Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve 17+Alevi Kadınlar, tarih boyunca kadınların uğradığı şiddet ve ayrımcılıkla ilgili önemli bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Kadın katliamları münferit değil, sistematik ve organize bir imha politikasının parçasıdır" denildi. Alevi kadınlara yönelik şiddetin artarak devam ettiği vurgulandı.
BM Kadının Statüsü toplantısında feminist sosyologlardan Suriye eylemi
Kadın bedenine yönelik şiddet
Açıklamada, erkek egemen sistemin, kadınları savaş ganimeti olarak gördüğü ve onları "cadı" damgasıyla, "namus" kisvesiyle, "savaş stratejisi" adı altında öldürdüğü hatırlatıldı. Kadınların savaş bölgelerinde tecavüze uğradığı, köleleştirildiği ve öldürüldüğü belirtilerek, Alevi kadınlarının da bu vahşi şiddetle karşı karşıya olduğu ifade edildi.
Alevi kadınlar çifte ayrımcılığa uğruyor
Alevi kadınların, hem inançlarından dolayı hem de kadın olmalarından kaynaklanan bir çifte ayrımcılığa ve şiddete maruz kaldığına dikkat çekildi. Alevi toplumunun tarih boyunca dışlandığı ve yok sayıldığı, bu durumun özellikle Alevi kadınları üzerinde yoğun bir ayrımcılığa dönüştüğü vurgulandı.
Bodrum Kadın Dayanışma Derneği ve 17+Alevi Kadınlar, savaş mağduru kadınlara yönelik etkin destek mekanizmalarının kurulmasını, kadınların bedenleri üzerinde tam kontrol sahibi olma hakkını savunmayı ve şiddet karşıtı mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu. Alevi kadınlara yönelik şiddetin görünür kılınması ve sorumluların yargılanması gerektiği belirtildi.
Dernek, kadın kırımı ve Alevi kadınlara yönelik şiddetin bir savaş suçu olarak tanınması için uluslararası yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtti. Ayrıca, dünya kamuoyuna, Suriye’deki Alevi kadınlara yönelik katliamlara karşı ses çıkarılması çağrısında bulunarak, Alevi katliamından sorumlu olanların Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmasını talep etti.
Açıklamada, Suriye'deki tüm azınlıklara ve Alevilere eşit yurttaşlık hakkı tanınması ve yaşam haklarının garanti altına alınması gerektiği ifade edildi. Kadın katili cihadist çetelerin uluslararası yapılar tarafından aklanmaya çalışılmasının kabul edilemeyeceği vurgulandı.
Suriye'de Alevilere yönelik katliamlar
Suriye'de son yıllarda Alevilere yönelik ciddi saldırılar gerçekleşti. Özellikle 2025’te Lazkiye ve Banyas bölgelerinde, Alevilere yönelik kitlesel katliamlar yapıldı. Bu saldırılarda yüzlerce Alevi sivil hayatını kaybetti, pek çok ev ve köy tahrip oldu. Bu durum, uluslararası toplum tarafından kaygıyla izleniyor ve çeşitli protestolara neden oluyor.
Kadınlara yönelik hak ihlalleri
Suriye'deki iç savaş, özellikle kadınları derinden etkiledi. Şiddet, cinsel saldırılar ve ev içi şiddet olayları ciddi şekilde arttı. Uluslararası Af Örgütü, Suriyeli kadınların savaş sırasında toplumsal cinsiyete dayalı şiddete uğradığını ve genellikle karar alma süreçlerinden dışlandığını belirtiyor. Ayrıca, hapishanelerde kadın mahkumlara kötü muamele yapıldığı ve bu durumun uluslararası arenada kınandığı ifade ediliyor. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve BM, Suriye'deki kadınların maruz kaldığı hak ihlallerine karşı ciddi adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
Bu duruma karşı çıkan ve kadın hakları için mücadele eden pek çok sivil toplum kuruluşu ve topluluk var. Çoğu, kadınların bu şekilde ötekileştirilmesinin bir hak ihlali olduğunu belirterek, bu soruna karşı duruyorlar.
(EMK)