Özgür Üniversite Cumartesi Konferanslarının bu haftaki konusu Medeniyetler Çatışması!?; konuşmacı Deniz Ülke Arıboğan. Konferans 30 Nisan Cumartesi günü saat 15.30da. Katılım herkese açık.

AB -Türkiye Ortaklık Konseyinin yayımladığı tutum belgesinde, Türkiyede işkencenin devam ettiği, azınlıklarla ilgili ilerleme kaydedilemediği, ordunun siviller üzerindeki etkinliğinin kırılamadığı eleştirileri yer aldı.

.

.

1918'de Meclis-i Mebusan'da yapılan yargılamada Kabine üyeleri Tehcir Kanunu'nun ordunun isteği üzerine çıkartıldığını, Ermenilerin katledildiğinden haberleri olduğunu fakat bir şey yapamadıklarını söylüyor: Ordunun emniyeti tehlikedeydi ama kanıt yok.

Siirtte, DEHAP il başkanının 23 Nisan kutlamalarına katılması, önce protokolde adı yok gerekçesiyle engellendi, emniyet müdür yardımcısının çabalarıyla içeri alındı. Parti il başkanı Kayran, soruşturma açılmasını istedi.

Sosyalist partilere göre, Ermeni tehciri tartışmaları milliyetçilikten kurtulmalı. Sarısözen (SDP): Soykırım tartışması tuzağına düşmeyelim. Yalçıner (EMEP): Milliyetçilikle oturan, zararla kalkar. Kozanoğlu (ÖDP): Önyargısız tartışmalı.

BİA² projesinin, İzmirdeki hak örgütlerine yönelik eğitim programına katılan STK temsilcileri basınla ilişkileri tartıştı: Basının hak bilinci kazanması gerek. Burada hak örgütlerine çok iş düşüyor. Örgütlü hareket medyayı değiştirebilir.

Kolektif ve kardeşçe bir yaşam için mücadele eden bir halka sunulacak sanatsal bir üretim; o halka, o halkın anlayışına ve değerlerine gösterilen saygıyı ifade eder. Yaşadıklarımızdan, acılarımızdan, tarihimizden kesitler ve duygular damıttım şarkılarıma.

Burjuva sınıfının devlet eliyle yaratıldığı, rantiye ile gelen zenginliğin Özal tarafından üretildiği bir memlekette, hakkıyla iş yapana reva görülen bu muamele hiç kuşkusuz sosyolojik ayıptır...

Bundan 100 yıl önce iki milyon Ermeni vardı bu topraklarda. Anadolunun dört bir yanında hayatı vareden, güzelleştiren bu insanların öyküsünü kartpostallarla anlatan 100 Yıl Önce Ermeniler in yayıncısı Osman Kökerden dinliyoruz.

11 yıl önce Cizre köylerine bombalar düştü, 38 kişi öldü, DEP milletvekili Sadak İçişleri Bakanı Nahit Menteşeye olayı sorunca köylüleri PKKlilerin öldürdüğü yanıtını aldı. Diyarbakır Savcılığı şimdi bu yanıtı kabul etmiyor. Gerçek ne?