Tedavi gördüğü hastaneden taburcu edilen yazar Mehmed Uzun Yukarı Mezopotamyanın Diyarbakırın bana şifa olacağından emindim. Halkımın moral desteği ile bugünlere geldim dedi. Doktoru Dursun, Uzunun tedavisinin olumlu yönde geliştiğini söyledi.

İstanbulda ve Diyarbakırda Ermenistan filmleri gösterimlerine katılan sinema araştırmacısı, film eleştirmeni Artsvi: Tabuların yıkılması ve samimi bir diyalog geliştirilmesinin zamanı geldi. Sadece yıkan milliyetçiliklere bir son vermek gerek.

Mizah dünyasına ilk adımını, ilk imzalı yazısının yayımlanışının 25. yılını bir anı kitabıyla kalıcı kılmak istemiş Cihan Demirci. Çocukluğunun anılarını yazmış. Mutlu bir çocukluktan yansımalar içeren kitap çocuk kültürümüz için de önemli bir belge.

Dünyanın en güzel dergisini yayımlamış olmanın çok büyük bir kıymeti yoktur, o dergiyi birkaç yıl olsun yaşatamadıktan sonra... Yüz sayı, dokuz yıl. Fena sayılmaz: Virgül artık başarılamamış, yarım kalmış bir proje olmaktan kurtuldu sayılır.

Pamuk bize bütün romancıların en iyi hallerindeyken sunduğu şeyi sunar: Gerçeği. İstatistiklerin gerçeğini değil, belli bir zamanda, belli bir yerdeki insan deneyiminin gerçeğini. Kimi anlarda siz onu değil de, o sizi inceliyormuş gibi gelir insana...

Toplumca muazzam bir sevinç yaşayacağımız yerde, milliyetçi ve kıskanç refleksleri nedeniyle global bir olayı gölgelemeye kalkıştı kimileri, egemen medyanın desteğiyle. Fransız Meclisinin yasasıyla Pamukun başarısı kıyaslanabilir mi ki?

İsveç Akademisi Nobel Vakfı, 2006 Nobel Yazın Ödülünün,Kentinin melankolik ruhunun izlerini sürerken kültürlerin birbirleriyle çatışması ve örülmesi için yeni simgeler bulan yazar Orhan Pamuka verildiğini açıkladı.

Akademi Sekreteri Engdahl: Pamukun seçiminde Kürtler ve Ermeniler konusundaki görüşü değerlendirmemizin içinde, kriterlerimiz içinde yer almamıştır. Öte yandan bir yazarın tartışmalı demeçler vermesi onun ödüle sahip olmasının önünde engel de değil.

Halkevlerinin yürüttüğü Lübnan ve Filistin Halklarıyla Dayanışma Kampanyası İstanbul ve Ankarada yapılacak konserlerle son buluyor. Ücretsiz olarak gerçekleştirilen konserlere etkinlik alanından temin edilebilen bebek mamalarıyla giriş yapılıyor.

Zeynep Gedizlioğlu 29 yaşında; 12 yaşından beri hayatında en çok müzik var. Besteliyor, icra ediyor, dersler veriyor. Arada, ödüller alıyor, festivallere katılıyor, burslar kazanıyor. Son beş yıldır Avrupa müzk şehirlerinde kendisinden söz ettiriyor.

Onsun Özalp, suluboya ve pastel resimlerden oluşan ilk kişisel resim sergisi Hızın Huylarını 6 Ekim 2006, saat 16.00da Koşuyolu, Validebağ Öğretmenevi Adile Sultan Kasrında açıyor., Pastel ve suluboya resimlerden oluşan sergi 30 Ekime kadar açık...

1001 Belgesel Film Festivalinin önemli bir vurgusu var. BSB Filistinli sinemacıların, akademisyenlerin, sanatçıların İsraile akademik ve kültürel boykot çağrılarına destek verdi. Festival bu yıl Dünyanın sıcak gündemi: Ortadoğu temasını öne çıkarıyor.

Değişen mekan, kırmızı halı, dore kumaşlara sarılmış genç kadınlar, uzun resmi konuşmalar, muhabir ve kameramanların kargaşası, ödüller, Gören, kocaman bir bütçe ve eski filmler ve farklı konserlerle bir yana itilen Antalyalılarla festivallik festival.

Dersimin Remeda köyünden Murat Canpolatın 36 yıl önce başlayan Zazaca sözlük serüveni bu ay yayınlanan 30 bin kelimelik 922 sayfalık kapsamlı bir kitapla sonuçlandı: En az bir o kadarı halkımızdar ve onları ortaya çıkarmak bir görev olarak önümüzde.

Filistinli meslektaşlarının İsraile Akademik ve Kültürel Boykot çağrısına destek veren Belgesel Sinemacılar Birliği, Filistin ve İspanya temsilcileri ile birlikte AB destekli belgesel film geliştirme projesi Greenhousedan çekildiğini açıkladı.

Yönetmen Ken Loachun İrlandanın bağımsızlık mücadelesini anlatan filmi Özgürlük Rüzgarının galası Antalyada yapıldı. Galaya filmin oyuncularından Delaney de katıldı. Özgürlük Rüzgarı Cannesda Loacha Altın Palmiyeyi getirmişti.

1970lerde başlayıp bugün de varlığını sürdüren İslami roman furyasına eleştirel bir yaklaşım getiren Bellekteki Huriler, İslamcı yazarların anlam dünyasını kavramayı sağlar nitelikte bir çalışma.

Bir bilgisayar mühendisi anlatıyor olsaydı, pek ciddiye alınmazdı. Ama Umberto elektronik kitapları överse, çocukluğumuzdan beri yaşadığımız ve hiç kopmayacağımızı sandığımız kağıt ve mürekkep kokularına, sandığımızdan önce veda edeceğimiz kesin.

Doğduğunuz, doyduğunuz, durduğunuz ve duygulandığınız şehir, kent, yer için ne yaptınız? Bana değil kendi kendinize yanıtlamanız için sordum bu soruyu. Ben birisini anlatacağım sizlere: Adı Hakan Gürüney. O yapmış ve yapmaya devam ediyor.

Arjantinin gündeminde diktatörlük döneminde yaşananlara dair kararlar var. Diktatörlük kurbanlarının kayıplarının onarılması yasasını onayladı. Arjantinden ayrılmak zorunda kalanlara 1983 yılı Aralık ayına kadar her gün için 75 pezo tazminat ödenecek.