Başbakan Erdoğan, Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu'nda İsrail Cumhurbaşkanı'na söyledikleri nedeniyle "muzaffer" ilan edilmiş durumda. Bir tür, "dünyanın görmezden geldiği gerçekleri söylemeye cesaret eden yiğit kişi" muamelesi görüyor.
Associated Press haberi verirken, Erdoğan için Peres'in "kulağını büktü, dersini verdi" anlamına gelecek bir sözcüğü başlığında kullanmayı tercih etmişti. Gerçi sonradan Erdoğan tepkisinin Peres'e değil, "panel yöneticisi"ne olduğunu açıklamıştı ama, neyse...
İyi ama, "sözünü sakınmayan" Erdoğan, İsrail hükümetinin Gazze saldırısına dair pratikte ne yapmıştı?
Savaş karşıtları, İsrail'in saldırısını başlattığı 27 Aralık'tan beri Türkiye'nin İsrail'le olan askeri anlaşmalarını iptal etmesini, işbirliğini askıya almasını ve en önemlisi, Konya'da İsrail pilotlarını eğitmeyi durdurmasını istiyorlar.
"Davos krizi"nden beri, yaygın medyanın parlak analistleri "Türkiye-İsrail ilişkilerinin geleceği"ni konuşup duruyorlar. Erdoğan'ın Davos'taki basın toplantısındaki gazetecilerin sorduğu ilk soruysa "Bir daha Davos'a gelecek misiniz" oldu. Nedense kimsenin aklına "Gazze'yi bombalayan pilotlar nerede eğitildi" diye sormak gelmemişti. Olaydan bir gün sonra yapılan bütün resmi açıklamalarsa Türkiye'yle İsrail'in güçlü bağları olduğu, ilişkilerin etkilenmeyeceği yönündeydi, herkes derin bir "oh" çekiyordu.
Ve ordu işin özünü açıklıyor
Ve işin özünü gösteren açıklama, 30 Ocak'ta Genelkurmay'ın basını bilgilendirme toplantısında geliyordu. Tuğgeneral Metin Gürak, "insansız hava araçları"nı kast ederek "Heron'larla ilgili olarak Sayın Milli Savunma Bakanımızca bir açıklama yapıldı.Projede herhangi bir sorun yok. Türkiye'nin tüm ülkelerle yürüttüğü ikili askeri ilişkilerde milli menfaatler doğrultusunda hareket etmek esastır" diyordu.
Yani, değişen bir şey yok.
Öldürmeyi bilmek ve Kürt sorunu
Tabii akla bir başka soru daha geliyor. Erdoğan Davos'ta kendini tutmaktan yüzü kızarmış halde, sesinin yükselmesinin suçluluk psikolojisinde kaynaklandığını söylediği Peres'e "Öldürmeyi siz iyi bilirsiniz" derken, aklına hiç Kürt sorunu gelmiş miydi acaba? Ya sonradan düşünmüş müydü?
Türkiye'de İnternet'te yürüyen "İsrail'i Durdurun" kampanyasının önermelerinden biri de şuydu:
"Başta, kendi Filistin'imiz olan Kürt sorununda çözümsüzlüğü sürdürmek gibi, bölge halkları arası barışın önünde engel olan politik ve tarihsel tüm sorunların siyasal ve demokratik olarak çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz."
Galiba savaş karşıtlarının Gazze eylemlerinde attığı slogan en isabetlisi: "Tayyip konuşma! Anlaşmayı iptal et!" (TK)