Soralım şimdi bir devlet yetkilimize: Hrant Dinkın ölümüyle bize armağan ettiği bu iki yüz binlik yürüyüş, bu yürüyüşteki vakar, bizi Ermeni sorununun konuşulma merkezi haline getirdi dünyada. Şimdi, var mısınız Hrantın dilinden bu sorunu konuşmaya.

Burası İstanbul Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mezunler Derneği. Öyle etekler toplanıp gidilemez. Davetimizdir, Turgut Bey gelir, yarım bıraktığı toplantı tamamlanır. Yüreği yeter ya da yetmez. Ama bir daha ODTUde böyle sualsiz işler olmayacaktır.

Kağıt-Der üyesi SEKA İzmit işçileri, 18 Nisandan itibaren her sabah, fabrikalarına mesaiye gidip, kart basacaklarını açıkladı. İşçiler, kendilerine parazitler, asalaklar dediği gerekçesiyle, Başbakan Erdoğana da dava açacak.

Yönetim 199 işçiyi geçici görevle Silifke Akdeniz işletmesine göndermek istiyor. İşçiler tebligatı almamak için idare bölümüne geçmiyor. SEKA işçileriyle dayanışma platformu hafta sonu kitlesel dayanışmayla işçilerin mücadelesini pekiştirmeli.

Fabrikalarını korumayı sürdüren SEKA işçileri, tesisin 65 metre yüksekliğindeki selüloz beyazlatma kulesine siyah bayrak astılar. İşçiler siyah bayrağın ülkenin geleceğini karartmaya yönelik kapatma kararına karşı isyanlarının simgesi olduğunu açıkladı.

Radikal yayın yönetmeni Berkan SEKA alıcı çıkmadığından kapatılıyor derken kendi gazetesiyse Tesisi satışa çıkarmak anlamsız. Çünkü arazi olarak çok değerli, diyor. Keşke Berkan kendisini aydınlatanlara değil işçilere kulak kabartsa...

Nesrin Turhan, bizlere unutturulmuş bir tarihin perdesini, 40 yıl sonra aralıyor. Siz hiç bu ülkede İstanbulun gecekondu mahallelerindeki yaşamı sindiremediği için içine darbe, cunta, ihtilal - ne diyorsanız o - yapan bir asker gördünüz mü?