Barış Manço 18 yıl önce bugün göçtü bu dünyadan. O gün doğanlar muhtemelen Nisan ayında ilk kez oy kullanacak.
Bu aslen ölüm yıldönümü dolayısıyla bir vefa yazısı olacaktı ki 29 Ocak Pazar günü Barış Manço’nun adı sağlığında hiç istemeyeceği bir şekilde haberlere konu oldu.
Aydın Adnan Menderes Stadyum'unda Aydınspor 1923- Hatayspor maçı öncesi bir grup genç, Barış Manço’yu anmak ve onun şarkısıyla referandumda “Hayır” vereceklerine dair bir pankart açmak istedi.
Şöyle yazmışlardı: “Hayır… Hayır… #YüzBinKereHayır… 1 Şubat Barış Manço’yu Rahmetle Anıyoruz”.
Gençler Cumhuriyet Halk Partiliydi. Çıkan haberlere göre 50 kişilik bir gruptu. Polis aralarından beşini gözaltına aldı. Karakola götürüldüler. Yaklaşık 5 saat tutuldular. Haklarında tutanak tutuldu.
Barış Manço’nun şarkıda söylediği gibi “yüzbin kere hayır” denilecek bir olay bu.
Referandumun Türkiye’nin siyasi sistemi, siyesi iklimi ve geleceği için önemli bir dönüm noktası olacağı su götürmez bir gerçek. Aydın’da yaşananlardan da görüleceği üzere “Hayır” kampanyası yürütmek böyle baskıcı bir dönemde hiç kolay olmayacak.
“Hayır” üzerinden yapılan propagandaların tıpkı Gezi Direnişi döneminde olduğu gibi zekice oluşu, iktidarı ve kolluk güçlerini zor durumlarda bırakıyor. Hayır için şarkılar yoluyla mesaj vermek bunlardan biri.
#YüzBinKereHayır şarkısıyla propaganda yapma meselesi bu haberle duyulunca, o eski anlamsız vehim yeniden ortaya çıktı: “İyi ama Barış Manço sağcıydı.”
Her daim tartışmaktan uzak durduğum bir iddia bu. Ben değil bu işin uzmanı yanıt versin.
Murat Meriç, Birgün Gazetesi’nde tam bir yıl önce ölüm yıldönümü vesilesiyle yazdığı yazıda aynen şöyle yazmış:
“Kurtalan Ekspres’le ilerlediği yolundan hiçbir zaman sapmayan, “ağır” şarkıları ana artere yerleştiren, “7’den 77’ye” kendini sevdiren bir insandan söz ediyoruz. Sözü dinlenen, anlattıklarına inandığımız bir insan –ki böylesini memlekette bulmak sahiden zor.
“Yeniçeri kostümüyle ve ‘kahramanlık türküleri’yle sahneye çıktığında, kaftanıyla bizi selamladığında ya da şarkılarını sol yumruğu havada söylediğinde hep aynı insan. Özü bu kelimede gizli: İnsan. Sağcı bilinir ama buna dair hiçbir emare yok elimizde. Oğullarına Doğukan Hazar ve Batıkan Zorbey adını koyması, ‘eski’ hikâyeleri anlatması, Orta Asya’ya uzanması ya da Osmanlı müziğine ilgi duyması ve hatta DYP’den belediye başkanlığına aday olması –ki sonradan rahatsız olarak çekmiştir adaylığını- onu sağcı yapmaz. Solcu olduğu da iddia edilemez ama zaten onun nerede durduğu bizi pek de ilgilendirmiyor.”
Murat Meriç’in yazısını okuyun derim; özetle “Barış Manço insan olduğumuzu bize hatırlatanlardan biri” diyor.
2 Ocak 1943 yılında başladığı yaşam yolculuğunu 1 Şubat 1999 günü tamamlayan bir insan olarak, ardında 200’den fazla beste bıraktı.
“Gülpembe”, “Dönence”, “Arkadaşım Eşşek”, “Şehrazat”, “Halil İbrahim Sofrası”, “Kol Düğmeleri”, “Unutamadım”, "Kara Sevda", "Can Bedenden Çıkmayınca”, “Nane Limon Kabuğu”, “Alla Beni Pulla Beni”, “Anlıyorsun Değil mi?”, “Benden Öte Benden Ziyade”, “Aynalı Kemer”, “Can Bedenden Çıkmayınca” diye uzar gider liste. 12 stüdyo albümü, 31 single, bir tane de konser albümü yaptı.
Aydınlı gençlerin gözaltına alınmasına neden olan şarkısı “Hayır” şarkısı 1989’da çıkan “Darısı Başınıza” adlı albümünde yer alıyordu. Açıkçası şarkının adı gibi albümün ismi de manidar; umarım çalınması, dinlenmesi, satılması yasaklanmaz.
Çünkü Türkiye ifade özgürlüğünün sınırlarının her geçen daraltıldığı, sansürün artık garipsenmediği bir ülke oldu. Örneğin hemen her sanatçının olduğu gibi Barış Manço’nun da dilden dile dolanan, alıntılanan bir cümlesi var.
Şöyle demiş Barış Manço;
“Ayrıca sanatçı olduğumu da iddia etmiyorum. Ben öldükten sonra torunlarım ansiklopedilerde Barış Manço'yu "sanatçı" diye okurlarsa, galiba sanatçı olduğum da tescil edilmiş olacak. Geleceğe ne bıraktığınız önemli. Yoksa insan yaşarken kendi kendine ‘Ben sanatçıyım’ dememeli.”
Fark edileceği üzere bu bir konuşmasının parçası, “ayrıca” diye başlıyor; öncesi var. Ama tümünü okumak öyle kolay değil. Çünkü bu cümleler Barış Manço’nun ölmeden yaklaşık dört yıl önce Aksiyon Dergisi’ne verdiği söyleşiden bir bölüm. Bilindiği üzere dergi kapatıldı, online arşivi silindi*. “Mücadele ediyoruz” savıyla 22 yıl önce söyleşiyi silmeyi akla hayale sığdırmak mümkün mü? Yanıt Barış Manço’nun şarkısında gizli “Yüz Bin kere Hayır”.
* Neyse ki İnternet direniyor. archive.org zamanında söyleşiyi kayda almıştı.