TCK Uluslararası Sözleşmeleri İhlal Ediyor

Uluslararası Af Örgütü ( UAÖ ), 1 Haziran'da yürürlüğe girmesi beklenen yeni Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ifade özgürlüğünü gereksiz yere sınırlandırdığını ve insanların düşünce suçlusu olarak hapsedilmesine neden olacağını açıkladı.

Örgüt, yazar, gazeteci ve insan hakları savunucularını yeni TCK'deki sınırlandırmalara karşı seslerini duyurmaya, bu konudaki talepleri Başbakan Erdoğan'a, CHP Genel Başkanı Baykal'a ve Dışişleri Bakanı Gül'e iletmeye çağırdı.

UAÖ'nün, kampanya çerçevesindeki saptamaları ve talepleri şunlar:

* Yeni TCK'de temel insan haklarını gereksiz yere sınırlayan ve insanların düşünce suçlusu olarak hapsedilmesine neden olacak hükümlerin kaldırılması

* AKP'nin getirdiği ekler olumlu, ancak Türkiye'de ifade özgürlüğünün güvenceye alınması için yetersiz.

* Yetkililer, basının ve insan hakları gruplarının dile getirdiği kaygılara kulak vermeli; ayrıca, TCK'nin 305 ve 301 gibi sorunlu maddelerini düzeltmeli veya kaldırmalı.

* İşkence ve kötü muamele suçlarıyla ilgili sınırlamalar varlığını koruyor.

* Cinsel yönelime dayanan ayrımcılığın yasaklanması güvence altına alınmalı.

Temel hakları sınırlıyor

UAÖ, açıklamasında, yeni TCK'nin birçok olumlu değişiklikleri -işkenceden suçlu bulunanlara verilen cezaların artırılması gibi- içerse de, birçok yönden temel hakları sınırladığını söyledi.

Örgütün yeni TCK'de temel hakları sınırlandığını söylediği noktalar, özetle, şöyle:

* Eski yasada 159'uncu madde kapsamında olan, "devlet kurumlarını aşağılama ve küçümseme (tahkir ve tezyif)", yeni yasada 301. maddede varlığını koruyor. Bu madde, muhalif düşüncelerin ifadesini cezalandırmakta kullanılabilir.

* 305. maddedeki " temel milli yararlara karşı hareketler ". Örgüt, bu maddede sözü edilen ifadelerin -şiddeti kasten kışkırtmadığı sürece- cezalandırılmasının, ifade özgürlüğünü koruyan uluslararası sözleşmelerin açık ihlali olacağını söylüyor.

* Aynı maddenin, son görüşmelerde, Türkiye vatandaşlarının yanı sıra, "yabancıların" cezalandırılmasını da kapsama alması.

* Ayrımcılığı yasaklayan 122. maddenin, ilk taslakta "cinsel yönelime dayanan ayrımcılığı" da kapsamasına karşın, daha sonra bu konunun yasadan çıkarılması. Örgüt, bu şekilde cinsel yönelime dair ayrımcılığın cezasız kalmasından kaygılı.

* İşkence suçlarının cezalandırılmasında, zaman aşımının varlığını sürdürmesi. Örgüt, zaman aşımı süresinin yeni yasada 7 buçuk yıldan 10 yıla çıkarılmış olasına karşın, zaman aşımının varlığının işkencenin cezasız kalmasına neden olacağını söylüyor. Zaman aşımının işkence davalarında bir taktik olarak kullanılmasının sıklığı göz önüne alındığında, işkence suçları için zaman aşımı olmamalı. (TK)

Yeni TCK'yle ilgili bianet haberlerinin listesi için tıklayın.