Tutuklu Yarbay Güçlüoğlu: Kimse Bayraklı Fotoğraf Çekilmesi Emri Vermedi

Yeniden görülen Hrant Dink davası Çağlayan'daki İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor.

85 sanıklı davanın 16. celsenin üçüncü duruşmasında Samsun Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü Atilla Güçlüoğlu savunma yaptı.

Dönemin Samsun İl Jandarma Komutanlığı Asayiş Şube Müdürü olan tutuklu sanık Atilla Güçlüoğlu, “Ogün Samast’ın emniyette çekilen görüntüleri müfettişlere teslim edildikten sonra basına sızdırılmıştır” dedi. Güçlüoğlu, bir önceki duruşmada tutuklu sanık Birol Ustaoğlu'nun “bayraklı fotoğraf için talimat aldık” sözünü yalanlayarak “Benim olduğum yerde bayrak açtırılma emri verilmedi. Sadece görüntü alınması istendi” dedi.

TIKLAYIN - Astsubay Ustaoğlu: Samast'ın Samsun'daki "Mülakatında" MİT de Vardı

TIKLAYIN - Astsubay Ustaoğlu Samast'ın Bayraklı Fotoğrafını Anlattı

Güçlüoğlu hakkındaki iddialara şöyle cevap verdi:

Gazeteci Muhammer Ay'la irtibatı hakkında

"Samsun, Jandarma'nın sorumluluk bölgesinde. Meydana gelen olayları Jandarma Komutanı'nın emriyle bu olayın öncesinde ve sonrasında gazetecilerle görüştüm. Ay ile telefon görüşmemizde bana katil zanlısının Trabzonlu olduğunu, Samsun'dan geçebileceğini söyledi. Bu kişinin Samsun otogarına geleceği kime söylense herkes uçarak gider. Sivil halimizle gittik."

"Ogün Samast'ın [tetikçi, sanık] ismini Trabzon Asayiş Müdürü Ali Oğuz Çağlar'dan öğrendim"

Samast'ın TEM'deki sorgusu

"Adli kolluk görevim olmadığından üst arama il jandarma görevlileri tarafından yapıldı. “Aman efendim aramanızı iyi yapın” dedim."

"Samast'ın çay ocağına konması konusunda Jandarma'nın yönlendirmesi olmadı. Her şey İl Emniyet Müdürlüğü'nün kararıydı."

Bayraklı Samast görüntüsü

“Bayraklı fotoğraf çekilmesi için hiçbirimiz emir vermedik” diyen Güçlüoğlu şöyle konuştu:

“Birol Ustaoğlu, savcılık izniyle bayrağın üstünde kaldığını bize aktardı. Komutanlıktan “jandarma orada mı” diye sordukları için “iki jandarma koluna geçsin fotoğraf çekilsin” dedim.
“Mülakatın cebir ve şiddetle alınmadığının kanıtlanması için görüntü alındı. Mülakatta katil zanlısına yardım yataklık yapan varsa bir an önce bilgilere ulaşarak ilgililere bilgilendirmesi amaçlandı. Mülakatın nasıl bir taktik ve ya teknikle yapılması yönünde talimatımız olmadı.

“Çok heyecanlı ve gururluyduk”

“Bayrakla foto çektirmek için kimse emir vermedi. Ben de fotoğraf çektirdim. Katil zanlısının kolundan tutulmuş, kahramanlaştırma niyeti taşımayan, komutanlığa gönderilmek üzere ciddi bir fotoğraf. Ama arkadaki TEMA Vakfı takvimi [takvimde Mustafa Kemal Atatürk'üm “Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözü yazılı olan takvim] “dikkatimi çekmedi.

“Dünyayı ilgilendiren bu cinayetin katil zanlısını yakalamaktan dolayı çok heyecanlı ve gururluyduk.

Görüntülerin sızdırılması

Samast'ın Olay Yeri İnceleme TİM'i tarafından çekilen fotoğraf negatifleri ve görüntülerinin arşiv odasına olay yeri inceleme tarafından konulduğunu söyleyen Güçlüoğlu, görüntüleri jandarma müfettişlerine teslim ettikten üç gün sonra sızdırıldığını ifade etti.

“Fotoğraf ve kamera kaydı CD’leri müfettişlere teslim edilene kadar basına sızmamıştır. Görüntüleri müfettişlere teslim ettiğimizde olayın üzerinden 10 gün geçmişti. Jandarmanın çektiği görüntüler gazetecilere verilmiş olsaydı basın bunları hemen yayınlarlardı. Jandarma aleyhine algı operasyonu yapılmıştır. Bu algı operasyonu medyada da halen devam etmektedir. Basına fotoğraf ve görüntülerin kasıtlı olarak sızdırılmasını bırakın ihmalim bile yoktur. Müfettişlere teslim edildikten sonra basına sızmıştır.”

Duruşmaya öğleden sonra Güçlüoğlu'nun sorgusuyla devam edilecek.

Ne olmuştu?

Hrıan Dink cinayetine ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca yürütülen soruşturmada Dink’in öldürüldüğü saatlerde olay yerinde jandarma görevlilerinin olduğu tespit edildi.  Ama savcı Gökalp Kökçü, jandarmayı kamu görevlileri ile ilgili hazırladığı iddianameye dahil etti.

TIKLAYIN - Dink Öldürüldüğünde Jandarma Cinayet Mahallinde miydi?

11 Ocak 2016'da Savcı Kökçü soruşturmadan alındı.15 Temmuz darbe girişiminin ardından Kökçü, 26 Temmuz 2016'da yeniden soruşturmanın başına getirildi.

24 Nisan 2017'de aralarında Fethullah Gülen, Ali Öz ve Ekrem Dumanlı gibi isimlerin de olduğu 51 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkemenin üç defa iade ettiği iddianame, savcının başvurusu üzerine bir üst mahkeme tarafından 50 sanıkla kabul edildi,

3 Haziran 2017'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından ana davayla birleştirildi.

(EA)