Genç iklim aktivistleri, iklim mücadelesi için Meclis’te
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler'e (BM) sunduğu güncellenmiş ulusal katkı beyanın yetersiz kaldığını belirterek AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na dava açan genç iklim aktivistleri Atlas Sarrafoğlu, Ela Naz Birdal ve Seren Anaçoğlu, kampanyaları ve İklim Kanunu hakkında görüşmek için dün (20 Şubat) Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) milletvekilleriyle buluştu.
Kampanyaları için Change.org sitesinde 15 bine yakın imza toplayan iklim aktivistleri, imzalarını TBMM Dilekçe Komisyonu’na iletti.
İklim krizinin yıkıcı etkileriyle, çocuk ve gençlerin temel hak ve hürriyetleri arasında bağlantı kuran iklim davasına, geçen aylarda Danıştay’dan red kararı gelmişti.
Genç iklim aktivistlerinin Türkiye'ye açtığı dava, Danıştay tarafından reddedildi
Tüm hayatların geleceği tehdit altında
İklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu ve Seren Anaçoğlu, Meclis ziyaretlerini şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’nin BM’ye sunduğu ulusal katkı beyanlarının yetersiz olmasından dolayı geleceğimiz tehlike altında. Üstelik sadece dava arkadaşlarım ve benim değil, gezegen üzerindeki tüm hayatların geleceği tehlike altında. Seren Anaçoğlu ile TBMM’ye giderek çok yakında açıklanmasını beklediğimiz İklim Kanunu ve davamız için görüşmek üzere milletvekilleri ile bir araya geldik.
“Gençler olarak insan haklarımızdan, Paris Anlaşması ve taleplerimizden bahsettik. Çok yakında daha fazla milletvekili ile görüşmek üzere tekrar TBMM’ye gideceğiz ve görüşmelerimizin takipçisi olacağız.”
“İklim inkârcılığı bir tehdit”
"İklim inkârcılığının yaydığı bilgi kirliliği geleceğimiz, çocuklarımız için bir tehdit," diyen Nil Sarrafoğlu da iklim kriziyle ilgili bilimsel gerçeklere dayanan bir kamu spotu yapılmasını talep ederek kampanyası için topladığı imzaları TBMM Dilekçe Komisyonu’na teslim etti.
Sarrafoğlu, kampanyasıyla ilgili şöyle dedi:
“Ne yazık ki bugüne kadar iklim krizine karşı mücadeleleri engellemeye çalışan iklim inkârcılığı Türkiye'de de hortladı. İklim krizinin varlığını inkâr ediyorlar, iklim krizini durdurmak için alınması gereken tedbirler hakkında yalanlar, yanlış bilgileri yaygınlaştırıyorlar ve bilgi kirliliği üretiyorlar. İklim inkârcısı bu toplulukların amaçları, eylemlerinin nasıl finanse edildiği gibi sorular ise büyük bir muamma.” (TY)
