“Kalbim yaptığım işi onayladıktan sonra, ancak o zaman bu işi “sunulacak hale geldiğini düşünüyorum. Bu noktada, bir şeye sınır koymak ya da onu bir ayar düğmesiyle kontrol etmek, benim düşünme ve üretim tarzımla pek örtüşmüyor.”

Patrick Madiano “Dora Bruder”de, soykırımın milyonlarca kurbanından birinin izinin peşine düşerken aslında kalan kurbanların da hikâyelerinden kesitler sunuyor. Paris’in sokaklarında gezerken, yolunun üzerindeki mekânlarda yarım asır önce neler yaşandığına dair gerçek olması kuvvetle muhtemel “olaylardan” söz ediyor.

“Japon Masalları: Ejder Sarayı’nın Çanı”, Japonya’nın geleneksel kültürünü, zihinsel ve duygusal dünyasını, inançlarını, ritüellerini, mitlerini okura tanıtan bir rehber niteliği taşıyor.

Türkiye’nin istisnasız en iyi rock grubu Duman, tam 11 yıl aradan sonra çıkaracakları albümden iki şarkı yayınlayarak gönlümüze bir parmak bal çaldı. Her ne kadar iki şarkı bizi kesmese de, en azından yeni albümün tamamı çıkana kadar peş peşe dinleyeceğimiz iki yeni Duman şarkısı mevcut. Diğer bir mesele de Duman’ın bu yıl 25. yılını kutluyor olması…

Patricia Highsmith, kendisine “Mystery Writers of America” ve “Grand Prix de Littérature Policiére” ödüllerini kazandıran, beş kitaptan oluşan “Ripley” serisinin ilk kitabı “Becerikli Bay Ripley”de, psikolojik tarafı çok daha ağır basan bir polisiye roman sunuyor okura.

40gece’nin vokalisti Ayhan Asar, “Temel güdülerimizi bastırdıkça psikolojik sorunlar yaşamaya başlarız. Bunu sanatla, mizahla, bir şekilde dışa vurmalıyız. Ben de PersonaX projesini bu fikirlerle yarattım” diyor.

“Gündelik hayat sürekli olarak iyi veya kötü bir taleple adamı kovalarken elle tutulmaz, gözle görülmez şeylerin peşinde, başka bir alemde takılmak çok romantik ve bazen de hazin bir durum.”

Avrupa Futbol Şampiyonası bitti. Gözler haftaya başlayacak olimpiyatlarda. Futbol bu yaz “kapalı gişe” oynuyor. Dolayısıyla da bu yazın “okuma listesi” futbol kitaplarında…

“Öğretilmiş korkular ve yüzleşilmiş korkular… 'Yol' şarkısı yüzleşilmiş bir korku olduğu için bilinçaltımızı bloke etme şansımız yok çünkü tam içinde yaşıyoruz.”

“Deneysel ve Fantastik Öyküler”, kendisini okuyanları zapt ediyor ve kurduğu düşsel atmosferin içinde kalmaları için sil baştan bir dünya kuruyor.

Kendi hikâyelerini kendi sound’uyla anlatan Osman Tuğsal, bir “iç dünya muhasebesi” olan yeni şarkısı “Halk Arasında”yı yayınladı.

Edebiyatın içinde edebiyat sunan, farklı türleri iç içe geçirerek tamamen farklı bir kitap yazan Murat Menteş, “Ucuz Romancılar”da, “Menteş Sistemi”ni de aşıp “Menteşesk” bir romanla karşımıza çıkıyor.

Şarkılarını dijital platformlardan yayınlamaya başlayalı iki yıl olmasına rağmen Apple Music ve Spotify listelerine girmeyi başaran bağımsız müzisyen Selin Karaağaç, yeni teklisi “Gir Kanıma”yı dinleyiciyle buluşturdu.

Hikâye anlatma geleneğini elektronik müzik içinde var eden topluluk Whale Room, yeni şarkısı “Orman Gülü”nü yayımladı.

Kemal Tahir’in 1950’den sonra farkı mecralarda yayımlanan yazıları, röportajları ve soruşturmalarından oluşan “Kolaya Kaçmayalım” adlı kitap, usta yazarın sadece romancılığını değil, ‘fikir insanı’ tarafını da ortaya çıkararak, onu edebi ve düşünsel bağlamda değerlendirme imkânı sağlıyor.

Şule S. Çiltaş’ın “Cunta Kızı” isimli kitabı, 12 Eylül darbesini birinci ağızdan büyük bir soğukkanlılıkla anlatıp okuru “o günlere”, “dolaysız” yollardan götüren bir ilk roman.

Buğra Pakbeşe, bir “modern dünya” isyan körüğü olan yeni şarkısı “Evim Değil”i, tüm dijital platformlarda yayınladı.

Edebiyatımızın usta ismi Selim İleri’nin son romanı “Yalnız Evler Soğuk Olur”, okuyucuyla buluştu.

Byung-Chun Han’ın belirttiği gibi her şeyde olduğu üzere hikâye anlatma ve dinlemede de evet, “sabrımız taşıyor”.

Tunç Özsöyler’in üçüncü şarkısı “Sessizce” tüm dijital platformlarda dinleyiciyle buluştu.