"Hüznün sayısız tonu, birçok yüzü vardır; çiçekler, kuşlar, rüzgârlar gibi. Ben bazı yakın arkadaşlarım aracılığıyla; hüznü, sevgi ve kederi anlatmaya çalıştım; her ne kadar bazıları tarafından anlaşılmaz ve inanılmaz bulunsa da."
1937'de Adana'da başlayıp 1984'te Paris'te son bulan yaşamının büyük bir kısmını ait olduğu topraklardan uzakta geçirdi Yılmaz Güney. Kendi ait olduğu topraklarda ya da çok uzağında, her nerede olursa olsun, sinema Yılmaz Güney için daima bir tutku oldu. Yılmaz Güney'in sinemaya olan bağlılığı kimilerince ayakta alkışlansa da kimileri bu sevgisini ve emeğini görmezden gelerek belki de filmlerinin bir tanesini bile izlemeden, alkışlamak bir yana sadece siyasi duruşuna karşı oldukları için yuhalamayı (dışlamayı) uygun gördü.
İçinde bulunduğu durumu "Hüznün sayısız tonu, birçok yüzü vardır; çiçekler, kuşlar, rüzgârlar gibi. Ben bazı yakın arkadaşlarım aracılığıyla; hüznü, sevgi ve kederi anlatmaya çalıştım; her ne kadar bazıları tarafından anlaşılmaz ve inanılmaz bulunsa da." sözleri özetler nitelikteydi. Yılmaz Güney imzası taşıyan filmler; kimi çevrelerce kayıtsız şartsız kabul görürken kimi çevrelerce kayıtsız şartsız reddetme nedeniydi. Ama her ne olursa olsun Yılmaz Güney'in söyleyecek pek çok sözü vardı ve bunları pek çok kişiye duyurabilmek için sinemayı seçmişti. Üstelik bundan vazgeçmeye hiç niyetli değildi.
Vazgeçmedi de, Yılmaz Güney'in sinemaya olan tutkusu o kadar güçlüydü ki, ne çektiği filmlerin sudan sebeplerle sansürlenmesi, ne tutuklu olması ne de yurdundan çok uzak topraklarda yaşıyor olması ona engel olmuştu. Karşılığında tepki görecek bile olsa kimi zaman perdenin içinden selamladı izleyenleri, kimi zaman kaleminden dökülen sözcüklerle iletti kelamını, kimi zaman da yönetmen koltuğunda anlatmayı başardı aklından geçenleri. Ama ne olursa olsun, hiçbir zaman karşılık beklemeden sevdi sinemayı.
Ve ne hazindir ki hiçbir karşılık beklemeden sevdiği sinema, Yılmaz Güney'e o kadar cömert davranmadı. Filmleri sansürlendi, yasaklandı, toplatıldı. Türlü zorluklarla çekilen filmler izleyicisine tam anlamıyla kavuşamadı. O filmler şimdi ilk kez Amerikalı ve Kanadalı sinemaseverlerle buluşacak. Yılmaz Güney'in unutulmaz filmlerinden olan; Yol, Ağıt, Sürü, Seyit Han, Aç Kurtlar, Arkadaş ve Zavallılar filmleri ABD ve Kanada'nın çeşitli yerlerinde gösterilecek. 19 Ağustos'ta, Cleveland Sanat Müzesi'nde, filmlerin gösteriminin yanı sıra Yılmaz Güney ve Türk sinemasını anlatan belgeseller de izleyiciye sunulacak. Ayrıca 2012 yılında American George Mason ve Georgetown üniversitelerinde düzenlenen sempozyumlarda Yılmaz Güney sineması ile ilgili tebliğler yayınlanacak. Belki bu sayede, geç kalınmış olsa da Yılmaz Güney'e sinemaya verdiği emek için teşekkür edilmiş olacak. (ÖSÖ)