Ertuğrul Kürkçü - Bianet

Ertuğrul Kürkçü

Sayfa 6

Mustafa Kemal: İmge ve Gerçek

Mustafa Kemalin 1922ye kadar Saray ile Kuvayı Milliye arasında hakem sıfatıyla yaptığı manevralarla I. Napoleon rolünü; 1922den sonra Kuvayı Seyyare ve TKPyi tasfiye edip halkı silahsızlandırırken III. Napoleon rolünü oynamış olduğunu söylemek mümkün.

Che Si!

Devrimcilerin bürokrata dönüştüğü bir çağda, devrimin zaferinden sonra devrimci kalmanın bir imkânının hâlâ varolduğunu kanıtlayan canlı bir örnek olduğu için de Che, statükoyu reddeden aydınların gözünde devrimciliğin çağdaş bir ahlaki modeli oldu.

Solun Katlanılmaz Sancısı: Milliyetçilik

Türk Solu en kıdemli faşistleri bile geride bırakan bir ırkçılık ve ultra-milliyetçiliği sol ile bağdaştırabiliyor. Bu çürümenin kaynağı Türk ve Kürt yoksullarını milliyetçilik ekseninde kutuplaştıran çözümsüzlük ortamı...

12 Eylülcülerin Korkmayacağı Şey: Jestler

Silahsız kuvvetlerin darbesi 12 Eylül ürünü olan bugünün zihniyet dünyası içinde meşrulaşıyor. 12 Eylülle hesaplaşma bu iklim içinde sıradan bir jeste dönüşüyor: Sendikacılar 12 Eylüle Af Yok pankartıyla resim çektiriyor ama mitinge gelmiyorlar.

Adalet Hanımın Seçimi...

Adalet Ağaoğlu, kendisine, kendi rolüne ezilenlerin olduğu yerden, tarihten değil, statükonun gözünden, sokaktaki insanın olduğu yerden bakmayı seçti... Bu seçim, bir düğmeye indirgenemez, bir toprak kaymasını haber veriyor. Okumak gerek...

1 Ağustos 2005

Mare Nostrum

Mare Nostrum

Denizi bizim yapan, hiç tereddütsüz o bizim Denizimiz, Mare Nostrum diyebilmemizi sağlayan şey 6 Mayıs 1972 şafağında Ankara Merkez Kapalı Cezaevi avlusunun duvarlarında yankılanan ve Türkiyenin en ücra köyünden bile duyulan son sözleriydi...

Yeni Medya Mimarisine Dışardan Bakmak

Dünyanın dinler ve milliyetler arasında giderek daha fazla bölündüğü ve bloklaştığı bir dönemde önyargılarından arınabilmek, başkalarını tanıyıp anlayabilmek için zahmeti göze alan gazeteci adaylarıyla çalışmak bir ayrıcalıktı.

Yeni Medya Mimarisinde Çalışma Koşulları

Medya kaynak ve sahipliğindeki iktidar yoğunlaşması, yeni dünya düzeninin esneklik, deregülasyon, taşeronlaşma uygulamalarıyla birlikte medya çalışanlari için daha da antidemokratik bir çalışma iklimi doğuruyor.

ABDyi Dövemeyen Kürtleri Dövüyor!

Asıl büyük tehlike Kürt bölücülüğü değil Türkiyeyi yönetenlerin gerçeklik ve nesnellikten kopmuş ya da, gerçeklik ve nesnelliğe dayalı bir politikayı, ultra-milliyetçi, faşist rakip ve astları karşısında savunacak siyasi kararlılıktan yoksun oluşları.

Kimse Değişmek İstemiyor Aslında...

Şubatta izlemesi süren 12 günlük gazetenin hak habercilliği performansında Ocaka göre önemli bir gelişme olmadı. Çok satışlılar genel toplamda muhaliflerin gerisinde. Ancak 2. ve 3. kuşak haklarda muhaliflerin göreli üstünlüğü kayboluyor.

2005 İyi Başlamadı!..

Ocak 2005 hak haberciliği izleme sonuçları yeni yılda gerileme işaretleri veriyor. Hak haberciliğine gösterilen ilgide genel bir gerileme var. İlk beş değişmiyor. Vatan izleme boyunca ifade özgürlüğü haberlerinde 0 çeken ilk gazete oldu.

Halkın Haktan Haber Alma Hakkı Ne Olacak?

Yaygın medya 2004te hak haberciliğinde bir arpa boyu yol aldı. Aralıkta Gündem, Birgün, Evrensel, Cumhuriyet ve Radikal toplam ortalama yüzde 10, çok satışlılar yüzde 3.6 hak haberi yaptı. 2004 kapanırken Hürriyet sonunculuğu Akşamdan devraldı.

Bu Medya Bir Yere Giremez!

Yaygın medya hak haberciliği standartlarını aşağı çekiyor. Topluma Avrupa Birliğini hedef gösteren medya, evrensel gazetecilik uygulama ve standartları için parmağını oynatmıyor. AB muhalifleri olmasa Kopenhag Kriterlerini savunacak medya da olmayacak.

Ekimde Hak Haberciliğinde Gerileme!

Hak haberciliğindeki Eylülde gözlenen yükseliş eğilimi Ekimde Ü. Özgür Gündem dışında sürmedi. 12 günlük gazetenin izlenmesinde Akşam sonuncu sıraya yerleşirken, diğer gazeteler de Ekimde hak haberlerine Eylüle göre daha az yer ayırdılar.

Avrupa Birliği: Rüya, Kabus, Efsane!

Avrupa Birliğinin, kriz tufanında içindekileri Nuhun Gemisi gibi selamete ulaştıracağını sanarak gemiye bilet bulmaya çalışan Tayyip Erdoğana söylenebilecek tek şey var: Tufan gerçekti; Nuhun Gemisi ise bir efsane

İşçi Sınıfının Geri Dönüşü!

Hafta sonu İstanbul, Darphanede düzenlenen sempozyumda iki gün boyunca İşçi Sınıfının Değişen Yapısı ve sınıf mücadelesinde yeni arayışlar ve deneyimler tartışıldı. Tartışmaya katılan genç akademsiyen ve öğrencilerin çokluğu ve enerjisi dikkat çekti.

AB ve Zina Hak Haberlerine İlgiyi Artırdı

Gazetelerin hak haberlerine ayırdığı pay ortalama yüzde 150 arttı. Kopenhag kriterlerine uyum; TCK ve zina tartışmalarına kamuoyu ilgisi, gazetelerin hak haberlerine verdiği yeri genişletti. Eylülde de Gündem ilk sırada. Sabah sonuncu.

Hasan Kundakçı Vakası

"O bendim" diye ortaya çıkan emekli Korgeneral Kundakçı, HRWnin Savaş Yasaları İhlalleri raporunda görevi sırasında gerçekleşen ağır insan hakları ihlallerinin sorumlusu olarak suçlanıyor. Kundakçının köylülere bizzat işkence yaptığı öne sürülüyor.

O (r) generaller ve Sırlar...

Yargıtay kararına göre Abdullah Çatlıyla işbirliği yapmak Sedat E. Bucakı cezaevine tıkmayı gerektirecek bir suçsa; o zaman onu devlet işinde görevlendiren MGK üyesi o (r) generalleri yargıya teslim etmek Silahlı Kuvvetlerin kendi görevi değil mi?

Kahire'de Olmak İstiyorum!

Mahallemizin bet sesli müezzini, hoparlörden haykırışlarıyla bezdiriyor. Kahirede aynı soruna çözüm olarak merkezi yayın öneren Mısır Büyük Müftüsünden örnek alamaz mıyız? Abdurrahman Dilipakın konuyla ilgilenmesini bekliyoruz.

Ağustosta Hak Haberciliği de Kurudu!

2 milyondan fazla okura seslenen çok satışlı gazeteler, Ağustosta hak haberciliğinde ilerleme göstermedi. Cumhuriyet dördüncü sıraya çıktı. Kadın haklarına bakan yok, çocuk hakları bütün gazetelerde sıranın sonunda.

Haklar Avrupacılardan Çok Muhaliflerin Konusu

BİA2 hak haberciliği izleme sonuçlarına göre Temmuzda Hürriyet en sonda, Gündem en başta. Çocuk, kadın, insan hakları ve ifade özgürlüğü haberlerine göre izlenen 12 gazeteden Avrupacı bilinenler, haklara, AB eleştiricilerinden az yer veriyor.

13 Ağustos 2004

Mazlumun Hakkı, Hakkın Haberi..!

Türkiyede medya insan haklarına ilişkin haberleri neredeyse görmezden geliyor. Bu yalnızca medyanın değil, aynı zamanda hak kuruluşlarının da sorunu olmalı.

Hak Haberciliği: Gündem Önde, Sabah Arkada!

BİA2 Projesinin hak haberciliği izlemesinin ilk sonuçları elde edildi. Haziranda haklar alanına en çok yer ayıran Gündem, en az yer veren Sabah. Mayısta da Gündem en başta, Vatan ise en sonda. En çok ilgi insan haklarına, en az ilgi çocuk haklarına.

Bir Addan Ne Çıkar?

Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Özkök sormuştu: Bu köşeler babamızın malı mı diye. Besbelli hala öyle. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanlar baba malını tüketmeyi sürdürüyor. Ama etik, samimiyet ve ciddiyetten yoksunlukla tüketilen bu deniz bitecek!

Yönerge: Bir Darbe Nizamnamesi

KKK, AB ve ABD yanlısı kişi ve grupları izlemeye alırken hedefine, sıradan yurttaşlardan önce ABye tam üyelik hedefi ile hareket ettiklerini MGSB ile kayıt altına almış Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Genel Kurmay başkanını koymuyor mu?

Sendikayla Kadınlara Güven Geldi

Meryem Yanık, altı ay önce sendikanın ne olduğunu bile bilmiyordu. Sendika mücadelesine katıldı, işten atıldı. Sendikası davayı kazandı. Yanık işe dönecek. Artık bir sendika sorumlusu: Bütün işçi kadınlar sendikalaşmalı,diyor.

İşçilere Güveneceksin, Kadınlara Daha Çok...!

Lee kot pantolon fabrikası işçileri, dört ay süren dişe diş bir mücadelenin ardından DİSK'e bağlı Tekstil sendikasında örgütlendiler ve toplu sözleşme yetkisini kazandılar. Halil Özmen, ganyaşiyi sökercesine verilen mücadeleyi anlatıyor.

Hükümet, Devlet, İslami Şiddet!

İsraille işbirliğini Yahudi düşmanı Erbakana, Öcalanın idam cezasının kaldırılmasını Kürt düşmanı Bahçeliye, Türkiyenin AB adaylığını Avrupa karşıtı Ecevite yükleyen sistem siyasi İslamın tasfiyesini de İslam şeriatı yanlısı Erdoğana yüklüyor.

Donla Oluyor da, Türbanla Olmuyor mu?

Son haftalar boyunca olup bitenler eğer planlı değilse, sadece bir cinnet halini ifade edebilir. Yargının, cumhurbaşkanlığının, ordunun, yurttaşlara karşı plan yapması da, bu kurumların cinnet halindeki kişilerce yönetilmesi de yalnızca kaosu müjdeler.

Kılavuzu Osmanlı Olanın!

Türkiye Bremmere laf yetiştirmekle kendini yormamalı. Ankara, Osmanlı Padişahına karşı ilk bağımsızlık mücadelesi derslerini edindiği Arap halklarının karşısına o sultanların mirasçısı olarak çıkma gafletinin bedelini ödüyor.

Seçkinlerin Sentetik Tılsımı:Atatürk İlkeleri

Devlet adamları ve kadınları Atatürk İlkelerine, ne kadar başvuruyorlarsa o kadar sinirlidirler. Şu ya da bu sebepten ama sinirli olduklarından emin olabilirsiniz. Sinirli bir Cumhuriyet Bayramı geçireceğimiz kesin...

1
...
3
4
5
6
7