Trabzon’da yaklaşık iki senedir şehir hastanesi fısıltısı dolaşıyordu. Ama şehir öyle güzel kurulmuş ki böylesine garip bir binayı inşa edecek alan yok. Şehir bizzat izin vermiyor yani. Ama siyasetçi revaçta bir “hizmeti” hemşerilerine armağan etmek istiyor. Aranıyor, taranıyor, ama yer bulunamıyor. Kimin aklına, nerede, nasıl geldi bilemiyoruz ama birden stadyumun yanında, dolgu alanın üzerinde kalan boşluk akla geliyor. Bunun için kentte nabız yoklama toplantıları yapılıyor. Karşı çıkanlar önce ikna edilmeye çalışılıyor, olmazsa birazcık tehdit ediliyorlar.
Trabzon Tabip Odası meselenin aslını, esasını anlatmak için bir sempozyum düzenledi. Şehir hastanelerinin sağlık, şehir planlaması, finansman, hukuk yönleri tüm zararları ve tutarsızlıklarıyla anlatıldı.
Dolgu alana hastane yapmak için Kıyı Kanununda değişiklik yapılacağını da böylece duymuş olduk.
Zeytinliklerin talanına dair kanun tasarısına işte bu dolguya hastane maddesi de eklenmiş. Tasarının Genel Gerekçesi’nde yapılan değişikliğe dair bir açıklama yok. Buradan da anlıyoruz ki tasarı hazırlanırken bu madde gündemde yokmuş, iki bina arasından geçerken torbaya birileri bunu da atıvermiş.
Maddeye gerekçe şöyle yazılmış: “Kıyılarımızda yer alan illerdeki coğrafi şartların zorluğu ve uygun alanların bulunmaması veya kıyı alanının yetersizliği nedeniyle, kaynakların etkin kullanımını sağlamak, bölgesel kalkınma hedeflerine ulaşmak, uluslararası rekabet ortamında yatırımcımıza avantaj sağlamak amaçlarıyla Bakanlar Kurulu kararı ile kıyı dolgu alanlarda mevcut en iyi teknikleri kullanan endüstri bölgesi ile 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu kapsamında kalan sağlık tesisleri hariç olmak üzere, Sağlık Bakanlığının önerisi ve Bakanlar Kurulunca alınacak kamu yararı kararı doğrultusunda kurulacak sağlık tesislerinin kurulması amaçlanmaktadır.”
Ama Komisyon görüşmelerinde, işin Trabzon’a özgü yapıldığı açıkça ortaya çıkmış. Komisyonda kabul edilen haliyle metin şöyle: “Trabzon ilinde, 24.5.1933 tarihli ve 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu kapsamında kalan sağlık tesisleri hariç olmak üzere, Sağlık Bakanlığı’nın önerisi ve Bakanlar Kurulunca alınacak kamu yararı kararı doğrultusunda kurulacak sağlık tesisleri ve alternatif alan bulunmaması durumunda 9.1.2002 tarihli ve 4737 sayılı Endüstri Bölgeleri Kanununa göre kurulan, işletilen ve mevcut en iyi teknikleri kullanan endüstri bölgeleri.”
Oysa Kıyı Kanununun 6. maddesi esas olarak diyor ki; “… Kıyı, herkesin eşitlik ve serbestlikle yararlanmasına açık olup, buralarda hiçbir yapı yapılamaz; duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engeller oluşturulamaz. Kıyılarda, kıyıyı değiştirecek boyutta kazı yapılamaz; kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılara moloz, toprak, curuf, çöp gibi kirletici etkisi olan atık ve artıklar dökülemez”.
Madde ne güzel değil mi? Okuyanın aklına Mavi Yolculuklar geliyor. Gerçek öyle olmasa da kanunda yazıyor. OHAL KHK’sından kış lastiği çıkmış ülkede şaşırma eşiğimizin düşmesi lazım aslında… İşler epeyce absürt olsa da şaşırmaya devam etmek gerekiyor. Aklıma takılan soru şu: Kanun bu haliyle çıkarsa buna dayalı olarak şehir hastanesi yapamayacağınızı biliyorsunuz değil mi? Tabii bir de Karadeniz’in içinde, dolgu alana temel atıp, stadyum yanında sağlık hizmeti vermeye hevesli şirket gerçekten çıkar mı?
Farozlular[1] bu işe evet demez... (ÖE/HK)
[1] Farozlular’ın Trabzon için önemini merak edenler araştırabilir