“Yemekhanede zorla yemek yemek”, “Dayanışma masası açmak”, “Ücretsiz çay dağıtmak”, “afiş asmak” … Üniversite öğrencilerine açılan disiplin soruşturmalarının gerekçelerinden bir demet.
Bir yıl öncesine dek öğrenci, son bir yıldır da muhabir olarak üniversitelilere yönelik soruşturmalarla iç içeyim. Son dönemde ise soruşturmaların sayısını takip etmek zor hale geldi.
Bir bilene sorma zamanı geldiğini düşünerek ve bilgi edinme kanunun bana tanıdığı hakla soruşturmaların sayıları, gerekçeleri ve sonuçlarını Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) sordum. Lakin “kamuoyunu ilgilendirmediği” gerekçesiyle cevap alamadım.
Kaç soruşturma açıldı?
İstanbul Teknik Üniversitesi’nde bir buçuk ayda 42 soruşturma açıldı, İstanbul Üniversitesi’nde bir dönemde 250’yi bulan soruşturmalara karşı öğrenciler Soruşturma Şenliği dahi düzenledi. Kampüsleri yakından takip eder haldeyim ancak kimi zaman öğrenciler bile kaç kişiye soruşturma açıldığını takip edemez haldeler. Tüm üniversitelerdeki soruşturma sayısını hesaplamak iyice zorlaştı.
Beş sorumdan ilki “2013-2014 Eğitim-Öğretim yılı güz döneminde Türkiye'deki üniversitelerdeki kaç öğrenciye, toplamda kaç tane disiplin soruşturması açılmıştır?” oldu.
“Geçtiğimiz yıl da bu kadar çok soruşturma açılmış mıydı?” sorusu da geçen yıl kaç soruşturma açıldığı şeklinde beş soru içinde yer aldı.
Neden açıldı?
Üniversite öğrencileri çoğunlukla ifade özgürlüğü kapsamındaki fiiller nedeniyle disiplin soruşturmalarına uğruyor. YÖK’e de soruşturmaların gerekçelerini sormak lazımdı, sordum.
Nasıl sonuçlandı?
Soruşturma süresindeki uygulamalar veya soruşturmaların ceza ile sonuçlanması kimi zaman eğitim-öğretim hakkını da engelliyor. Buna iki örnek Mersin ve Trakya Üniversiteleri.
YÖK’ün kuruluşunun yıldönümü ertesinde Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik üniversitede bildiri dağıtmayı kınama cezası kapsamına alırken, soruşturma süresince öğrencilerin üniversiteye girmesinin engellenmesi de öngörüldü.
Yönetmelik’teki bu “tedbir” maddesi Mersin Üniversitesi’nde hakkında soruşturma açılan 122 öğrenciden 27’sinin soruşturma süresince okula alınmamasına gerekçe oldu.
Trakya Üniversitesi’nde engelleme ve güvenlik görevlisi şiddetiyle de karşılaşılan masa açmak, toplantı yapmak, pankart asmak gerekçeleriyle haklarında soruşturma açılan yaklaşık 60 öğrenciden 45’ine 15 gün ile 6 ay arasında okuldan uzaklaştırma cezası verildi.
Kalan iki soruyu da tamamlanan soruşturmaların nasıl sonuçlandığı ve devam eden soruşturmalara dair bilgi istekleriyle tamamlandı.
Bilgiler YÖK'te de mi Yok?
31 Ocak’taki başvuruma cevap on beş iş günü sonunda geldi. “Bu mesajdaki görüşler yalnızca gönderen kişiye aittir ve YÖK’ün görüşlerini yansıtmayabilir” ibaresine ek verilen dosyada talebimin karşılanmadığı yazıyordu.
Başkan a. 1. Hukuk Müşaviri V. Nermin Bilecen Turhan imzalı bu yanıtta 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun 7., 25. ve 27. maddelerindeki hükümlerden gerekçeler gösterilerek istediğim bilgilerin paylaşılamayacağı belirtildi.
“Kurum ve kuruluşların, kamuoyunu ilgilendirmeyen ve sadece kendi personeli ile kurum içi uygulamalarına ilişkin düzenlemeler hakkındaki bilgi veya belgeler, bilgi edinme hakkının kapsamı dışındadır” ibaresi gerekçelerden biri.
27. madde ise “Tavsiye ve mütalaa taleplerinin bu Kanun kapsamı dışında” olduğuna dair.
7. maddedeki hüküm “Kurum ve kuruluşlar, ayrı veya özel bir çalışma, araştırma, inceleme ya da analiz neticesinde oluşturulabilecek türden bir bilgi veya belge için yapılacak başvurulara olumsuz cevap verebilirler" şeklinde. Belki YÖK de kaç soruşturma olduğunu hiç saymadı. Olabilir mi? Kim bilir?
Soru önergesine yanıt gelecek mi?
YÖK’e beş soru sordum hiç cevap alamadım.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü geçtiğimiz hafta aynı konuda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı ve İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya iki ayrı soru önergesi iletti. Umarım YÖK’ten alamadığım cevabı bu önergelere verilen yanıtla öğrenebiliriz. (BK)