Pervin Chakar: Anadilimde şarkı söylemek için kimseden izin almayı düşünmüyorum
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve HEDEP Van Milletvekili Pervin Buldan, soprano Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa'nın Kadıköy Süreyya Operası'ndaki "Bir Opera Gecesi" dinletisine katıldı.
Programın ardında Özel, CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HEDEP Van Milletvekili Pervin Buldan, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile hatıra fotoğrafı çektirdi.
Pervin Chakar kimdir?
Özel sosyal medyada yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
"İstanbul Kadıköy'de Süreyya Opera Sahnesi'nde ünlü soprano Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa'nın 'Bir Opera Gecesi' dinletisine katıldık. Sn. Chakar'ın performansı kadar verdiği barış kardeşlik mesajları ve deprem acımızı paylaşması da etkileyiciydi."
Buldan ise "HEDEP Myk üyelerimiz İlknur Birol ve Murat Mıhçı ile birlikte İstanbul Kadıköy'de Süreyya Opera Sahnesi'nde ünlü soprano Pervin Chakar ve piyanist Paolo Villa'nın 'Bir Opera Gecesi' dinletisine katıldık. Muhteşem bir performans" dedi.
Hedef gösterildi
Paylaşımının ardından Özel'i, iktidara yakın medya kuruluşları hedef gösterdi.
Nefret ifadelerinin ardından Kürt sanatçı Chakar sosyal medya hesabından şöyle dedi:
"Çok değerli takipçilerim. Dün gece Süreyya Operası’nda muhteşem bir geceye tanıklık ettik. Ravel, Delibes, Lehar, Bellini, Strauß, Massenet, Brahms, Dvorak gibi bestecilerin oda müziği eserlerini, operet ve opera aryalarını seslendirdim.
"Bu tarihi tiyatroda, güzel atmosferde Almanca, Çekçe, İtalyanca ve Fransızca eserlerin yanında kendi anadilim olan Kürtçe’de de eserler seslendirdim dinleyicilerime. Anadilimde şarkı söylemek en büyük hakkım olduğunu düşünüyorum. Ve bunun için izin almayı da düşünmüyorum kimseden. Ayrıca konserime beni dinlemek için pek çok siyasi lider, belediye başkanları, milletvekilleri, yazarlar, entelektüeller de katılım gösterdiler. Beni dün sahnede tebrik etmek isteyen, duygulanan ve taktir eden siyasi liderler oldu. Tıpkı Özgür Özel ve Pervin Buldan gibi.
"Konserlerime bugüne kadar pek çok farklı görüşten siyasiler katılmıştır nitekim sanatıma değer verdiklerinin en büyük göstergesidir bu. Kral Charles ve Camilla da İtalya’da opera temsilimize gelmişlerdi Venedik’te. Ayrıca İrlanda cumhurbaşkanı yine opera temsilimi izlemeye Lismore’a teşrif etmişti. Eski Irak Cumhurbaşkanı keza konserimi yakından takip etmiştir. Ben bundan daha doğal bir şey göremiyorum. Dünden beri yazılan ve çizilenlere inat -sanatımı icra etmeye ve bunu pek çok sahneye taşımaya - devam edeceğim. Sanatçılar aynı zamanda hem barış elçisi, hem iyiliğin hem de kültürün en büyük taşıyıcılarıdır. Yaptığım sanat siyaset üstüdür. Değerlerimiz, kültürümüz, dilimiz, sanatımız biz Kürtlerin ve benim kırmızı çizgimizdir. Kapımız herkese, her düşünceye açıktır. Irkçı ve hakaret dolu sözlere sanatımla cevap vermeyi yeğliyorum. Çünkü her şey gelip geçicidir ama sanat daima kalıcıdır."
"Kürtler vatandaşlıklarını sonradan kazanmadılar"
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise şöyle yazdı:
"Yakında 'Opera’ya gitmek de terör faaliyetidir' derler. Türkiye’nin ortak değeri Kürtlerle, Kürt sanatçılarla, siyasetçilerle ve sıradan vatandaşlarla uğraşanlar; diğer taraftan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını parayla satıyorlar. Kürtler; bu Cumhuriyetin sonradan değil, kuruluşundan beri vatandaşlarıdır. Diline ve kültürüne bir konser nedeniyle saldıranlar bilmeliler ki; Kürtler vatandaşlıklarını parayla satın almadılar ya da sonradan kazanmadılar. Mücadeleleri de sizin bu saldırılarınıza karşı eşit vatandaşlık içindir." (AÖ)