bianet okuyucuları bundan böyle bianet'i dünyanın en büyük sosyalleşme sitelerinden Twitter'da takip edebilecek, FriendFeed'de beslenebilecekler. bianet'in ayrıca Facebook'ta da bir grubu var.

PKK lideri, ordunun değişmesinin zor olduğunu söyledi. Eski genelkurmay başkanlarından Kıvrıkoğlu ve Karadayı'nın dönemün başbakanı Çiller'in öldürülmesini istedklerini ileri sürdü.

PKK lideri, tüm sorumluluğun kendisine yüklendiğini söyledi. Devletin AKP eliyle Kürtleri kendine çektiğini belirtti. DTP'nin her kesimden isimleri kendine katacağı bir kongre örgütlemesini istedi. "Ekimde müzakereler başlamalı" dedi.

"Halkın siyaset ve terör ağalarından kurtarılması gerek" diyen Genelkurmay Başkanı'nı eleştiren PKK lideri, "Halkı kuşatmak için bu ağalara her türlü ekonomik destek veriyorsunuz. Bu halk ne yapacak?" dedi.

Türk Silahlı Kuvvetleri, İzmir ve Elazığ'da askerlik yaptıkları sırada hayatlarını kaybeden Vahit Uzun, Ali Yüksel, İbrahim Öztürk, İbrahim Yaman, Ali Osman Altın ve Mesut Bulut'la ilgili sessizliğini sürdürüyor.

Diyarbakır Cezaevi'nin insan hakları müzesi olması için başlatılan kampanyaya Ahmet Tulgar, Ahmet İnsel, Esra Çiftçi, Melek göegenli, Ali Bayramoğlu, Bülent Somay, Murat Belge, Müjgan Arpat, Zeynep Tanbay gibi isimler destek veriyor.

"Diyarbakır Cezaevi'nin okul yapılacağını" açıklayan Bakan Eker'e itiraz eden aydınlar, 12 Eylül 1980 sonrasında mahkumlara yönelik işkencelerin yaşandığı Diyarbakır Cezaevi'nin insan hakları müzesi olması için kampanya başlattı.

Antalya'da, Kültür Bakanı Günay'ın da izlediği konserinde konuşan şarkıcı Tatlıses, "Başbakan Kürt sorununu çözmeye çalışıyor" dedi. Kürt açılımına herkesten destek istedi: "Başbakan'a yardımcı olalım, bu işi de bitirelim."

Dönemin DTP'li belediyesinin Yüreğir ilçesindeki iki parka Yılmaz Güney ve Ahmet Kaya adlarını verme kararını reddeden İdare Mahkemesi kararını bozan Danıştay, "Belediye meclislerinin park isimlerini belirleme yetkisi vardır" dedi.

PKK'nin çatı örgütü KCK, "gelecek haftalarda durum değerlendirmesi yapıp sonuçlarını açıklayacağını" duyurdu. Örgüt, eylemsizlik kararını en son 23 Eylül'e kadar uzattığını açıklamıştı.

Kişisel anlatılar eşlinde 68 kuşağını konu alan kitabıyla gazeteci Nadire Mater, 26 Eylül'de, Amargi Feminist Kitabevinde kadınlarla buluşuyor.

Röportaj yaptığı Hülya Avşar'la birlikte hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik"ten soruşturma açılan gazeteci Devrim Sevimay "Peki şimdi kim konuşacak? Bu konuyu 'biz açılım yapacağız' diyenler düşünmeli" diyor.

Brezilya konsolosluğuna sığınan Zelaya, geçici yönetimin kasımda yapılacak seçimleri tanıması talebini geri çevirdi. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi.

Bugün Türkiye kapitalizmini, onun kendini ve sınıfları inşa ediş sürecini, sermaye birikim sürecini garanti altına alma biçimlerini, dolayısıyla onun temellerini sorgulamayan her Kemalizm eleştirisi eksik kalmaya mahkûmdur.

Gazetecilerin sorduğu, PKK militanlarına af, hükümetin "demokrasi açılımı", Suriye Başkanı Esad'ın sözleri ve Kürtçe eğitimi sorularının muhatabı İlker Başbuğ değil, hükümet. Gazeteciler buna alışkın olan Genelkurmay Başkanı'nı siyasete müdahaleye, yani suça teşvik ediyor.

"Bundan tam 40 yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanında sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar. 33 yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz."

Ben artık büyüdüm anneanne, “anarşist” ne demek, “vatan haini” ne demek biliyorum. Taylan ağabeyin neden vurulmak istendiğini biliyorum. Anneanne bir oğlum oldu, adını "Taylan Özgür" koydum.

Yirmi yıl geride kalan 1989, Orta ve Doğu Avrupa'da kıtasal altüst oluşun, sosyalist iktidarların birbirinin ardı sıra devrildiği yıl olarak biliniyor. Öteki yıllar gibi 1989'da simgesel bir yıldır, öncesi ve sonrası var. Bu yazı dizisinin amacı önceyi ve sonrayı incelemektir.

Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Ali Çakır'ın Hülya Avşar ve Devrim Sevimay'a karşı başlattığı soruşturmanın "adalet"le bir ilgisi yok. Bu "Kürt Açılımı"nı değerlendiren iki kadına karşı kamu gücünü kötüye kullanarak gerçekleştirilen bir "mobbing" girişiminden başka birşey değil. Protesto ediyoruz.

Servis araçlarıyla ilgili yönetmelikte yapılan değişiklikle, araçların yaş sınırı 12'den 20'ye çıkarıldı. Eğitim-Sen tepkili.