Gezi direnişine katılan 255 kişiye dava açıldı. Savcı İsa Dalgıç’ın hazırladığı iddianameye göre, sanıkların tamamı 2911 Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefetten yargılanıyor.
İddianame, İstanbul 55. Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi. İlk duruşma Mayıs ayında, beş gün süreyle yapılacak. Kesin tarih mahkeme tarafından ilerleyen günlerde belirlenecek.
Suç tarihleri olarak şu günlerdeki eylemler belirtildi: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 11, 13, 16, 17 Haziran ve 4 Ağustos.
İlk üç gün iyiydi ama…
İddianamede, Gezi direnişinin yasal eylem olarak başlayıp yasadışı hale dönüştüğü ileri sürülüyor:
“Başlangıcında Taksim Dayanışma Platformu isimli oluşum ile bazı sivil toplum kuruluşları ve bu arada yasadışı örgütler tarafından eylemler düzenlenmeye başladığı, ancak bu eylemlerin ilerleyen süreçte hukuki hak arama yollarının dışına çıkarak yasa ve hukuk dışı nitelik kazanmaya, Gezi Parkı’nı işgal, kolluk görevlilerine direnme ve saldırı, çok sayıda kişinin yaralanması, kamu ve özel mallara zarar verme niteliği almaya, toplum huzurunu ve barışını olumsuz yönde etkilemeye başladığı…”
Delil: “Joker maske” ve atkı
Deliller ise şöyle sıralandı: Misket, sprey boyalar, deniz gözlükleri, gaz maskeleri, joker maske, atkılar, havlular, gazın etkisini azaltma amaçlı solüsyon, eldiven, dövizler, baret…
“Sık bakalım” delil oldu
Sanıklardan D.O.’nun 1 Haziran’daki eyleme katıldığı ve eylemde taş atıp kolluk görevlilerine el-kol hareketi yaparak yine kolluk görevlilerine hitaben “Sık bakalım, sık bakalım…”, “Hadi gaz atsanıza bekliyorum” diye bağırdığı öne sürüldü.
İddianamede, şu sloganlar da yer aldı: “Tayyip istifa”, “Hükümet istifa”, “Her yer Taksim her yer direniş”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “Faşist polis Taksim’den defol.”
“See you later in the social media :)”
Ayrıca, sanık E.C.E’nin çantasında “See my phone? See you later in the social media :)” yazılı döviz bulunduğu da iddianameye girdi.
Yaralılar camiyi kirletmiş
1 Haziran’daki polis saldırısı sırasında Dolmabahçe’deki Bezmialem Camii’ne sığınanlar da iddianameye girdi:
“Saat 22:30 sıralarında üzerlerinde sağlık ekibi kıyafetleri bulunan 10-15 kişilik bir grup yanlarında 3-4 yaralı ile birlikte camiye girdi. Camide revir kurarak, kanun dışı toplantı ve gösteri yürüyüşü yapanlara sağlık yardımı yaptılar. Bu arada sosyal medya üzerinden caminin revir olarak kullanıldığı bilgisi de yayıldığından, yaralı eylemciler camiye getirildi. Üzerinde meslek (doktor) üniforması bulunan dört kişi yaralılara yardım ederken motosikletli kişiler de camiye tıbbi malzeme akışı sağladı.”
“Bu sırada camiye ait güvenlik kameraları ile minber kısmındaki, üzerinde Arapça yazılar bulunan perdeler çalındı. Tüm şüpheliler cami içinde yiyecek içecek tüketip atıklarla kirlettiler. Olay sonrası yapılan incelemede, içi boş ve ezilmiş bir bira kutusu ile boş sigara kutusu, yerde söndürülmüş sigara izmaritleri bulundu.
Bira içildiğine dair suçlama yok
Sanıklardan E.Ö.’nün cami içinde elinde bir içecek ile görüntülendiği ve “içecek kutusunun” özel incelemeye tabi tutulduğu da belirtildi:
“Görüntü incelemeye alındı ancak Radyo-TV ve Foto Film Şube tarafından yapılan görüntü tespiti ve iyileştirme çalışmalarına rağmen, görüntü kaydının çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle söz konusu içeceğin niteliği tam olarak tespit edilemedi.
Sanıklara, camide bira içildiğine dair bir suçlama yöneltilmedi.
Camiye Facebook takibi
Sanık D.H.Y.’nin Facebook sayfasına yazdığı şu mesaj da deliller arasında:
“Sevgili arkadaşlar Beşiktaş ve Dolmabahçe’de çok yoğun saldırı var. Oraya ulaşamadığımızdan dolayı reviri Dolmabahçe Cami’nin içine kurduk. Malzemeye ihtiyaçları var. Özellikle ilkyardım, ventolin ve talcid. Yiyecek-içecek bir şey de getirirseniz süper olur.”
Doktor üniformasıyla doktorluk yapmışlar
Tıp fakültesinde biri asistan diğer uzmanlık öğrencisi olan iki kişiye de “kanun dışı toplantı ve gösteriye katılmadıkları belirlenmemişse de” yaralılara yardım etmekten dava açıldı:
“Mesleğe ait özel formalar ile kanun dışı eylemde bulunurken yaralanan eylemcilere temin edilen ilaçlar ve ile tıbbi yardımda bulundukları, bu şekilde suç şüphesi altında olan şüphelileri kanuni takip yapacak mercilere bildirmedikleri gibi aksine kanun hilafına olarak şüphelileri kayırdıkları anlaşılmıştır…” (AS)