Yüksekova'dan Dara, Diyarbakır'dan İpekyüz, Van'dan Işık, Şırnak'tan Elçi sınır ötesi hava harekatı nedeniyle insanların 1990'lara dönmekten endişe duyduklarını anlatıyorlar.

Barış İçin Vicdani Ret Platformu’nda yer alan Vicdani Retçi Kadınlar, savaş söyleminin, imha ve inkar politikalarının tırmandırdığı yıkıma karşı “yaşamın izinden gitmeye kararlı” olduklarını söylediler.

BDP, Yeni Şafak gazetesinin kendilerini "açıkça hedef gösterdiğini" belirterek, "Savaşı BDP başlatmadı, barışı BDP getirecek" açıklamasını yaptı; gerçekleşebilecek saldırıların sorumlusunun gazete ve AKP hükümeti olduğunu söyledi.

BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, Türkiye'nin PKK kamplarına yönelik hava operasyonunu değerlendirdi: “Bize yönelik suikastlar gündeme gelebilir. Birileri Türkiye'de iç savaşın hesabını yapıyorlar.”

Çukurca'da 12 askerin hayatını kaybetmesinin ardından başlayan operasyon sonrası gazeteler bugün büyük ölçüde savaşı meşru kılan başlıklarla çıktı. Bazıları düşmanlığın sınırlarını zorlayacak şekilde yayın yaptı.

"Kamu görevi yapan kişileri terör örgütüne hedef gösterme" suçlamasıyla yargılanan gazeteciler Barış Terkoğlu için üç yıla kadar hapis, Güray Öz için ise beraat istendi.

Cihangir Semt İnisiyatifi, Beyoğlu Belediyesi’ne verdiği dilekçede belediyenin işgaliyeyi “belediyeye ait mekanların kullandırılması” şeklinde tanımlanmasına karşı çıkarak, uygulamanın şiddet içerdiğini ve sokakların da kamu alanı olduğunu söyledi.

Adalet ve Kalkınma Partisi’nden olaylı bir biçimde istifa eden eski milletvekili Feyzi İşbaşaran, Tekin Küçükali’nin Kızılay Genel Başkanlığı’ndan istifası konusunda, twitter üzerinden iddialarda bulundu.

AKP'den Elitaş, "Cumhurbaşkanı seçildiğinde yürürlükte olan yasa ne ise o süre kadar görev yapar" diyerek Cumhurbaşkanı Gül'ün görev süresinin beş yıla düşürülmeyeceğini açıkladı.

İnternet Andıcı davası kapsamında hakkında yakalama kararı çıkarılmış olan Albay Sedat Özüer bugün teslim oldu ve tutuklandı.

Türkiye Barış Meclisi, son dönemde ölen askerler ve Kandil'in bombalanması üzerine düzenlediği aralarında Önder, Mert, Öney, Türkali, Tahmaz'ın da olduğu toplantıda, savaş dili kullanan hükümetin ve medyanın bundan vazgeçerek bir an önce barışın sağlanması istendi.

Hopa olayları nedeniyle İzmir'de protesto gösterisine katılanlar hakkında soruşturma açıldı. Soruşturmaya çağrılanlara "İmamın ordusu yıldıramaz bizleri" diye slogan atıp atmadıkları soruldu.