Altmış yıl evvel Demokrat Parti ve Başbakan Adnan Menderes’in sloganıydı: Her mahallede bir milyoner yaratmak.
Altmış yıllık zaman dilimi içinde sahiden milyonerler yaratıldı. Yaratıldı da öte yakada harcayacağı kuruşun, liranın hesabını ince eleyip sık dokumak durumunda olan büyük çoğunluğun sayısı da giderek arttı. Büyük milyoner zenginliğin mutlu azınlığı ile devasa yoksulluğun mutsuz çoğunluğu...
Yakın günlerde Bankacılık Yüksek Denetleme Kurulunun (BYDK) son verileri medyaya düştü. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun verilerine baktığımızda banka hesaplarına göre ülkede 190 bin civarında milyoner varmış. Tabii bu rakam bir anda oluşmamış.
7 Şubat 1923’te Mustafa Kemal’in Balıkesir’de yaptığı ünlü bir konuşması var. O konuşmanın bir yerinde “Kaç milyonerimiz var? Hiç. Bundan dolayı biraz parası olanlara da düşman olacak değiliz. Tersine memleketimizde birçok milyonerlerin hatta milyarderlerin yetişmesine çalışacağız..."
Balıkesir Zağanos Paşa Camiinde yapılan bu veciz hitabetten otuz küsur yıl sonradır Menderes’in “her mahallede bir milyoner” yaratmak hayali.
Şükür ki! Evet evet şükür ki o hayal, cumhuriyet reel ekonomi politiğinin hayali, artık “mutlu milyoner azınlığın” çıplak gerçekliği.
Üstelik bu 190 bin civarındaki milyonerin üçte biri, 48 bini son bir yıl içinde milyon ve üzeri banka hesabının sahibi olmuş. Tabi bu banka hesap dökümü üzerinden milyonerlik. Bir de hesaba kitaba gelmeyenler var.
Kalkındık vesselam! Hem de hayli çok!
Merak edip TÜİK ve Türkiye İstatistik Kurumu verilerine baktım. 2017 sayımlarına göre ülkede 32 bin civarında (32 bin 52) mahalle varmış.
Tablo ortada...
Her mahallede en az altı milyonerimiz var bu hesaba göre.
Ne kadar mutlu olsak az!
Onca yoksulluk ve bunca milyonerlik...
Bir yanda sahici milyonerlerin cıvıltılı ışıltılı plazaları ve korunaklı özel güvenlikli alışveriş mekanları.
Öte yanda büyük çoğunluğun “ne alırsan bir milyon” tabelasının hurdahaş mekânları!
Arada ince bir ayrım var. Bir rakamının sağındaki altı sıfır meselesi.
190 bin milyoner banknotlardan altı sıfır atılmadan evvelin trilyonerleri.
Geriye kalan büyük çoğunluk ise şimdinin milyondan bir liraya talim edenleri.
Şükür ki; imtiyazsız, sınıfsız kaynaşmış bir kitleyiz. Milyonerliğimiz ve yoksulluğumuz birlikte gayet mesut müreffeh yaşayıp gidiyor(uz) işte... (ŞD/AS)