* Fotoğraf: csgorselarsiv / Dilara Açıkgöz
“Bugünden 1 Temmuz’a kadar her hafta ses çıkaracağız. Bu hafta hem sosyal medyada hem sokaklarda: #failiserbest”
İstanbul Sözleşmesi’ni Uygula Kampanya Grubu, 1 Haziran’da (dün) görülen İpek Er ve Eryaman-Esat davalarının duruşmalarına dair açıklama yaptı ve İstanbul Sözleşmesi’nin önemini vurguladı.
Açıklamada ayrıca cezasızlığa dikkat çekildi: “Hem M.O.’nun İpek Er'e nitelikli cinsel saldırısının duruşması, hem de Esat ve Eryaman'da trans seks işçilerine yönelik saldırıların duruşması dün görüldü. Peki ya failler? Failler meçhul değil ama hepsi serbest. Haklarını arayanlara ise polis saldırıyor.”
TIKLAYIN - İpek Er davasında tutuklama yok
TIKLAYIN - “Hayatımızı, evimizi, işimizi doğal afette kaybetmedik”
Grubun açıklaması özetle şöyle:
“Şiddet faili erkekleri koruyanların ‘bu ülkede faili meçhul kadın cinayeti yok’ diyenlerle, mafya-devlet hesaplaşmasını kadın bedeni ve hayatı üzerinden yürütenlerle, İstanbul Sözleşmesi'nden bir gece yarısı çekilmeye kalkanlarla aynı kişiler olduğunu iyi biliyoruz.
“Nadira Kadirova AKP' vekili Şirin Ünal'ın evinde ölü bulunuyor, Yelda Kaharman AKP vekili Tolga Ağar'la görüştükten hemen sonra ölü bulunuyor, Gülistan Doku ise hala bulunamıyor(!) Bu cezasızlık hayatlarımıza mal oluyor.
“Bu kirli iktidar-erkek ilişkileri hayatlarımızı "yok" sayıyor. Devlet kadınları, LGBTİ+ları şiddetten koruma, failleri etkin cezalandırma yükümlülüğünden caydığını açıkça ilan ederek katilleri sevindirirken biz de hayatlarımız için, erkek adalet değil gerçek adalet için, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması için isyandayız.”
"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı", Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 2011'de kabul edilerek yasalaştı.
İstanbul'da imzaya açıldığı için İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Sözleşme'yi ilk imzalayan ülke Türkiye oldu.
Sözleşme, ''kadına yönelik şiddet'', ''aile içi şiddet'', ''kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet'', ''kadın'' kavramlarını tanımlıyor.
Uluslararası alanda kadına yönelik ve aile içi şiddetle ilgili ilk bağlayıcı belge olma özelliğini taşıyan sözleşme şunları içeriyor: