“Kapitalizm, Krizini ‘Sürdürülebilirlik’ Söylemiyle Çözmek İstiyor"
3-5 Mayıs tarihleri arasında Haliç Kongre Merkezi'nde yapılan 2. Uluslararası İstanbul Su Forumu sona ererken, Suyun Ticarileştirilmesine Hayır Platformu (STHP) temsilcileri düzenledikleri bir basın açıklamasıyla forumu bir kez daha protesto etti.
"Halkların suyunu yönetemeyeceksiniz, izin vermeyeceğiz" diyerek bir araya gelen STHP temsilcileri, dün (5 Mayıs) Beyoğlu Galatasaray Meydanı'nda "Su Hayattır Satılamaz", "Sermaye elini doğamızdan çek" sloganları attı.
Platform adına basın açıklamasını okuyan Prof. Dr. Beyza Üstün, 3 Mayıs'ta yaşamı ticarileştirme planlarını bozacaklarını Sütlüce'deki kongre merkezi önünde haykırdıklarını ve foruma gelenlere "hoş geldiniz" demediklerini hatırlattı.
"Şirketler ve STK'lerinin çabaları sürüyor"
Üstün "2009 Mart'ında 5. Dünya Su Forumu'nu da düzenleyen Dünya Su Konseyi, T.C. Çevre ve Orman Bakanlığı, su, enerji ve inşaat şirketleri, Devlet Su İşleri (DSİ), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) ve sermayenin fonları ile beslenen sivil toplum kuruluşları"nın suyu ticarileştirme çabalarını hız kesmeden büyütmek istediğini belirtti.
"Kapitalizm, krizini "sürdürülebilirlik", "yenilenebilirlik" söylemleriyle doğayı metalaştırarak çözmeye çalışıyor" diyen Üstün, forum ile şirket ve devletlerin şu konularda işbirliği ve iş bölümü hedeflediğine dikkat çekti:
* Ortadoğu, Orta Asya, Kuzey Afrika, Doğu Avrupa ve Kafkasya'da suların ticarileştirilmesi,
* "Sanal su" tanımı ile temel yaşam gereksinimi olan gıda üzerinde egemenlik kurma,
* Gıdayı su ve enerji birimi üzerinden tanımlayıp, gıda üretimi konusunda kendileri için tercih ve öncelik dengesini oluşturma,
* Mevcut tarım alanlarında halkın yaşamını sürdürdüğü çiftçilik ve hayvancılık yani geleneksel tarım yerine çiftçiyi yok eden, köleleştiren endüstriyel tarım işletmeleri kurma,
* "Tarımda su kullanımı yönetimi" yalanıyla ticarileştirecekleri suyu kirli üretimleri için sanayiye aktarma,
* Ülke sınırlarıyla bölünen dereleri, su havzalarını "sınır aşan havza yönetimi" ile kontrol etme.
"Yaşamı yok eden yatırımlara izin yok"
Üstün, bundan sonra da hidroelektrik, nükleer ve termik santraller, madenler, çimento fabrikaları ve atık yakma tesisleri ile yaşam alanlarını yok eden yatırımlara, tarımsal sulamadaki özelleştirmelere, ön ödemeli su sayaçlarına ve endüstriyel tarıma izin vermeyeceklerini söyledi. (EÇ/EÖ)