Töre/Namus Komisyonuna Aşiret Eleştirisi

Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (Mazlum-Der) Şanlıurfa Şubeleri yaptıkları ortak açıklamayla, TBMM Töre/Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu'nun, "Sorunu çözmek yerine soru inkar etme yoluna gittiğini" söyledi.

Ortak açıklamada, komisyonun Şanlıurfa'da yaptığı görüşmelerde, kadın kurumları yerine, aşiret reisleri ve bölgenin ileri gelenleriyle töre cinayetlerini görüşmesine eleştiri getirildi.

Komisyonun feodal yapıyı korumaya yönelik çabası

Açıklamada, "Bu görüşmelerin özüne baktığımızda sorunu çözmek yerine sorunun inkâr edildiğini görüyoruz. Heyet başkanı Fatma Şahin'in problemi töre cinayeti olarak belirtmesini, varolan feodal yapıyı korumaya yönelik bir çaba olarak görüyoruz" denildi.

Yaşamevi Kadın Dayanışma Derneği, Ses, Mazlum-Der, ve İHD Şanlıurfa Şubeleri, bu anlayıştan ötürü, sorunun taraftarı olarak kadına yönelik şiddete karşı mücadele veren kadın kurumları yerine aşiret reisleriyle görüşmeyi anlamlı bulduklarını ifade ettiler. Dört örgütün ortak açıklamasında şöyle denildi:

"Biz, problemin çözümünde sivil toplum örgütleri ve kadın kurumlarının görüşlerine başvurulmamasını büyük bir eksiklik olarak görüyoruz. Kadına yönelik şiddetin adını koymak sorunu çözmede ilk adımdır. Komisyon önce bunu yapmalı ve bu konuda mücadele veren bağımsız kadın kurumlarıyla da görüşmeli."

Aşiret, törenin kendisidir

Açıklamada, aşiret reisleriyle yapılan görüşmenin, sorunu çözmekten ne kadar uzak olduklarını gösterdiğine dikkat çekildi:

"Aşiret törenin kendisidir. Aşiret reisleri ile bu anlamda görüşmek sivil toplum örgütleri ile görüşmemek törenin uygulanmasını onaylamak sayılmaz mı? Çünkü töreyi yaratanlar töreyi yaşatmak isterler."

"Çağa uygun olmayan töre ve geleneklerden kurtulmamız için sorunları toplumun her kesimle tartışılır hale getirilmesi" gerektiğine işaret edilen açıklamada, "Töreye dokunmak için her şeyden önce içimizdeki tabuları yıkmak zorundayız " denildi. (AD)