"Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz" diyen 500'ü aşkın kadın bu gece İstiklal Caddesi'nde yürüdü. "Bu kez oy değil karar veren olalım" diyen kadınların bir çağrısı daha vardı: 8 Mart'ın yüzüncü yılında 2010'da Taksim'de buluşalım.

Karikatürist İsmail Gülgeç, bu hafta, dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye'de de kadınların hakları ve talepleri için seslerini yükselttiği 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'ne bakıyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, Kadıköy'de biri sadece kadınların diğeri erkeklerin de katıldığı iki mitingle kutlandı. Kadıköy İskele meydanı çoğu Kürt, ardından emekçi ve feminist yaklaşık altı bin kadını ağırladı. Kadınlar "eşitlik, özgürlük, barış" istediler.

“Kadının İnsan Hakları İçin Uçurtma Uçuruyoruz” mailleri dolanmaya başlayınca dolu dolu bir gün geçireceğimizi ve çocuk kadınlar olarak kadınlığımızın öncesine döneceğimizi düşünmüştüm. Uçurtma uçuramıyoruz. Omzumda “Varolmanın Dayanılmaz Ağırlığı” dönüyoruz, güvenli kentimize(!).

Sosyalist ve barış yanlısı bir tavırla ortaya çıkan ve ilk başlarda Dünya “Emekçi” Kadınlar Günü diye nitelendirilen 8 Mart’ın aradan geçen bir yüzyılda Sevgililer Günü ve Anneler Günü arasında bir noktaya konuşlandırılması, elde kalan “şu kadarcık” pırlantaların satılabilmesi için bir başka fırsata dönüşmesi can sıkıcıdan öte.

İTO'nun toplantısında 100'e yakın kadın vardı, çoğu iş kadını olan. Yapılan oda seçimlerinde 151 kadının yönetimine seçildiği açıklandı. Bir de borsa başkanı kadın var. Tarihte ilkler gerçekleştiriliyor. Kadınların görüşü: Evet bunlar ilk ama yetmez!

Lambdaistanbul'dan Tarhan, SP Genel Başkanı Kurtulmuş'un Türkiye'deki siyasi partilerin ortak görüşü olduğunu belirtti. Kaos GL'den Ersoy da "Kurtulmuş'un herkes eşit ama lezbiyen ve geyler değil" açıklamasının AKP'li Kuzu'yu hatırlattığını söyledi.

8 Mart'ta kadınlar Ankara'da "meydanı boş bırakma haydi kadınlar Ulus'a" eylemiyle başlıyorlar. İzmir'de yarın ÇEKEV bir etkinlik düzenliyor. Beyoğlu Bağımsız Belediye Başkan Adayı feminist Taylı'nın seçim bürosu yarın açılıyor.

Dünyada 32 ülkede 8 Mart Dünya Kadınlar Günü resmi tatil olarak kutlanıyor. Türkiye'de "1 Mayıs, Newroz tatil edilsin mi?" tartışmasında akıllara 8 Mart gelmiyor. Teklif hazırlayan Milletveki Erbatur "Meclis'te en azından yüzde 30'u bulsak 8 Mart da tatil olur" dedi.

Yerel seçimler öncesinde partilerin adayları arasında kadınlar yine azınlıkta kaldı. Üç üniversite öğrencisi kadın, Deniz, Şimanoğlu ve Kuralp, toplumsal cinsiyet rollerinin kadınların siyaseti geç düşünmesine, sonra da deneyimsiz kaldıkları için öne çıkamamalarına neden olduğunu söyledi.

Seks işçileri, Dünya Seks İşçileri Hakları Günü'nde sokağa çıktılar ve seks işçiliğinin de bir iş, bir meslek olarak kabulünü, belli standartlara kavuşturulmasını, örgütlenmeleri önündeki engellerin kaldırılmasını talep ettiler.

"İnsanca çalışma koşulları ve sosyal haklarımız için sendikaya ihtiyacımız var" diyen Can, "Seks işçilerinini işleri de meslektir" dedi ve bir meslek grubu olarak devlet tarafından muhatap alınmak istediklerini söyledi.

Eryılmaz, medyanın erkek egemen ve homofobik olduğunu, Göregenli nefret cinayetlerine karşı örgütlenmenin yükseltilmesi gerektiğini söyledi. bianet'ten Çakır da ""Medya LGBTT'lere yönelik saldırılarda üç maymunu oynuyor" dedi.

Avukat Özsoy "Yargı nefret cinayetlerinde katillerin lehine verdiği haksız tahrik indirimiyle LGBTT'lere yönelik 'cadı avını' teşvik ediyor" dedi. Cinayetlerin biçimleri hakkında bilgi veren avukat Söyle de nefret suçlarına karşı yasal düzenlemeler yapılmasını istedi.

Lambdaistanbul ve Amargi, seks işçilerinin deneyimlerini bir forumla tartışacak. Pembe Hayat'ın öncülüğünde örgütlenen "Kırmızı Şemsiye İnisiyatifi" de 3 Mart Dünya Seks İşçileri Günü dolayısıyla üç günlük bir etkinlik yapıyor.

Anayasa Mahkemesi, 15 yaşından küçük çocuklara cinsel istismarda ve yetişkinlere cinsel saldırıda beden veya ruh sağlığının bozulması halinde ek hapis cezası veren maddelerini korudu. 15 yaştan büyük çocuklarla cinsel ilişkiye şikayet halinde ceza da devam ediyor.

Kadınlar 4 Mart'ta Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisinde "kadına yönelik şiddeti", 7 Mart'ta Özgür Üniversitede "travma, unutma ve hatırlama"yı, Kadın işçi şenliğinde kadın emeğini konuşuyorlar. 8 Mart Dünya Kadınlar Günüyse pazar Kadıköy'de yapılıyor.

"Feminizm adına yapılan bir eylem aynı zamanda güncel sanat sergisi" diye nitelenen "Haksız Tahrik" isimli sergi Hafriyat Karaköy'de 8-31 Mart tarihleri arasında gösteriliyor.

İbrahim Tatlıses, "ahlaklı, namuslu, edepli, küfürbaz, şiddetli" erkekliliğiyle Yıldız Tilbe'ye saldırırken kötü şovunu sürdürdükçe sürdürdü. Artık sakıza dönen bu "numaralara" karşı Tilbe'den yana tavır almalı ve İbo'nın kötü şovuna karşı durmalıyız.

Ben kendi derdimin ne olduğunu biliyorum ancak sizin "sivil anayasa" sürecinde neleri, neden dert ettiğinizi, bizim çok açık ve net dört kelimeden oluşan talebimizin "alt okumasını" nasıl yaptığınızı gerçekten merak ediyorum.