuz samimiyet ister. Benliğinizi ona teslim ettiğinizde tüm duyularınızın en yüksek seviyeye ulaştığını görürsünüz. Britanyalı şarkıcı o kadar güçlü ve içten söylüyor ki hisleri tenime işliyor.
Dinlerken gözlerimde vahşi ayrıntılar dans ediyor, kösnül bakışlar ve sıradanlıktan sıyrılışın coşkusu şerefine Dionysos'la kadeh tokuşturuyorum. Ritim kanıma karışıyor, sözler dudaklarımla flört ediyor ve nadir bulunan bir uyumun keyifli farkındalığını düşürüyor aklıma, özlemle kavuşan iblislerin oyunlarını izliyorum.
Başkaldıranlara, yola çıkanlara, ne yaparsa yapsın tutkuyla yapanlara, sanatıma, sanatçılara; en çok da yaşam rehberime: müziğe selam olsun.
Işıkları kısın, sesini sonuna kadar açıp karanlığı giyinin. Ses nereye götürüyorsa sizi aydınlatacak yer orası. (BD/HK)