*Erdoğan ve Putin dün Soçi'de görüştü. Fotoğraf: Rusya Devlet Başkanlığı ofisi.
New York Times gazetesi, geçen hafta Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler ziyaretindeki soruları da içeren bir analiz yayınladı.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinin ayrıntılarına da yer veren Andrew E. Kramer ve Carlotta Gall imzalı analizi Türkiye'nin S-400 sürecini de ekleyerek aktarıyoruz.
"Türkiye ve Rusya, enerji ve silah anlaşmalarında hem dost hem de birçok Ortadoğu savaşında düşman oldu" diyen analiz şöyle devam ediyor:
"Sayın Erdoğan'ın Rusya ile diplomasisinin çoğu, bir pazarlık pozisyonu olarak yorumlanıyor, ABD'yi Sayın Putin'e yakınlaşarak tehdit ediyor, ancak Washington ile mesafe yaratıyor."
NY Times analizi, Erdoğan'ın Putin ile yaptığı görüşmeyi Rusya ile yapılan askeri anlaşmaları övmek için bir platform olarak kullandığını yazdı.
Analiz şunlarla sürdü:
Analiz'de Çarşamba günkü toplantı öncesinde Erdoğan'ın Suriye'de barışın aralarındaki meseleler arasında en büyük öneme sahip olduğunu vurguladığı belirtilirken şunlar eklendi:
15 Temmuz darbe girişiminin ardından ekonomik bağlarını güçlendirmeyi hedefleyen Rusya ve Türkiye, görüşmelere başlamış, Nisan 2017'de bir açıklama yapan dönemin Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, Türkiye'nin "acilen" hava savunma sistemine ihtiyacı olduğunu söyledi.
Suriye'deki gelişmeler de hava savunma sisteminin gündeme gelmesinde etkili olmuştu.
Ardından, Rusya-Türkiye anlaşması açıklandı. Mayıs 2017'de Putin ve Erdoğan ilgili anlaşmayı Rusya'nın Soçi kentinde imzalamıştı.
Rusya savunma sanayi şirketi Rostec anlaşmanının bedelinin 2,5 milyar dolar olduğunu belirtti.
Dönemin Savunma Bakanı Nurettin Canikli Rusya'dan iki sistem ve dört batarya alınacağını açıkladı.
ABD ve NATO tepkileriyle 2019 yazına kadar gelinen sürecin ardından ilk teslimat 12 Temmuz'da Ankara'daki Mürted Hava Üssü'nden başladı.
NATO ülkesi Yunanistan'ın S-400'ün bir alt modeli S-300'ü 1997'de Girit adasına konuşlandırması o dönüm büyük sorun yaratmadı, zaten S-300'ler de Girit adasındaki bir depodan çıkarılmadı.
Bunun temel nedeni uzmanlara göre 1990'lı yılların üretimi olan S-300'ün yazılımsal olarak güncel verileri toplayıp, başka savunma/silah sistemlerinde 'sorun teşkil edebilecek' teknolojiye sahip değil.
S-400'ün teknolojik anlamda "tehdit olabilecek" özelliklerine gelirsek, NATO açısından en büyük itiraz 'stratejik veri bağlantısı'ndan doğabilecek sorunlar.
NATO ülkeleri tarafından kullanılan gemiler, askeri uçaklar ve sahadaki ordular, gerektiğinde ortak görüntü ve istihbarat paylaşımı için Link 16 sistemi kullanıyor.
Link 16, kolektif bir veri bağlantısı olarak tanımlanabilir. Yanı sıra yine NATO ülkelerine bağlı hava kuvvetleri Integrated Air Defense System (IADS/Entegre Hava Savunma Sistemi) kullanıyor.
Sisteme farklı bir savunma sistemi girmesi, yazılımsal anlamda 'casusluk' yapabileceği için istenmiyor. Bunun yanı sıra silah ihracatı ve sistem uyumluluğu da problem olarak görülüyor.
Dünyada Rusya'dan sonra silah ihracatının başını çeken ABD'nin Rusya-Türkiye anlaşması ile ilgili tepki gösterecek çok kalemi var.
İlk sebeplerden biri yukarıda saydığımız silah ihracatında tekel olma konusu.
Yanı sıra, Defence.com'a konuşan savunma uzmanları S-400 hava savunma sistemleri ve F-35 uçaklarının bir arada kullanılmasının Rusya'nın sistemler üzerinden elde edeceği verilerle F-35'lerin zayıf yönlerini öğrenmesine neden olacağını söylüyor.
(PT)
*Kaynak: NewYork Times, Defence.com, Sputnik, EDAM, Foreign Policy.