TBMM alt komisyonundan geçen istihdam paketi işçinin/işsizin sosyal haklarının budanması üzerine kurulu. Ama bir de kadınlar var. İstihdam paketi kadınların ev içindeki emeğini gören özel bir önlem içermiyor.

KAOS GL lezbiyen, gey, biseksüel, travesti, transseksüel bireylerin insan hakları ihlaline dair ilk raporu hazırladı. Rapor LGBTT bireyler için haklarını öğrenmek ve aramak konusunda bir rehber niteliğinde.

AKP’li Fırat’ın "AKP’li kadınlar feminizmin kölesi olmadı" sözüne kadınlar, "Ortaçağa yönelik bir düşünce sistemi. Bu sözlerin cehalet gibi masum bir yanı yok. Zihniyetle ilgili" dedi.

Feminist Kollektif imzası taşıyan metinde bir kadın 1 Mayıs'ta Genel Adli Muayene Raporu'ndaki talimatlara uyulmadan maruz kaldığı gözaltında doktor muayenesi tanıklığını anlatıyor. Herkesin içinde pantalonunu indirmek zorunda kalmasını...

Dengir Mir Mehmet Fırat'ın demeci bir rastlantı değil. Kadın kotasını, buğday kotası gibi ticari emtialara ilişkin kotalarla karıştıran bir başbakanımızın; kota ile kontenjan arasındaki farkı bilmeyen üst düzey siyasetçilerimizin olması ne şanssızlık!

Yazar Hidayet Tuksal "Kadınlar Dengir Mir Fırat'ın izniyle mi feminizmle ilgilenecek?" diye sordu. Feminist aktivist Filiz Karakuş: "AKP kendi içindeki feminist damardan paniğe kapılıp, kadınları zapturapt altına almak istiyor."

MEDİZ'in konferansında Cnn Türk'ten Boratav, Milliyet'ten Sazak, Star'dan Düzkan, Cumhuriyet'ten Günçıkan, feminist medyadan Dilekçi, Demir, Selen Doğan, Süheyla Doğan, Aslan, Öz, Kutluata, Özgökçe ve bianet medyada cinsiyetçiliği tartıştı.

AKP'den Dengir Mir Mehmet Fırat bir tek cümlede "Feminist düşüncenin erkekle kadın arasında çatışma ortamı" yarattığını öne sürdü, AKP'li kadınlara "AKP'nin kadınları" dedi, "Onlar feminist ideolojiye köle olmayacaklar" diye konuştu.

Diyarbakır Bağlar Belediyesi'nde 3-4 Mayıs günlerinde "Uluslararası Yerel Yönetimler ve Kadın Konferansı" düzenlenecek. Yurt dışından ve Türkiye'den kadınların yerel yönetime katılım deneyimlerini, olanaklarını tartışacaklar.

Tecavüzden; bağıran, fiziki güç kullanmayı deneyen, çevreden destek sağlayabilen kadınlar daha çok kurtuluyormuş. Tecavüzü anlamak konusunda eşsiz bir kaynak sunan yazarımız Scully "Hiçbir şey ikram etmeyin!" diyor.

DTP Kadın Meclisleri Genel Merkezi Diyarbakır'da düzenlediği 1. Kadın Konferansı'nda 8 Mart ve Newroz'da belirginleşen iradeli ve direnişçi kadın duruşunu örgütlleme konusunda kararlılık ifade etti.

bianet'in de katıldığı "Cinsiyetçi Olmayan Medya İçin..." konferansı 3-4 Mayıs günlerinde İstanbul Bilgi Üniversitesi Dolapdere Kampüsü'nde. Konferans MEDİZ'in kampanyası kapsamında düzenleniyor.

Scully'ye başvurduğumuzda görüyoruz, her erkek tecavüzcü, tacizci olabilir, hatta "tanıdıklar" daha çok olabilir... Kadınlar tecavüzü daha çok konuşmaya başladığında "tanıdık meçhul faili" tanımlamaya başlayacağız...

KA-DER 2009 yerel seçimlerinde aday olacak kadınlara Siyaset Okulu eğitim programını başlattı. İlk eğitim programı İstanbul'da, 28 Nisan-2 Mayıs 2008 tarihleri arasında.

Dışarıdaki tecavüzcüler kimdir, ne yer, ne içer, asla tam olarak bilemiyoruz. Çünkü kayda en az geçen suçlardan biri. Bilinen tecavüzcülerin çoğu "kontrolümü kaybettim, o ben değildim"ciler ve "kötü birşey değil ki o da ister"ciler.

Kaos GL'nin düzenlediği 3. Homofobi Karşıtı Buluşma, Türkiye'den ve yurtdışından hak savunucuları aktivistler, gazeteci ve akademisyenlerin katılımıyla 12-19 Mayıs'ta Ankara'da yapılacak.

Feminist aktivist Jennifer Baumgardner tasarladığı "Tecavüze uğradım" yazan tişörtlerin "Kimseye anlatılamayan bu deneyimin anlatılması, bilinir olması"nı sağlayacağını söyledi. "Tişört söylenmeyenin söyleneceği en güvenli yer."

SDP'li kadınlar Takim Kazancı Yokuşu'nda 1 Mayıs 1977'de ölen kadınları andılar, "Onları unutmadık, unutmayacağız. Cinsiyetçiliğe, çetelere, savaşa, darbeye, şiddete karşı vardık, varız, var olacağız" dediler.

KESK İzmir Şubeleri Kadın Platformu yarın Alsancak Kültür Merkezi "SSGSS Yasa Tasarısı ve Kadın Emekçilere Etkisi" konulu bir panel düzenliyor.

Eğer İspanya gibi "toplumsal cinsiyet" bilinciyle ünlü olmayan bir ülkede kabinede kadınlar ağırlıkta oluyorsa neden Türkiye'de olmasın? Bizim Başbakan kotayı "eşitlik" olarak görmese de dünyada kota var, Türkiye'de de olacak.