İzmir 4. İdare Mahkemesi, Çeşme Paşalimanındaki turizme tahsis ihalesinin, içinde orman olan kamu taşınmazlarının ihaleye çıkarılamayacağını belirterek yürütmesini durdurdu. EGEÇEPten Cangı, Bakanlık bu kapsamdaki tahsisleri durdurmalı diyor.

Ahmet ve Uğur Kaymazın öldürülmesiyle ilgili davada, silahlar ve kovanlarla ilgili adli tıp raporu da mahkemeye sunuldu. Avukat Yıldız, duruşmanın ertelendiği 18 Nisan tarihinin önemli olduğunu, mahkemenin esas hakkındaki beyanları beklediğini söyledi.

Bakan Akdağ sağlık emekçilerini soruşturmayla tehdit etti. SES Başkanı Köksal Bakanın açıklamasıyla bugün üç hastanede sağlık emekçilerine saldırıldı. Demokratik hakkımızı kullanıyoruz. Sağlığın sorunlarını yurttaşlarla paylaşmamızı istemiyorlar diyor.

Sağlık emekçileri toplumun sağlığı, emek hakları için bir günlüğüne g(ö)revde. Bakan Akdağ Tıp ahlakına aykırı; TTBden Gürsoy Asıl tıp ahlakına aykırı olan sağlığın piyasaya teslim edilmesi; SESten Aydın Sağlık temel hakkınız, sahip çıkın diyor.

Nimet Tanrıkulu, Emil Galip Sandalcıyı anlatıyor: Türkiyede hak arama bilincinin olmadığı yıllarda insan hakları mücadelesinin olabileceğini, insan haklarının herkese gerekli olduğunu, hak aramada çifte standartların olamayacağını gösterdi.

Romanlar ayrımcılık görüyor, eğitime, adalete, sağlığa, istihdama erişim ve barınma hakları yoğun şekilde ihlal ediliyor ve hak aramada zorluk yaşıyorlar. Ama bir şeyler değişiyor. Türkiyeli Romanlar örgütleniyor, insan hakları savunucularını yaratıyor.

Gazetecilerin haber yapmak için Genelkurmaya ihtiyacı var mı? Sarıibrahimoğlu: Genelkurmay siyaset yapmaktan asli işiyle ilgili bilgi vermiyor. Hesap verebilir, yönetilebilir olmalı. Bayramoğlu: Sorun basının askeri iktidarın en büyük suç ortağı olması.

TVde ilk kez sadece kadınlar konuşuyor. Nuray Mertin kota ve şiddet üzerine toplumsal cinsiyeti unutan savları kadına yönelik ayrımcılığın sistemikliğini görünmez kılıyor. Diğer kanalda Fatma Şahin, kadın öldürene adam öldürmeden cezayı anlatıyor.

TVde ilk kez sadece kadınlar konuşuyor. Nuray Mertin kota ve şiddet üzerine toplumsal cinsiyeti unutan savları kadına yönelik ayrımcılığın sistemikliğini görünmez kılıyor. Diğer kanalda Fatma Şahin, kadın öldürene adam öldürmeden cezayı anlatıyor.

Türkiye 1993te 17 kişinin öldürülmesi, 63 kişinin yaralanmasıyla ilgili sorumluluğunu AİHMde kabul etti; bundan sonra yaşam hakkını koruma, etkin soruşturmada gerekeni yapacağını taahhüt etti. Avukat Elçi: Bu metni Türkiyede süren davada da sunacağız.

Zorunlu müdafilik yönetmeliği yürürlüğe girdi. Diyarbakır Barosu Başkanı Tanrıkulu: Zorunlu avukatlığın kapsamı daraltıldı.Kötü muamelenin, işkencenin önü açılıyor; adil yargılanma, savunma hakkı zedeleniyor, savunma iddia makamının uzantısı kılınıyor.

Hükümet İşkenceye Karşı Seçmeli Protokolü onay için ne zaman Meclise getireceğini açıklamadı. Ulusal Mekanizma için Cezaevleri İzleme Kurullarını düşündüğünü açıkladı. TİHVden Önen: Sürüncemede bırakıyorlar. Cezaevi İzleme Kurulları bağımsız değil.

Hukukçu Kardaştan askeri siyasetten uzak tutmanın yolları: Askeri yargı alanı askeri suçlara indirgenmeli; askerler sivil yargıda yargılanmalı; güvenlik sektörü sivil denetime açılmalı; MGK kaldırılmalı; siyaset yapan asker emekli edilmeli; yargılanmalı.

İHDnin 2006 bilançosu, yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü ihlallerinde ciddi bir artışı gösteriyor. İHD Başkanı Alataş: Diğer alanlarda da iyileşme yok. Türkiyenin gerçek gündemi demokrasi, insan hakları sorunu. Bütünsel bir hak hareketini yaratmamız gerek.

Sheehan savaş karşıtı hareketi yeniden yükseltmek için Küresel Eylem Gününde milyonların yine sokağa çıkması gerektiğini söylüyor; Gazeteciler insanlara ne düşüneceğini söylemekten vazgeçip soru sormalı ki, Bushun yalanları yanına kâr kalmasın diyor.

Kaplan: DTP baskı altında. SDPden Koçali: Kürt sorununa barışçıl çözümü engelleme çabası. EMEPten Yalçıner: Savaş yolunu açmayı benimsiyorlar. TKPden Güler: Kürtlerin siyasetten alıkonması akıldışı. ÖDPden Uras: Partilerin tutumu turnusol kağıdı.

Sheehan savaş karşıtı hareketi yeniden yükseltmek için Küresel Eylem Gününde milyonların yine sokağa çıkması gerektiğini söylüyor; Gazeteciler insanlara ne düşüneceğini söylemekten vazgeçip soru sormalı ki, Bushun yalanları yanına kâr kalmasın diyor.

Rizede üç kişi, polisin kendilerine önce sokakta, daha sonra polis merkezinde fiziksel şiddet uyguladığını ve kötü muamele ettiğini açıkladı; İnsan Hakları Derneğine başvurdu; üç polis hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Kenan Evren yine Muğla Üniversitesine geldi; özel törenle kitaplarını bağışladı. Akademisyenler açıklama yaptı: Üniversite darbenin aklanmasına alet ediliyor. Üniversitenin kapısı darbecilere kapansın. Kitap yakanları da, kitaplarını da istemiyoruz.

TPDden Doç. Dr. Sercan Ruh Sağlığı Yasası olsaydı, hastane hasta yakını derneklerinin ve STKlerin denetimine açık olurdu. Damgalama büyük sorun; TTB Başkanı Gürsoy Temizlik firması çalışanlarının hastabakıcı olarak görevlendirilmesi yasadışı dedi.