Af Örgütü’nden Barbaros Şansal için Kampanya
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Uluslararası Af Örgütü, modacı Barbaros Şansal’ın havalimanında linç girişimine maruz kalmasının ardından, ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirttiği söz ve tweet’leri nedeniyle tutuklanmasının ardından “acil eylem” kampanyası başlattı.
Kampanya metninde, Türkiye yetkilileri, Barbaros Şansal'ı derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya ve kendisine yönelik suçlamaları düşürmeye çağrılıyor.
Ayrıca yetkililer, Şansal'ın maruz kaldığı saldırıya yönelik cezai kovuşturma başlatmaya, tüm sorumluları adalet önüne getirmeye davet edildi.
Şansal’ın yılbaşında sosyal medyada paylaştığı bir video mesaj ve tweet nedeniyle “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ile suçlandığının belirtildiği açıklamada, Türk Ceza Kanunu’nun bununla ilgili 216. maddesinin 2. ve 3. paragraflarını kaldırma çağrısı yer aldı.
Ne olmuştu?
Af Örgütü, bugüne dek yaşananları da şöyle özetledi:
* Barbaros Şansal yılbaşında sosyal medyada, çok sayıda gazetecinin gözaltında olduğu, yolsuzluk ve çocuklara yönelik istismar iddialarının yaygın olduğu bir dönemde insanların yeni yılı kutlamasını eleştirdiği ve en sonunda ‘Bokunda boğul Türkiye’ dediği kısa bir video mesaj paylaştı.
* 2 Ocak'ta Kuzey Kıbrıs'tan sınır dışı edilerek Türkiye'ye gönderildi. Barbaros Şansal'ın avukatı Uluslararası Af Örgütü'ne, Kuzey Kıbrıs yetkililerinin kendilerine resmi sınırdışı etme kararını beyan eden bir belge vermediğini ifade etti.
* Şansal, 2 Ocak akşam saatlerinde, Atatürk Havalimanı'na varışında polisler tarafından gözaltına alınmadan önce uçağı terk ederken bir grubun saldırısına uğradı.
* Avukatı, Uluslararası Af Örgütü'ne fiziksel saldırı sonucu vücudunda kesikler ve yaralar olduğunu ve 4 Ocak itibarıyla henüz saldırıya yönelik cezai soruşturma olmadığını belirtti.
* Avukat, saldırıya ilişkin bir videonun internette paylaşılmasının ardından havalimanı personelinin çalıştığı şirketin üç kişiye yönelik bir disiplin soruşturması başlatıldığını duyurduğunu ifade etti.
* Savcılık sorgulamasında Şansal, “Bokunda boğul Türkiye” ifadesine dair, “İki yıl kadar önce bir internet sitesinde yaptığım röportajın anısına sosyal paylaşım sitesinde zaman zaman bu espriyi de kullanarak video çekimleri yayınlamaktayım” dedi.
* Şansal'a iki tweeti hakkında da sorular soruldu. Bir tweet’e dair, “Hiciv üslubumla bunun bir din ve mezhep çatışması olmadığını ifade etmek için yazdım” yorumunda bulundu.
* Sorulan ikinci tweet’i ise kendisinin paylaşmadığını belirtti. Tweetin paylaşıldığı zaman ve yer, tweet’in Şansal'ın o sırada bulunduğu Kuzey Kıbrıs'tan değil Türkiye'den gönderildiğini gösteriyor.
* Şansal 3 Ocak'ta, 1 Ocak 2017'nin erken saatlerinde sosyal medyada paylaştığı video mesaj ve tweet nedeniyle TCK’nın 216. maddesi uyarınca “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekten” suçlanarak yargılanmak üzere tutuklandı.
* Şu anda Silivri Cezaevi'nde tutuluyor.
“İfade özgürlüğü” vurgusu
Af Örgütü, konunun cezai kısmıyla ilgili, kampanya çerçevesinde şu değerlendirmelerde bulundu:
"Şansal'ın paylaştığını kabul ettiği video mesaj ve tweet ifade özgürlüğü hakkı kapsamında koruma altındadır ve cezai kovuşturmaya konu olmamalıdır."
"Uluslararası Af Örgütü uzun süredir TCK 216'nın değiştirilmesini ve ifade özgürlüğü hakkında getirilebilecek kısıtlamaları aşan 2. ve 3. paragraflarının kaldırılarak uluslararası hukuk ile uyumlu hale getirilmesi çağrısında bulunuyor." (AS)
Uluslararası Af Örgütü’nün kampanyasına buradan ulaşabilirsiniz.
TCK 216: (1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.