4 Aralık tarihi iki önemli tarihi birleştirir.
1945: Tek parti rejimi karşısında antifaşist muhalefetin sesi olan TAN gazetesi faşist bir güruh tarafından yerle bir edilir. Gazetenin yöneticisi olan Sabiha Sertel ve Zekeriya Sertel çiftinin katrana bulanarak kent sokaklarında dolaştırılması şeklinde bir linç planı da bu rezalete dahildir.
Sol gazete ve kitapçılara karşı "Kemalist milliyetperver gençlik" küçük çaplı bir 6-7 Eylül olayı gerçekleştirir. Dükkanlar, kitaplar, gazete bobinleri yakılır yıkılır. Güvenlik güçleri eli kolu bağlı seyreder. Vali Bey, gençliğin tepkisini anlayışla karşıladığını belirtir, şimdiki bazı valilerimiz gibi. Ve Sertel çifti gözaltına alınır saldırganlar yerine.
1994: Aynı günler. Özgür Ülke'nin Kadırga semtindeki merkezi ve Belge Yayınları'yla Welat gazetesinin ofislerinin bulunduğu Talas Han bombalanır. Gazete merkezi havaya uçar, çalışanlar güç bela bir kaç dakika önce kendilerini balkondan atarlar. İtfaiye gelmez. Komşular '93 Sivas yangını gibi kayıtsız izler. Karlı bir aralık gecesi kimi pijamalı, yalın ayaklı gazete çalışanları gözaltına alınır. Gazetenin ulaştırma görevlisi Ersin Yıldız'ı hastaneler kabul etmez, sonunda bir hastane kabul ettiğinde ise kan kaybından yaşamını yitirmiştir. Özgür Ülke, bir gün sonra dostlarının desteğiyle "Bu ateş sizi de yakar" manşetiyle okurlarını gazetesiz bırakmadı.
MGK toplantısından üç gün sonra bombalanan Özgür Ülke, 15 gün sonra dönemin Başbakanı Çiller imzalı "Bu gazeteyi bertaraf edin!" belgesini yayımlamıştı. Daha sonra İdare Mahkemesi bile devletin sorumluluğunu kabul edecek, ağır bir tazminata hükmedecekti.
Bugün de aynı geleneği sürdüren birçok gazete sürekli kapatmalar nedeniyle sesini okurlarına iletemiyor.
Çeşitli yöntemlerle sol muhalif basının kendini ifade etme ve genel olarak yurttaşların bilgi edinme, haber alma, haber verme ve yayınlama özgürlükleri engelleniyor. Tek parti rejiminin yasakçı anlayışı 58 yıldır inatla sürdürülmek isteniyor. Ama Özgür Basın Geleneği de 58 yıldır bir bayrak yarışı gibi, geleneği birbirine devrederek direnmeye devam ediyor.
Özgür Ülke'ye yönelik saldırıya karşı aydınlar da büyük tepki gösterip, dayanışma desteği verdi. Aydınlar bombaya karşı tepkilerini Özgür Ülke'nin köşelerine yazdıkları yazılarla dile getirmekle yetinmeyerek, aralarında yazar Orhan Pamuk, Ahmet Altan, Latife Tekin, Murathan Mungan ve Lale Mansur'un bulunduğu kalabalık bir grupla İstiklal Caddesi'nde "Ülke'ne Sahip Çık" manşetli gazete satışı yaptı. Aydınların gazete satışı da polis tarafından "Özgür Ülke'nin satışı yasak" denilerek engellenmeye çalışıldı.
Keşke bu tür duyarlılıkları bugün de yaşayabilseydik!
2006 yazından bu yana 21 gazete hakkında 46 kapatma kararı verildi. Bu gazeteler hakkında açılan davaların sayısı yüzlerle ifade ediliyor.
Ey, basın kuruluşları neredesiniz?
* Ragıp Zarakolu, Alternatif gazetesi, yayın yönetmeni.