Müge Gürsoy Sökmen, Özde Duygu Gürkan, Özge Çelik, Eylem Can, Emine Bora ve Tuncay Birkan'ın hazırladığı Metis Yayınları 2010 ajandasını çıkardı. Editörler bu yıl "İllallah!" başlığıyla yayınladığı ajandasında "inanmama hakkını" savunuyorlar.

Beyoğlu Başsavcılığı, Dink Cinayeti öncesinde Tuncel'le yaptığı telefon görüşmesi nedeniyle eleştirilen polis memuru Zenit'in bianet ile ilgili yaptığı şikayette dava açılmasına gerek görmedi. Ancak Bianet, 25 bin TL tazminat istemiyle halen yargılanıyor.

İzmir'den Prof. Dr. Göregenli "Beni asıl endişelendiren, 'sıradan' insanların bu tür örgütlü saldırılara kendini yakın hissetme olasılığı. Hükümet sessiz kalırsa, şiddet içeren tepkinin meşrulaşmasına katkıda bulunur" diyor.

Feministler, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Uluslararası Günü öncesinde yürüyüş, sergi ve açıklamalarına hız verdi. Bu yılın ana konusu, yeni yasaların alt edemediği "haksız haksız tahrik" indirimi.

Tunceli'nin Ovacık, Pülümür ve Nazımiye belediye başkanları ve CHP'li eski milletvekili Hasan Göyüldar CHP'den istifa ettiler. İstanbul Sultangazi'de aleviler, CHP ilçe başkanlığına siyah çelenk bıraktı; Viyana'da Kılıçdaroğlu ve Ali Kılıç protesto edildi.

DTP İzmir İl Yöneticisi Emin Altuğ, "Yaşanan saldırıların planlı olduğunu, polisin saldırganları engelleyebileceği halde bunu yapmadığını" söyledi. "Saldırganların savaş istediklerini" belirten Altuğ, İzmirliler çözüm istiyor. Bunlar küçük gruplar" dedi.

İzmir'den Doç. Dr. Tosun "MHP İl Başkanı'na rağmen saldırı gerçekleşti. MHP ve CHP popülist söylemlerini yumuşatmadıkça kitlelerini kontrol edememe riskleri var. Bunun maliyeti yüksek olur" diyor.

İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi, PKK'nin şehir yapılanmasında yer aldıkları iddiasıyla 174 gündür tutuklu bulunan 22 KESK üyesini tahliye etti. Toplam 31 KESK'li tutuksuz yargılanmaya devam edecekler.

İHD ve ÇHD, "İzmir'de DTP konvoyuna yapılan sadırının bir anda ortaya çıkan "öfke patlaması" değil, planlı bir saldırı olduğunu" söyledi. Saldırganlara müdahale etmeyen polisi ve yaşananları "DTP konvoyunda kavga" şeklinde veren Sabah ve Hürriyet'i eleştirdiler.

Diyarbakır Bağlar Belediyesi'nin Çocuk Eğitim Merkezi'ne devam eden çocukların hazırladığı " Dengê Zarokan/Çocuk Sesi" isimli 8 sayfalık gazete hem Kürtçe hem de Türkçe.

Avrupa Parlamentosu'nda yapılan konferansın sonuç bildirgesinde CHP'nin sosyalist enternasyonelden çıkartılması, Madımak'ın müze olması, Alevilere ayrımcılığın sonlanması ve anayasanın yenilenmesi de yer aldı.

İstiklal Caddesi'nde yürüyen 50'yi aşkın kişi nefret suçlarının yasal olarak tanınmasını ve anayasanın eşitliği düzenleyen 10. maddesine cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği ifadelerinin de eklenmesini istediler.

Ankara ve İzmir'den sonra İstanbul'da da galası yapılan belgeselde sözlü tanıklıklarla darbe döneminin adaletsizlikleri var. Bugün Dolapdere'de yapılan gösterime 400 kişi katıldı.

"Türkiye Siyasetinde Ordunun Rolü" sempozyumunda konuşan gazeteci Sarıibrahimoğlu ordunun harcamalarının sorgulanması, Güvenlik Almanağı yazarlarından Şarlak "orduya güven"in sorgulanması gerektiğini söyledi; Akay "Ben seçimlerde Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ne oy vermiyorum" dedi.

Bilgi Üniversitesi'nden Akay'ın yazdığı rapordan: Askere darbe olanağı veren yasalar,"milli çıkar" gibi muğlak ifadeler değişmeli; Genelkurmay Savunma Bakanlığı'na bağlanmalı; koruculuk kaldırılmalı; askeri yargının yetkisi daraltılmalı; milli güvenlik dersi gözden geçirilmeli; silah alımları denetlenmeli; "halkı askerlikten soğutmak" suçu kaldırılmalı.

Kadın kooperatifleri, bakanlar kurulu kararıyla 100 TL'ye çıkan ortaklık payının bazı kooperatifler için 500 TL üyelik ücreti anlamına geldiğini, bu düzenlemenin yeni ve eski üyelerin kaybıyla küçük ölçekli sosyal kooperatiflerin sonu olabileceğini açıkladı.

Çandar, gayrimüslimleri hedef alan andıçın, silahlı kuvvetlerin iç işleyişini sorgulamaya yol açtığını söyledi; Bayramoğlu, "EMASYA'nın değişmesi için sivillerin de bir güvenlik fikri olmalı" dedi; Akça, OYAK'ın ayrıcalıklı yönlerini sıraladı; Gürsoy, "Reformlar yarım kaldı, askerin etkisi sınırlanamadı" dedi.

1989-2009 arası kolluk güçleri tarafından öldürülen 342 çocuğun katillerinin yargılanması için bugün yüzlerce insan yürüdü. Kollarına taktıkları kırmızı bilekliklerle cinayetleri önleyecek yasal düzenlemelerin derhal yapılmasını istediler.

RSF, "Medya, Kürt Sorununu izlerken baskı altında olduğu sürece Kürtçe yayıncılık reformu daima yarım kalacak" dedi; Vedat Kurşun, Namık Durukan, Hasan Çakkalkurt, Devrim Sevimay'i örnek verdi. RSF ve IPI, hapse mahkum olan Boğatekin'a omuz verdi.

Askeri mahkeme, pimi çekilmiş el bombası verdiği için askerler Yaman, Öztürk, Altın ve Bulut'un ölümüne neden olan Teğmen Tümer'e, "bilinçli taksirle ölüme neden olmak"tan dokuz yıl iki ay hapis cezası verdi.