Ekonomik Krizin TV İzleme Alışkanlığı ve Sosyal Medya Kullanımı ile Bir İlintisi Var mı?

Diyarbakır, Mardin, Batman ve Van’da yaşayanların yüzde 75’i ekonomik krizden etkilendiğini söylüyor. Krizden hiç etkilenmediğini söyleyenlerin oranı ise yüzde 3,8. Ekonomik krizin olmadığını söyleyenlerin oranı da 1,9.

Aynı kentlerde yaşayanların yüzde 56’sı ekonomik krizin nedenlerini hükümet politikalarında görüyor.

Bu verileri, “Ekonomik kriz, tv izleme alışkanlığı ve sosyal medya kullanımına ilişkin ‘dar bölge’ saha araştırması” başlıklı rapordan öğreniyoruz.

Raporu, Diyarbakır merkezli Sosyo Politik Saha Araştırma Merkezi hazırladı. Araştırmanın saha çalışması, Diyarbakır, Mardin, Batman ve Van’da tesadüfi anket tekniğiyle gerçekleştirildi. Toplam 500 kişiyle sorular yöneltildi. Araştırmanın koordinatörü Yüksel Genç.

Rapordan öne çıkan detaylar şöyle:

* Tüm gelir düzeyleri ekonomik krizden çok fazla etkilendiklerini söylerken, “Son Bir Yıllık Alım Gücünüzü Değerlendirmenizi İstersek Ne Dersiniz?” sorusuna araştırma grubunun toplamda yüzde 90,7’si “Alım gücüm azaldı”, toplamda yüzde 1,7’si “Arttı”, yüzde  7,6’sı “Değişmedi” yanıtlarını verdi.

* Araştırma grubuna “Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin sizce ilk nedeni nedir” sorusu yöneltildi. Buna göre; yüzde 56,6’sı “Hükümetin ekonomi politikaları”, yüzde 19’u “Kürt Sorunu, Demokrasi Sorunu gibi iç sorunların yarattığı gerilim”, yüzde 12,9’ı “dış politika”, yüzde 5,1’i “Cumhurbaşkanlığı sistemi” (Yeni hükümet sistemi ) yanıtını verdi.  Sadece yüzde 1,9’u “Ekonomik kriz yok” dedi.

* Günde kaç saat televizyon izledikleri sorulan araştırma grubunun; yüzde 13,5’i televizyon izlemiyorum, derken yüzde 86,5’inin televizyon izlediği tespit edildi.

* Erkek görüşmecilerin yüzde 56’sı televizyonda en çok haber, yüzde 8,1’i ise dizi izlediklerini; kadın görüşmecilerin yüzde 26,1’i dizi, yüzde 24,8’i ise haber izlediğini belirtti.

* “İnternette mobil uygulama veya sosyal ağ platformlarından herhangi birini kullanıyor musunuz?” sorusuna araştırma grubunun; yüzde 23’ü “Hayır”, yüzde 77’si “Evet” yanıtı verdi.

TIKLAYIN – Araştırmanın tamamını okuyun

"Ekomik kriz ve medya tüketim alışkanlıklarını anlamak önemli"

Bölgede giderek artan biçimde sosyal medya etkileşimine rastladıklarını,  toplumsal algıda ve sosyo-kültürel dönüşümde etkili olan televizyon alışkanlığının hızla değiştiğini gördüklerini söyleyen Genç, araştırmanın çıkış noktasının da bu gözlem olduğunu söylüyor:

“TV’nin yerini internet ağları ve sosyal platformların almaya başladığını, toplumsal ve kültürel dönüşümde etkili olmaya başlayan bu alanın ne denli yaygın kullanıldığını anlamak istiyorduk. Ayrıca bu çalışmada sınırlı da olsa verilerinde rastladığınız gibi,  ekonomik durum ve krizin medya tüketim alışkanlıklarına etkilerini anlamaya çalışmanın önemli olduğunu düşündük

“Umutsuzluk hâkim”

Genç, bu çalışmada ekonomik krizin yayılan biçimde hayatları etkilediğine tanık olduklarını söylüyor:

“Oldukça önemli bir kesimi krizin öncelikli sebebi olarak ilk iki sırada Hükümet politikaları ve Kürt Sorunu ile demokrasi problemleri başta olmak üzere açığa çıkan çözümsüz kalan iç sorunlara işaret ederken, ikinci öncelikli nedenin başına yeni hükümet sistemini koymuş olmaları önemliydi.

“Önü alınamaz bir işsizleşme sürecine girildiği, krizin yakın vadede çözülemeyeceğine dair inanç daha doğrusu umutsuzluk sahaya hâkimdi. Ekonomik krizin yakın vadede aşılacağına dair inanç oldukça zayıftı.”

“Gelir düzeyi arttıkça dizi talebi azalıyor”

Televizyon kullanımı yaygın olsa da internet ve sosyal platformları kullanma eğiliminin hızla geliştiğini anlatan Genç, insanların gündem ve haber takibini sosyal medya ve internet üzerinden yapma eğilimlerinin artarak sürdüğünü söylüyor:

“Özellikle gençler arasında sosyal platformların kullanımı oldukça yaygındı. Ekonomik olarak düşük gelir gruplarının televizyonda dizi izleme eğilimlerinin ve dizi taleplerinin yüksek gelir gruplarına göre daha yüksek olduğunu gördük.

“Haber ve gündem takiplerinde sosyal platformların ve internet ağlarının televizyonlara oranla daha fazla tercih edildiğini, bunda görsel ve yazılı basındaki yayıncılığı tarafsız ve bağımsız bulmamalarına dönük inanç kadar, tercih ettikleri haber ve gündem türlerine internet üzerinden erişimin daha kolay olduğunu düşünmeleri de etkili.”

(EMK)