KCK davasından bir sevinçli haber daha geldi. Hakkari'de yapılan operasyon kapsamında tutuklanan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Hamdiye Çiftçi ile birlikte altı kişi tahliye edildi.

Bazı polisler 10 Nisan Polis Bayramı'nda Facebook profillerini karartarak “Haksızlıklara tepki olarak bayramı kutlamıyorum” diyor, meslektaşları Nadir Özgen'in bulunması için hükümetin harekete geçmesini istiyor.

Deniz Feneri e.V. davasının iddianamesi hazırlandı, aralarında eski RTÜK Başkanı Akman'ın da olduğu 20 kişi hakkında "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak" suçlarından takipsizlik kararı verildi, suçlama "resmi belgede sahtecilik" olarak düzenlendi.

TTB ve TİHV İçişleri Bakanı Şahin'in biber gazının sağlığa zararlı kalıcı etkisi olmadığı iddiasına tepki gösterdi. İki kurum da biber gazının kimyasal silah olduğunu ve insanı öldürebileceğini bildirdi.

Çaycuma köprüsünün bir bölümünün çökmesi sonucu 15 kişinin Filyos çayında kaybolmasının ardından bu sabah saatlerinde bir kişinin cesedine ulaşıldı.

Meclis, 15 bin hükümlünün tahliyesini öngören Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı-Denetimli Serbestlik ve Yardım Merkezleri ile ilgili Kanun Tasarısı'nı kabul etti. 15 bin hükümlü denetimli sebestlikten yararlanabilecek.

Yargı bizimle aynı fikirde olduğunda "yaşasın!" derken, sevdiğimiz insanları suçlu bulduğunda "çürüdü" mü diyeceğiz? Böyle önemli, çığır açacak bir konu mahkeme salonlarına taşınmadan önce TCK'nın elden geçmesi, insanların yargıya ve cezai şartlara karşı olan güveninin tazelenmesi gerekmez miydi?

Haspolat Meslek Lisesi'nde ilahiyat böümü açılmasını protesto eden öğretmenlere 650'şer lira ceza kesilirken KTOEÖS Başkanı Gökçebel, AKP'yle birlikte Kuzey Kıbrıs'ta dindarlaştırma politikalarının başladığını söyledi.

Evet, belki 4 Nisan sabahı demokrasinin ve özgürlüklerin ülkesine de uyanamadık ama neşeyle dolduk. Dava iddianamesindeki çarpıtmalara karşı da, diğer tüm askeri müdahalelere karşı da bu ülkenin demokrasi mücadelesi sürecektir.

Beklenen gün geldi. Duruşma başladı. İdeal yargılama, yargılama başlar başlamaz sekteye uğradı. Ancak, herkes hem fikir olduğu tek husus sanıklar için "ideal" bir yargılama yapıldığıydı. Zira çok ağır bir ceza ile cezalandırılmaları talep edilen sanıklar hakkında tutuklama kararı bile verilmemişti.

Türk, Tuğluk ve Kaplan'ın "İnternet Andıcı" davasında müdahil olma talebi reddedildi. Dava İkinci Ergenekon davasıyla birleştirildi.

Artık söz sırası Berfo Ana'da. Hakim "Annemiz Türkçe biliyor mu?" diye soruyor. Salon sus pus oluyor. Berfo Ana konuşmaya başlıyor: "Kenan Evren sen hiç utanmadın mı benim çocuğumu öldürürken?"

12 Eylül'den sonra hapse atılan politikacı ve yazar Orhan Miroğlu, İHD Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Toplumsal Bellek Platformu'ndan Dicle Anter bugün ikinci duruşması yapılan 12 Eylül davasıyla ilgili olarak bianet'e konuştu.

12 Eylül darbesi davasının ikinci duruşmasında da müdahillik taleplerinin alınmasına devam edildi; Ökkeş Şendiller'in konuşması salonda tepkiyle karşılandı.

toplumsal düzeyde yüzleşme ve hesaplaşmanın gerçekleşmesi için önce bireysel düzlemde ve yaşamın her alanında yüzleşmek ve hesaplaşmak gereklidir.

Demirel, "Ben ihtilalle hesabımı gördüm" diyerek darbe davasına müdahil olmayacağını açıkladı, "Türkiye'de barışı tesis etmek istiyorsanız, bugün adil yargıyı sağlayın. 95 yaşındaki bir adama hesap sorarak sisteme muhalefet edilmez, zamanında sorsaydınız" dedi.

Hrant Dink valiliğe çağırıldığında odada bulunan iki MİT'çinin savunması "Biz sadece Sabiha Gökçen belgelerini istedik" şeklinde ancak MİT raporları böyle demiyor.

Ermeniler, bu yıl 8 Nisan’da İsa'nın diriliş günü kabul ettikleri Paskalya'yı kutlayacaklar ancak 6-9 Nisan arasındaki Paskalya tatiline denk gelen Açık Öğretim Fakültesi sınavı Ermeni öğrenciler için zorluk çıkarıyor.

Evren ile Şahinkaya'nın yargılandığı 12 Eylül darbesi davasında konuşan müdahil avukatlar, bu yargılamanın iki generalle sınırlı olmaması gerektiğini, onların da "insanlığa karşı suç işlemekten" yargılanmalarının doğru olduğunu söyledi.

12 Eylül Davası'nın ilk duruşmasına katılan BDP Milletvekili Kürkçü ve CHP Milletvekili Ağababa, darbe rejiminin bir bütün olarak yargılanması gerektiğini söyledi. CHP genel başkan yardımcısı Toprak ise 12 Eylül darbesinin insanlık suçu yapılması gerektiğini ifade etti.