2014’ün ilk on ayında işe gelirken ya da dönerken hayatını kaybeden 322 işçinin 94’ü tarım emekçisi. Yine on ayda hayatını kaybeden 101 kadın işçinin 64’ü tarım emekçisi.

Kocaeli LGBTİ İnisiyatifi, kuruluşunu deklare etti. İlk etkinlikleri 15 Kasım'da.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, erkek şiddeti, kadın katli ve erken evlilikler konusundaki çalışmalarını anlattı, değerlendirmelerde bulundu.

Sanatçı Yusuf Özal Çelik’in bir kafenin bahçesinde gerçekleştireceği “Geliyorum” adlı performansını polis "Ya dağılırsınız ya da polis gelir su sıkar ve sizi dağıtır. Mekana da ceza kesilir" diyerek engelledi.

Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, toplumsal cinsiyet eşitliğinde İzlanda en önde, Yemen en sonda yer alıyor. Türkiye ise 142 ülke arasında 125. sırada.

AKP Kadın Kolları'nın imamlara resmi nikah kıyma projesini değerlendiren feminist hukukçu Eyüboğlu medeni hukuk sistemiyle bunun mümkün olmayacağını, kadının evlenme boşanma hakkının dine bırakılamayacağını söylüyor.

11-14 Kasım'da düzenlenen uluslararası “Kadın Girişimciler Sempozyumu”, kadın örgütleri arasında güçlü bağlar kurmak, kadın girişimciler arasında yeni ilişkiler yaratmayı hedefliyor.

KaosGL'nin ilk "İşçi Bülteni" çıktı! Bülteni hazırlayan Evren Çakmak "Sendikalar içinde büyütülecek sesle birlikte çalışma hayatında LGBTİ ayrımcılığına karşı ortak bir mücadele yürütmek istiyoruz" diyor.

Üçüncü Uluslararası İnterseks Forumu Bildirgesi'nde, “normalleştirici” tıbbi müdahalelerin sonlandırılması, istemdışı kısırlaştırmaya son verilmesi, seçici kürtaj uygulamalarının sonlandırılması gibi talepler öne çıktı.

Kadına Şiddete Karşı Müslümanlar, orta öğretimde başörtüsü serbestliğine yöneltilen eleştirileri cevapladı. "Müslümanlar homojen midir? Başörtüsü özgürlüğü kısıtlar mı? Yasak, baskıya çözüm müdür? Başörtülüler AKP'nin her yaptığının sorumlusu mu?"

Müzik profesörü Jarvis, sekiz senelik araştırmasının ardından Bach’ın bazı eserlerinin aslında karısı Anna Magdalena tarafından bestelendiğini açıkladı. Kanıtlar "Written By Mrs Bach” adlı belgeselde toplandı.

Türkiye’de darbe sonrası harekete geçen tutuklu anneleri, daha sonra da kayıp anneleri “işkence”, “kayıp” gibi hayatları yok etmeye yönelik şiddet biçimlerine karşı önemli bir muhalefet alanı açtılar.