Le Monde'un, üzerinde Victor Hugo'nun bir sözü ve basın özgürlüğünü temsilen bir güvercin yer alan Paris'teki gösterişli binası 2004'te açıldığında bir medya imparatorluğuna evsahipliği yapması planlanıyordu.
Aradan geçen dört yılın sonunda, ulusal çapta yayın yapan basın grubu, düşen tiraj ve artan borçlarla birlikte bu mimari harikasının aylık 1 milyon avroluk kirasını ödemekte zorlanıyor. Bina, bağımsız medya kuruluşunun 64 yıllık tarihindeki en kötü krize ve çalışanların grevlerine tanıklık etti.
Gazetenin 340 çalışanına bir ültimatom verilmiş durumda: önümüzdeki pazartesiye kadar yeterli sayıda çalışan işten çıkmak için başvurmadığı durumda gazete bağımsızlığını kaybedecek. Sendikalar 90 ila 130 kişinin –yazı işlerinin beşte biri- ayrılmasıyla şirketin talep ettiği yıllık 9,4 milyon avro tasarrufun oluşabileceğini tahmin ediyor.
Çalışanları temsil eden en büyük sendika olan CFDT'den Michel Delberghe "Gazetenin zorluk yaşadığını inkar etmiyoruz, ama çalışanları işten çıkarmanın tek çözüm olduğunu da düşünmüyoruz" dedi.
"Bizim önerimiz İnternet ve gazete arasındaki ilişkiyi güçlendirme ve dijital geleceğe hazırlanmak. Korkumuz teknik ve profesyonel açıdan gelecekte önümüze çıkacak zorluklarla baş edebilecek durumda olmamak."
Le Monde'un karşılaştığı sorun, Fransa'da basın sektörünün yaşadığı genel krizin de bir parçası. Solda yer alan gazete geçen yıl 20 milyon dolar zarar etti ve toplam borcu 150 milyon avroya yükseldi. Yönetim, ciddi kısıntılar yapılmadığı halde borçların yarısının ödeneceği 2012'de iflas edebileceklerini belirtti.
Bu gerçekleşirse hissedarlar yönetimi çalışanlardan alabilir. Şu an çalışanlar gazetenin yüzde 52 hissesine sahip ve bu sayede yöneticilerini ve yazı işleri müdürlerini seçebiliyor.
Eğer yeni düzenleme başarılamazsa halen gazetenin yaklaşık yüzde 34 hissesini elinde tutaniki büyük grubun devreye girmesi bekleniyor. Bunlardan biri El Pais'i de yayınlayan İspanyol Prisa grubu; diğeri de bir savunma şirketi ve Lagardere Media'nın sahibi olan Arnaud Lagardere. Her ikisi de yakın geçmişte Le Monde'daki paylarını artırmak için girişimde bulundu.
Lagardere, Fransa devlet başkanı Nicholas Sarkozy'ye "kardeşim" diye hitap ediyor.
Gazetenin bir çalışanı "Başkanın zengin sanayici arkadaşları zaten medyanın çoğunluğunu elinde tutuyor. El değişimi, gazetenin varolan haliyle sonu demek" diyor.
Ülkenin en zengin insanı, lüks mallar devi LVMH'nin sahibi Bernard Arnault iş gazetesi Les Echos'un; inşaat devi, Sarkozy'nin yakın dostu Martin Bouygues ülkenin en büyük özel televizyon kanalı TF1'in ve savunma şirketi Dassault da Le Figaro gazetesini elinde bulunduruyor. Seçimler sırasında Sarkozy, kendisini takip eden muhabirlere "Sizin patronunuzu tanıyorum" demişti.
Le Monde'un tirajı 2003'te 398 binden bugün 320 bine düştü. Reklam gelirleri 2001'den bu yana yarıya indi ve şirket yedi yıldır zarar ediyor. Son 10 yılda klasik formatını değiştiren gazete fotoğraf kullanmaya ve en iyi araştırmacı gazetecilere yer vermeye başlamıştı.
Jean-Marie Colombani, Sarkozy'nin destekçisi olan şirket başkanı Alain Minc'in de desteğini alarak 1994'te yazı işlerinin başına geldiğinde, ya kendi medya imparatorluklarını yaratmaları gerektiğini ya da rekabet ettikleri büyük şirketlerden biri tarafından yutulacaklarına karar vermişti.
Onun yeni medya şirketleri alma kararını çalışanların büyük kısmı da destekledi. Gerekli sermayeyi toparlamak için de Prisa ve Lagardere devreye girdi. Fakat şimdi sendikalar satın alınan yayınevi, dergi ve diğer medya şirketlerinin büyük bir fiyaskoya yol açtığını söylüyor. Bu şirketlerin bir kısmı satıldı ve Colombani de Mayıs 2007'de çalışanlarca işten çıkarıldı.
Yeni yazı işleri müdürü Eric Fottorino Nisan ayında çalışan sayısında kısıntı önerinde üç günlük grev yapıldı. Çözümse İnternet'te gibi görünüyor. Dağıtım ve basım masraflarının diğer ülkelere göre yüksek olduğu Fransa'da diğer gazeteler iki işi birleştirirken Le Monde'un kar eden web sitesi ayrı bir şirket şekliden kendi çalışanlarınca yayın yapıyor.(AC/EÜ)
* Angelique Chrisafis'in the Guardian'da yayınlanan makalesini Erhan Üstündağ kısaltarak Türkçeleştirdi.