“Cannes Film Festivali Kırmızı Halısında Şakiro İle Yürüdüm”

Suat Usta(Fotoğraf: Murat Bayram/bianet) 

Pala bıyığının altına yerleşmiş gülücüğüne iliştirdiği ilk cümlede “Şakiro*” dedi heyecanla. Pencereden dışarı bakarken çayından bir yudum aldı ve döndü:

“Cannes Film Festivalinde kırmızı halıya adım atar atmaz, dengbêj Şakiro’nun sesi yankılandı. Meğer, film ekibine hangi müziği istersiniz diye sorulduğunda, Şakiro demişler... Şakiro’nun sesi bize eşlik etti.”

Benim Tatlı Diyarım film fragmanı, Suat Usta şerif yardımcısı rolünde. (Kaynak: YouTube/abudhabifilmfestival)

Suat Usta’nın şerif yardımcısı olarak rol aldığı “Benim Tatlı Biber Diyarım” birçok festivalde ödül aldı. Irak Kürdistan Bölgesinde, Kürtçe çekilen filmin yönetmeni Hiner Saleem. Film; Cannes, Chicago, Oslo, Abu Dabi dahil 7 festivalde ödüle layık görüldü. Usta, Cannes’a ödül almaya giden ve kırmızı halıda yürüyebilen oyunculardan.

İki dilli oyunculuk

Oyuncu, çoğunlukla Kürtçe filmlerde oynamış aynı zamanda Türkçe çok farklı rollerde oynamış; Kavak Yelleri dizisinde manav rolünde iken 14 Temmuz filminde Diyarbakır Zindanlarında işkence gören Hayri [Durmuş] rolünü oynamış.

14 Temmuz film fragmanı, Suat Usta, Hayri rolünde(Kaynak: YouTube/Awirek Fîlm)

Suat Usta, Şırnak’ın Cizre ilçesinde çekilmiş “Pantor” isimli filmim başrol oyuncusu olarak izleyenlerin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Pantor filminde: 1930’larda Kılık kıyafet kanunundan sonra,daha önce hiç şehire gitmemiş olan bir adamın şehire gidiş hikayesi anlatılıyor. Köyde şalvar giyen vatandaşlar şehre inmek için bütün köy sakinleri için alınmış tek pantolonu(pantor) giymek zorunda... Filmin Yönetmeni “Mast” kısa filmi ile tanıdığımız Tahsin Özmen.

Pantor film fragmanı, Suat Usta "Dilo" rolünde(Kaynak:YouTube/Tahsin Özmen) 

Pencere Ustası

Suat Usta, İstanbul sokaklarında(Fotoğraf: Murat Bayram/bianet) 

Usta’ya oyunculuk dışında ne işle meşgul olduğunu sorduğumuzda:

“Ben Ustayım. Hem soyadım usta, hem de ben kapı-pencere ustasıyım. Yani: Usta Suat, Suat Usta ikisi de doğru. Ben pencerelerin insanıyım. Evlerinin dışına bakmak isteyenlere pencere takıyorum. Pencere misali ekranlara bakanlara sanatsal çalışmalarımı gösteriyorum” dedi. 

Sorularımıza başlıyoruz...

Peki sanat senin için ne ifade ediyor?

Sanat... Daha iyi bir yaşamın provası.

Oyunculuk? Oyuncu olmasaydın ne yapardın?

Oyuncu olmasaydım yine oyuncu olurdum sanırım. Biz bu işi yapanlar, bunu meslek edindiğimizden dolayı oyuncu olarak anılıyoruz. Yoksa gerçekte herkes birbirine bir şeyler kabul ettirmeye çalışırken oynuyor zaten, gayriihtiyari… Hatta en büyük oyunculuk performansını da kendin ikna ederken gerçekleştiriyor insan. Sanırım sorduğun soruya net bir cevap değildi bu…

Ama tabut ustası olmak isterdim.

Çünkü ölmeden önce diyebilirim ki çoğu insan kendilerinin ait olmadıkları yerlerde ve bedenlerine uygun olmayan kıyafetlerle yaşadıklarından hiç olmasa ölmüş olsalar bile beden ölçülerine göre şık bir tabut yapılmasını hiç kimse istememezlik yapmaz ve ben de bunu yapan usta olmak isterdim.

Çok metaforik konuşmuyor musun?

Hayır. Bu kendimi ifade etme biçimim.

Peki... Kürt sinemasında olmasını istediğin yenilik?

Dünyada hiçbir şey yeni değil ki, Kürt Sineması’nda da yeni bir şey bekleyelim.

Sonucunu tahmin etmeyip, sürpriz oldu diyerek ağzımız açık şaşkınlıkla izlediğimiz yenilik değil birinin o işe yoğunlaşıp üretmiş olduğuna kafa yormadığımızdan dolayı bize yeni bir şeymiş gibi geliyor sadece…

Ama şu söylenebilir; kamerayı karanlıktan ziyade aydınlığa çevirmek.

Çünkü Kürt Sineması yoluna konan taşlardan “taşa yazılmış hatıralar” çıkarabiliyor.

Taşa Yazılmış Hatıralar film fragmanı. Film Kürtçe film çekmenin zorluklarını konu edinmiş.(Kaynak: YouTube/London Kurdish) 

Oyuncu olarak yapmış olmaktan en çok hoşlandığınız projeniz hangisidir?

Yer aldığım bütün filmlerimi seviyorum. Fakat beni, içinde yer alırken en mutlu eden  Tahsin Özmen’in “PANTOR” filmidir.

Çünkü ev yapımı bir film oldu. Ahlaklı ve annemin sorduğumuzda telefon şifresinin dört sıfır (0000) bir tane de "Yes" demesi kadar samimi ve gerçekçi olduğu içindir.

Küçük pencereden gökyüzü...

İstanbul, Muş’tan gelen Suat Usta’da neyi değiştirdi?

Suat Usta, çocukluğunu düşünürken pencereden dışarı bakıyor(Fotoğraf: Murat Bayram/bianet) 

Muş’ta küçük bir köyün küçük bir evinde yaşardım. Odamın küçük bir penceresi vardı. Oradan çok büyük bir gökyüzünü seyrederdim. Şimdi pencerelerimiz büyüdü. Evlere pencere takıyorum. Ama pencerelerden baktığım dar sokaklar...

Suat Usta'nın rol aldığı filmler

Suat Usta'nın filmografisi(Kaynak: IMDb) 

(MB/EKN) 

 *Şakiro: Ünlü Kürt dengbêj (ses sanatçısı).