Yazar-avukat Hüseyin Aygün, Tunceli seçimlerini kazanmanın sembolik öneminin daha büyük olduğu söylüyor: "Aleviler içinde de AKP'nin gücü olduğu, Alevilerinde bu partiyi desteklediği görüntüsü verilmiş olacak."

Sabah'taki arkadaşlar TRT Şeş haberini nerede derlediler bilmiyorum ama biz Diyarbakır’da Sur mahallesindeydik. Hani vatandaşlarla belediyede anadilinde hizmet vermeye çalışırken görevinden alınan belediye başkanı Demirbaş’ın mahallesinde.

18 Şubat Asperger Günü basında yer almadı. Bu noktada her zaman sorgulamamız gereken, medyanın her zamanki davranışı bir kez daha karşımıza çıkıyor: “Farklı olanı fark etmemek, görmemek ve göstermemek!”

Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi, gazeteci Boğatekin'in davasına, mahkemelik olduğu Gerger Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Ayşe Gül Şimşek'in bakmasının"tarafsızlığa gölge düşürebileceğine karar verdi. Basın davasına Kahta Mahkemesi bakacak.

Mahkeme, başbakana "Kars'a tek çivi çakmadınız, ne yüzle geliyorsunuz?" diyen siyasetçi Mahmut Alınak'ı 500 fidan dikmeye ve dört ay süreyle de fidanların bakımını yapmaya mahkum etti.

TGS İstanbul Şube başkanı Özkalkan, 10 kişiyle süren grevle ilgili "Beklentimizin üzerinde destek aldık. Moraller çok daha iyi. Grev, kamunun diğer çalışanlarına da güç veriyor. İşveren masaya oturuncaya kadar sürer" dedi.

Bursa 4. Sulh Ceza Mahkemesi, Başbakan Erdoğan için "Ampul Tayyip" sloganı attıkları gerekçesiyle dört sanığa ertelemeli 11'er ay 20'şer gün hapis cezası verdi; O. B, Çocuk Mahkemesi'nde; diğer dokuz sanık da, Sulh Ceza'da yargılanıyorlar.

Gazeteci Emrullah Özbey, hükümetin Muş'ta gerçekleştirmediği vaatleri ve Sason aşiretini dışlamasının DTP'ye yarayacağına inanıyor. "Muşlular, iktidardan umutluydular ama su zengini kentte su sorunu çözülmedi."

Mahkeme, Abdi İpekçi cinayetinde katılmaktan yargıladığı gıyabi tutuklu Yalçın Özbey ve hükümlü Yusuf Çelikkaya'yla ilgili davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verdi.

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, "Ermenilerden Özür Diliyorum" kampanyasıyla ilgili takipsizlik kararını iptal edince kampanya hakkında 301'den soruşturma yolu açıldı.

Başbakan Erdoğan'ın medyaya karşı tutumu ve Maliye Bakanlığı'nın Doğan Grubu'na verdiği ağır vergi cezası ard arda protesto edildi. Cumhuriyet, 1 Mart 2009 nüshasını bembeyaz bastı; WAPC, protesto mesajı yayımladı.

Berat Günçıkan, Cumhuriyet Dergi editörlüğünden alınarak serbest muhabir yapıldı. MEDİZ'den Özman "Siyasi görüş farklılarından kaynaklanıyor" dedi. Feminist çevreden kadınlar gazeteye faks, e-mail göndererek Günçıkan'ın göreve iadesini talep ediyor.

Hiçbir halk, hiçbir dil, kültür veya inanç, bir diğerinden ne üstündür, ne de aşağıdadır. Her şeyi tekleştiren anlayış ve politikalar geleceğimizi, bir arada yaşama irademizi zedelemekten başka bir sonuç üretemez!

TRT-3’ün Türk’ün Kürtçe konuşması sırasında yayını kesmesinin TRT yönetiminin bir tasarrufu olarak görülmesi, TRT yöneticilerinin hoşuna gitmemiş. Çevrelerine, “Bu yasağın bizimle bir ilgisi yok” diyorlar.

TBMM üyeleri Meclis çalışmalarındaki oy ve sözlerinden, Mecliste ileri sürdükleri düşüncelerinden dolayı sorumlu tutulamazlar. Bu birincisi. DTP Başkanı Ahmet Türk’ün kendi ana dilinde konuşması suç değildir. Bu da ikincisi.

Haftalık toplantıda gazeteciler DTP Eşbaşkanı Türk'ün Meclis'te Kürtçe konuşmasını sorunca, Tuğgeneral Gürak "yasalara aykırı", Kürtçe yayın yapan TRT 6 için "Üniter devleti bozmayan kültürel açılım" dedi.

Düşüncelerini açıkladığı için onlarca yıl hapis istemiyle karşı karşıya bulunan Leyla Zana için mahkeme savcısı yine hapis cezası istedi. Zana için Türkiye ve Fransa'da kampanya başlatıldı.

RSF, kendisi dışındaki ülkeler için insan hakları uyarıları yapan ABD yönetimine gönderdiği mektupta, "İnsan hakları adına söz alması, ABD'nin, askeri varlık gösterdiği bölgelerde de buna özel bir dikkat gösterilmesini de doğal olarak gerektirir" dedi.

Rıza'yı, Gezmiş'i, Çayan'ı, Kaypakkaya'yı ananlara "suçu ve suçluyu övme"den soruşturmalar açılıyor. Çayan ve Kaypakkaya hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararı bile yok. Olsa da ölümle sona erer. Demokrasi, adalet, eşitlik isteyenlere çok görülen hukuk, yargısız infazcılara bol keseden işletiliyor.

Birlikte Başarabiliriz Tuzla Platformu'nun desteklediği, tersanelerde işçi hakları için yürüttüğü mücadeleyle bilinen Limter-iş yöneticisi Saygılı'nın adaylık başvurusu "sabıka kaydı" bahanesiyle reddedildi. Saygılı Yüksek Seçim Kurulu'na itiraz etti.