Lice Davasında Yanıt Bekleyen Sorular
Lice Adalet Arıyor Platformu, bugünkü karar duruşması öncesinde, davayla ilgili yanıtlanmamış sorularını sıraladı.
TIKLAYIN - Hakikat, Yüzleşme, Adalet ve Lice…
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 22 Ekim 1993’te 15 sivilin, bir askerin ve dönemin Jandarma Bölge Komutanı Bahtiyar Aydın’ın öldürülmesiyle sonuçlanan katliamın yargılandığı Lice Davasının bugün İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında karar verilmesi bekleniyor.
Davanın 27 Mart 2018 tarihli son duruşmasında savcı mütalaa vermiş ve sanıklardan Eşref Hatipoğlu hakkında “cezalandırılması için kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat kararı verilmesini”, Tünay Yanardağ hakkında da “cezalandırılmasına yeterli delil elde edilemediği ve sanık 2015 yılında ölmüş olduğundan hakkındaki davanın düşmesine karar verilmesini” talep etmişti.
Müdahil ailelerden oluşan Lice Adalet Arıyor Platformu, bugünkü duruşmada mütalaa doğrultusunda beraat kararı çıkması ihtimalinin yüksek olduğunu düşünüyor.
Lice’ye ziyaretler neden engellendi?
Platform, davayla ilgili cezasızlık endişesini belirtirken, bu süreçte cevapsız bırakılan, mahkemece araştırılmayan noktalarla ilgili de şu soruları sordu:
* Bahtiyar Aydın suikastında kullanılan kanas silah ve ölümüne neden olan mermi çekirdeği nerede? Bu en önemli delil neden saklanmadı?
* 11 saat süren olaylarda kaç örgüt üyesi ölü, yaralı veya sağ ele geçirildi?
* 401 ev 242 iş yerini 11 saat içinde yok eden olaylarda ne tür silahlar kullanıldı?
* Dilbirin ve Mizgin Cantürk adlı çocukların ölümlerine neden olan silah nedir? O mühimmat parçasından birinin hala anneleri Zarife Cantürk'ün bedeninde bulunmasına rağmen mühimmat cinsi neden hala aydınlatılamadı?
* Sanık Eşref Hatipoğlu, “11 saat sonra asayiş sağlandı” demesine rağmen dönemin Başbakan Yardımcısı Deniz Baykal ve beraberindeki heyetin, kim, neden Lice'ye girmelerine izin vermedi? Başbakan Tansu Çiller'in olaylardan bir hafta sonra Lice'yi ziyaret etmesi neden engellendi?
* Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in “Paşa kaza kurşunuyla şehit edilmiştir” sözlerinin gerçeklik payı araştırıldı mı? (Dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş'e yaptığı taziye ziyaretinde “Bahtiyar Aydın, görevi başında bir kaza kurşunu ile şehit edilmiştir. Fevkalade üzgünüz” ifadesini kullanmıştı.)
* Sanığın tutuksuz yargılanmasına ve vareste tutulmasına rağmen davanın “Güvenlik gerekçesiyle nakil edilmesi kimin güvenliği için alınan bir karardır?
* Olayda yaşamını yitiren Uzman Çavuş Yüksel Bayar’ın banka hesaplarının boşaltıldığı iddiası doğru mu?
* Uzman Çavuş Yüksel Bayar'ın vurulduğu sırada yanında bulunan askerlerin mahkeme huzurunda ifadesi neden hala alınmadı?
* Bahtiyar Aydın vurulduğu sırada yanında olan İhsan Batı'nın SEGBİS’te ifadesi alınırken arkasında durup onu yönlendiren kimdi? Bu kişiye soruşturma açıldı mı?
* Olaydan sonra Lice'ye ilk giren gazetecilerin çektikleri videolar nerede?
* O dönem örgütün yöneticisi olan ve şu anda cezaevinde olan Şemdin Sakık’ın tanıklığına neden başvurulmuyor? (Ergenekon soruşturması için ifade veren “Deniz” kod adlı (Şemdin Sakık) gizli tanık, Aydın'ın bir asker tarafından öldürüldüğünü, cinayeti işleyen askeri de başka bir askerin öldürdüğünü iddia etmişti.)
* Bu davada hakikat ortaya çıkarsa diğer davalara da yansır diye bir endişe mi var? Bu nedenle mi bu soruların üzeri kapatılıyor? (AS)